Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Neil Robertson: Hiçbirimiz Ronnie O'Sullivan gibi olamayız / Özel Röportaj

Eurosport
TarafındanEurosport

Güncellendi 23/06/2013 - 13:49 GMT+3

Ronnie O'Sullivan'ın oyun için ne ifade ettiğini en iyi Neil Robertson biliyor. Yeni dünya 1 numarası, Eurosport.com Türkiye'ye konuştu.

Neil Robertson

Görsel kaynağı: Eurosport

Sofya'daki genel performansından memnun musun?
Evet, sanırım. Turnuvanın ilk gününde sabaha karşı 03:00’te Sofya’ya gelebilmiştim ve bu yorucu uçuştan sonra herhangi bir kayıp yaşamamak benim için önemliydi. Sonuçta bu tür turnuvalarda oynadığınız yerel rakipler ciddi bir motivasyonla sizin karşınıza çıkıyor. Onlara maç içinde umut vermemek; ‘Hey, seni yenebilirim’ farkındalığını yaşatmamak önemli. Bunu başardığınızda motive bir şekilde yolunuza devam ediyorsunuz.
Barry Hearn'ün 'genişleme' fikriyle oyun daha global bir hâl aldı ama Stephen Hendry artık planlar dahilinde değil, yüksek ihtimalle Ronnie O'Sullivan da olmayacak. Tur'daki birçok oyuncunun PTC'leri pek sevmediğini, Ada dışına pek çıkmak istemediklerini biliyoruz. Sen ne diyorsun, acımasız fikstürler kariyer bitirir mi?
Ben Barry’nin düşüncelerini destekliyorum. Bakın, bundan iki sene önce Sofya’da düzenlenecek olası bir PTC etabını kazanmanız takdirinde elde edeceğiniz gelir 7-8 bin sterlindi. Barry profesyonellerin oynadığı bu oyunu dünya geneline yayarak para ödüllerinin iki hatta üç katına çıkmasını sağladı. Bugün Sofya’dan şampiyon ayrıldığınızda 20 bin sterlinden daha fazla para ödülünü cebinize koyuyorsunuz.
Yeni Snooker’ fikriyle beraber Tur’a katılım çok daha arttı. Oyun geçmiş yıllara göre artık çok daha popüler. Bu sezona kadar 12 PTC etabında mücadele ediyorduk şimdi ise takvimde sekiz PTC var. Zaten her turnuvada oynamak gibi bir zorunluluk da mevcut değil. Günün sonunda tercih oyunculara kalıyor. Söylediğim gibi bence harika bir turnuva sistemimiz var ve ben Tur’da bulunmaktan büyük keyif alıyorum.
Geçen yıl özellikle takvimin ikinci yarısında çok formdaydın, PTC Finalleri'nin yanı sıra Çin Açık'taki zafer senin için önemli bir dönüm noktasıydı. Ama... Sanırım sorunun gidişatından farkına vardın, Crucible'da neden böyle oldu?
Dediğin gibi, Uluslararası Şampiyona, PTC Finalleri ve Masters’ta şampiyonluk maçlarına çıkmıştım. Çin Açık’ı kazandıktan sonra ise bir hafta kendime izin verdim. Crucible’a 20 gün vardı ve dinlenmem gerektiğini hissetmiştim. O bir hafta tatile gittiğim, antrenman yapmadığım hafta Dünya Şampiyonası ilk turunda elenmeme sebep oldu. Crucible’a ne fiziksel ne de mental anlamda hazır değildim.
picture

Neil Robertson Interview Eurosport

Görsel kaynağı: Eurosport

Tüm bunların yanında çok zor bir kura çektim. Dünya 19 numarası Robert Milkins, Crucible ilk turu için tercih edeceğiniz isimlerden biri değil. Çok çok iyi bir rakip vardı karşımda. Ancak şunu da söyleyeyim, Çin Açık’tan sonra programa uygun şekilde antrenman yapsaydım ve ara vermeseydim de Crucible’da herhalde en fazla çeyrek finallere çıkabilirdim. Çok yorulmuştum, turnuvayı kazanmayı hayal edecek enerjim yoktu.
Ah, bana mental olarak hazır şekilde Dünya Şampiyonası’na gelsem ne olacağını mı soruyorsun? Ronnie O’Sullivan’ı izlemedin mi? Yüksek ihtimal finalde Ronnie’ye yenilirdim zaten.
Peki burn-out? Mark Selby ikinci turda veda ettikten sonra 'artık tükendiğini' söylemişti. Sen hiç böyle bir hissiyata kapıldın mı?
Çok fazla değil ama burn-out yaşadığım kısa dönemler oldu. Mesleki tükenmişlik hissi öyle her başarısızlık sonrası ortaya çıkan bir duygu değil. Zaten bu kadar basite indirgeyemezsiniz, bir sendrom bu. Selby’ye nazaran benim problemim sezon boyunca diğer turnuvalarda yaptıklarımı Dünya Şampiyonası’na hazırlık ve o esnada yapmamamdı. Ritüellerimi gerçekleştirmedim yani.
picture

Neil Robertson

Görsel kaynağı: Eurosport

Ayrıca şunu eklemem gerek, bence bu yılki Dünya Şampiyonası’ndaki standart çok uzun yıllardır görmediğimiz derecede düşüktü. Ronnie’nin dominasyonu biraz da bundan kaynaklanıyor. Tur’daki oyuncular sezon boyunca o kadar fazla maç yaptılar ki, Crucible’da en zinde olan oyuncu, yani Ronnie, standartın çok üstüne çıktı.
Neyse soruya döneyim. Bence birçok oyuncu burn-out’tan muzdarip, bundan şüphe yok. Hendry, Selby hatta O’Sullivan, hepsi bu oyun tarihinin önemli isimleri. Eh, hepsi bunu yaşadıklarını söylüyorlarsa, yaşamışlardır. Ancak üst tarafta belirttiğim gibi buranın altını çizmem gerek, Dünya Şampiyonası ilk turunda elenmemi “mesleki tükenmişlik” olarak değerlendirmem mümkün değil. Dış etmenler vardı ama ana problem benim o dönem Crucible’a yeterli saygıyı göstermemedi.
Yoksa geçen sezon turnuvaların yüzde 80’inde oynadım ve sırf bu yüzden 2012-13 takvim yılını kariyerimin en iyi sezonu olarak nitelendiriyorum.
2010'da sadece iki buçuk ay dünya 1 numarasında kalabilmiştin, şimdi yeniden sıralamanın zirvesindesin. Ronnie O'Sullivan daha önce defalarca dünya sıralamasının kendisi için bir şey ifade etmediğini söylemişti, senin için ediyor mu?
Elbette. Mesela 2010'da Dünya Şampiyonu olduktan sonra beni kimsenin yenemeyeceğini düşünüyordum, kendime güvenim o derece artmıştı. Hatta Glasgow'daki Dünya Açık finalinde Ronnie karşısında aldığım 5-1'lik galibiyet bu sayedeydi: Kendine güven.
Dünya sıralamasının zirvesinde olmak da bana baskıdan çok kendine güven hissi veriyor. Bir yükümlülüğüm varmış gibi hissetmiyorum. Aksine, bir şeyler başardığım için bir numaralı koltuktayım ve keyfini çıkartmaya çalışıyorum.
Bu egoyla alakalı bir durum değil, inan bana. Ronnie'nin "Dünya 1 numarası olmak benim için önemli değil. Ben en iyisi olduğumu biliyorum" minvalindeki açıklamalarını sence enine boyuna tartışmalı mıyız? Hiçbirimiz Ronnie gibi değiliz, olamayız da. Dünyanın en iyisi Ronnie O'Sullivan ve bunu o da biliyor.
Wuxi'de wildcard için mücadele eden, kadınlarda dokuz kez Dünya Şampiyonu Reanne Evans'ın sıralama turnuvalarında ana tablo ihtimalini nasıl görüyorsun? Bir dönem beraber de oynamıştınız...
Reanne’ın herhangi bir sıralama turnuvasında ana tabloya kalması oyun için fantastik bir gelişme olur. Evet, 2008’de onunla beraber Çiftler Dünya Şampiyonluğu’na ulaşmıştık, kişisel olarak onunla vakit geçirmekten de çok keyif aldığımı söyleyebilirim. Tarihte bunu başaran ilk isim olmayı hak ediyor.
picture

ronnie o'sullivan, neil robertson

Görsel kaynağı: Reuters

Lakin özellikle Çin’deki turnuvalarda wildcard turlarını aşmak hep zor olmuştur. Sadece Wuxi özelinde değil, denizaşırında çok farklı bir atmosferde oynadığınız için olaylar biraz normal snooker normlarının dışına çıkıyor. Çin’de yerel oyuncularla karşılaşırken olağanüstü boyutlardaki seyirci baskısını göz ardı edemezsiniz. Reanne’ın Ada içinde bir turnuvada ana tablo görmesi sanki daha gerçekçi bir hedef. Umarım başarır.
Hepimiz tutkulu bir Chelsea taraftarı olduğunu biliyoruz. Jose Mourinho önceki günlerde Stamford Bridge'e geri döndü ve...
Burada sözünü keseceğim. Jose Mourinho! Mou’nun geri dönüşü beni çok mutlu ediyor, bunu düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum. Elbette Jose’nin yeniden takımın başına geçmesi Stamford Bridge’deki havayı değiştirecek. Rafa, Liverpool geçmişi ve daha önceden bu kulüp hakkında söyledikleri nedeniyle Chelsea’de hiç sevilmedi, sevilmeyecek de. Mourinho ise bambaşka bir profil, onu ne Rafa’ya ne de başka bir teknik direktörle karşılaştıramazsınız.
Her şeye rağmen Benitez’in geçen sezon harika bir iş çıkarttığını düşünüyorum. Böyle zor şartlarda takıma UEFA Avrupa Ligi’nde kupayı kazandırdı, ligi de üçüncü sırada bitirmemizi sağladı. Ancak gelecek sezon çok daha farklı olacak, bunu hissedebiliyorum. Benim Chelsea taraftarı olmamı Gianfranco Zola sağladı, Mourinho’nun gelişiyle beraber de yeni jenerasyondaki çocukları Eden Hazard Chelsea taraftarı yapacak. The Special One!
Bu yılki Dünya Şampiyonası'ndan sonra "Ronnie O'Sullivan oyun tarihinin en büyük oyuncusu" demiştin. Oyuncular arasında genel kanı hâlâ 'tarihin en büyüğünün' Hendry olduğu yönünde herhalde? Seni bu düşünceye sevk eden ne oldu?
Ronnie O’Sullivan, beş Dünya Şampiyonluğu’nu 13 senelik periyotta kazandı ve bunu başarırken Stephen Hendry, John Higgins ve Mark Williams gibi döneme damga vuran isimleri yendi. Ronnie ayrıca Judd Trump ve benim gibi yeni jenerasyondan oyuncuları da bozguna uğrattı. Hendry dönemini domine etmişti ama Ronnie neredeyse üç farklı jenerasyondan oyunculara, “onlardan daha iyi olduğunu” kabul ettirdi. Burada 15-20 senelik bir periyottan bahsediyorum ve emin olun, bu hiç kolay bir iş değil.
picture

Neil Robertson

Görsel kaynağı: Reuters

Bu sebeple Ronnie O’Sullivan’ın tarihteki “en iyi” oyuncu olduğunu düşünüyorum. Elbette Hendry “en başarılı” oyuncu, bu şüphe götürmez bir gerçek. Nitekim gördünüz, bu yılki Dünya Şampiyonası’nda Ronnie’yi finalde kim yenebilirdi? Kimse. En iyi dönemdeki Hendry’yi karşısına koyun, sonuç ne olurdu? Judd yarı finalde onu turnuva dışına itmek için her şeyi denedi, mümkün olabilecek her şeyi. Yine de O’Sullivan yoluna devam etti. Sofya’da, Gloucester’da, Yixing’de Ronnie O’Sullivan’ı eleyebilirsiniz ancak Dünya Şampiyonası yarı finali ya da finali, bunun yeri değil.
Barry Hearn, World of Warcraft oynadığını biliyor mu? Favori karakterini bize söylemek ister misin?
Ah, bunu beklemiyordum. Dürüst olmak zorunda mıyım? Sen oynuyor musun? En azından kendimi iyi hissetmem için bana yardım et. Evet, halen World of Warcraft oynuyorum. En sevdiğim karakter de Orc Warrior. Barry sanırım oynadığımı biliyor, hatta Çin'de bir turnuva esnasında beni görmüştü. Sofya’dan eve geri dönünce yarım kalan işi tamamlamam gerek; pek hayal edildiği gibi bir dünya 1 numarası değilim değil mi?
picture

Neil Robertson Interview Eurosport

Görsel kaynağı: Eurosport

Judd Trump Masters'ta sana mağlup olduktan sonra "Bugün sıkıcı bir rakibe yenildim. Neil normal hızında oynadı, çünkü o hep yavaş" demişti. Bu konuda ne söylemek istersin? Genelde böyle açıklamalar sana ekstra motivasyon kazandırır mı?
Judd sadece bir kez bunu söyledi. Masters yarı finalindeydik ve bence harika bir maç çıkartmıştım. Pek yavaş da oynamadım, ortalama vuruş sürem 21-22 saniye civarındaydı; bu da aşağı yukarı John Higgins’le aynı hızda oynamak demek. Bana göre Judd o turnuvayı kazanabileceğini düşünüyordu ve ben yarı finalde çok iyi oynayıp onu yenince böyle bir düşünceye kapıldı. Gerçekten, yavaş oynamamıştım ki?
Bazen masada dalıp giderim hatta hâyâl kurduğum bile olmuştur. Ancak neredeyse 15 yıldır profesyonel olarak snooker oynuyorum, hiçbir zaman bilerek oyunu yavaşlatmaya çalışmadım. Bazen pozisyonel vuruşumdan memnun olmuyorum ve masayı iki-üç kez analiz etmem gerekiyor, ki bunu Ronnie O’Sullivan dışındaki tüm oyuncular yapar. Ronnie’yi de zaten özel kılan her vuruşu kusursuza yakın yapması. Yeniden düşünmeye ihtiyaç duymuyor ki? Ben masanın kontrolünü kaybetmemek için bazen tekrar tekrar vuruşların üzerinden geçmek zorundayım. Yoksa kazanamam.
Peki olası bir vuruş saati? Sence oyun süresi kısıtlanmalı mı?
Vuruş zamanının kısıtlanması düşüncesini destekleyenlerdenim. Keza Joe Perry bu konuda ortaya oldukça dikkat çekici bir fikir attı, birçok oyuncunun da Joe’yu desteklediğini biliyorum. Basına pek yansımadı ama fikir şu; pot yaptıkça süreniz kısıtlanıyor. Yani ortada çözülmesi gereken bir snooker varsa ya da seri inşasına başlamadıysanız herhangi bir süre kısıtlaması yok. Ancak kırmızı topu pot yapıp, renklilerle beraber seri inşasına başlarsanız işte o zaman 30 saniyelik süre kısıtlaması ya da vuruş süresi, her ne şekilde adlandırırsanız o devreye giriyor. Ben Joe’nun fikrine destek veriyorum. Umarım bu konuda WorldSnooker yeni bir yaptırım kararı alır.
Saç stilini kıvırcık yaptıktan sonra çıktığın ilk maçta kameralar, bir gazetecinin seni göstererek güldüğünü yakalamıştı. Ani bir değişiklikti sanki, nedeni var mı?
Kıvırcık saç konusunda size söyleyemeyeceğim şeyler var, o yüzden bunu fazla irdelemeyelim. İki sene önce Çin Açık’ta kıvırcık saç denemem olmuştu ve tamamen bir şaka üzerineydi. "Yenilene kadar böyle devam edeceğim" demiştim. O dönem seyircilerin ve muhabirlerin bu değişikliği sevdiğini hatırlıyorum ama hatrı sayılır bir kesim de pek beğenmemişti. Beğenmeyenler arasında hayatımda çok kritik yeri olanlar da var, o yüzden saçı düz bırakmayı seçtim. Bundan sonra böyle devam ederim herhalde.
Neil Robertson's Hair
Diğer Eurosport röportajları
John Higgins: Geçmiş geçmişte kaldı
Judd Trump: Ronnie yoksa ben varım
Luca Brecel: Kızlarla eskisi gibi değil
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Benzer Konular
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam