Geçtiğimiz hafta ne izledik?

2020 Avrupa Şampiyonası Elemeleri’nde Türkiye’nin Fransa’yı 2-0 mağlup ettiği maçı izledik.

Cumartesi akşamı Konya’da oynanan maçta A Milli Futbol Takımı’mız, son Dünya Kupası şampiyonu Fransa’yı ağırladı. 30. dakikada Kaan Ayhan’ın golü ile 1-0 öne geçen Türkiye, 40. dakikada Cengiz Ünder ile skoru 2-0 yaptı. İkinci yarı rakibine fırsat vermeyen, maç boyu kalesinde isabetli şut görmeyen Ay-Yıldızlılar, grupta üçte üç yaparak liderliğe yükseldi.

Hafta içi UEFA Uluslar Ligi’nin yarı final maçları oynandı. Portekiz, İsviçre’yi Cristiano Ronaldo’nun hat-trick’iyle 3-1 geçerken, Hollanda ise İngiltere’yi normal süresi 1-1 biten maçta uzatmalar sonucunda 3-1 yenerek finale yükseldi.

Pazar günü oynanan finalde Portekiz, Hollanda’yı Gonçalo Guedes’in tek golüyle 1-0 mağlup etti ve organizasyonun ilk şampiyonu oldu.

Cuma günü 2019 Kadınlar Dünya Kupası start aldı. Açılış maçında ev sahibi Fransa, Güney Kore’yi net bir oyun sonucunda 4-0 mağlup etti. Hafta sonu ise grup aşamalarındaki ilk maçlar oynanmaya devam etti.

NBA’de final serisinin üçüncü ve dördüncü maçlarını izledik.

Toronto Raptors ve Golden State Warriors arasında oynanan final serisinin ilk iki maçında her iki ekip de birer galibiyet almıştı. Warriors’ın sahasında oynanan iki maçı ise tek bir ekip kazandı ve bu takım Raptors’tı.

Üçüncü maçı 14, dördüncü maçı ise 13 farkla kazanan Raptors seride 3-1 öne geçti. Kanada ekibi, önümüzdeki gece oynanacak maçı kazanması durumunda tarihinde ilk kez NBA şampiyonu olacak.

Türkiye’de ise Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi play-offlarında yarı final serileri tamamlandı ve final serisinin ilk maçı oynandı.

Yarı finallerde Anadolu Efes, Galatasaray Doğa Sigorta ile; Fenerbahçe Doğuş ise Tofaş ile eşleşmişti. Anadolu Efes ve Fenerbahçe rakiplerine maç kaybetmeden, 3-0’la serileri kazandılar. Final serisinin ilk maçı ise pazar günü Anadolu Efes’in sahasında oynandı. İlk maçın galibi 56-73’lük skorla Fenerbahçe oldu. Sarı-lacivertliler böylelikle seride saha avantajını eline geçirdi.

Teniste yılı ikinci Grand Slam’i Roland Garros’ta ikinci hafta maçlarını ve Rafael Nadal’ın 12. şampiyonluğunu elde etmesini izledik.

Roland Garros’ta ilk hafta sürprizsiz geçilmişti ve tüm favoriler kayıpsız bir şekilde ikinci haftaya girmişti. İkinci hafta çeyrek finaller ile tenis kalitesi ve seyir zevki bir hayli arttı.

Çeyrek finalde Rafael Nadal, Kei Nishikori’yi, Roger Federer ise Stan Wawrinka’yı geçerek yarı finalde birbirleriyle eşleştiler. Kuranın diğer tarafında ise Novak Djokovic, Alexander Zverev’i; Dominic Thiem ise Karen Khachanov’u geçerek yarı finale yükseldiler.

Yarı finalde bir tenis klasiği bizleri bekliyordu: Rafael Nadal – Roger Federer. Yoğun bir rüzgâr altında oynanan maçta ilk iki set her ne kadar çekişmeli geçse de Nadal her iki seti de kazanan taraftı. Üçüncü seti pek zorlanmadan alan Rafa, 12. Roland Garros şampiyonluğuna bir adım daha yaklaşmış oldu.

Diğer yarı final eşleşmesi mükemmel bir mücadeleye sahne oldu ve tam iki gün sürdü. Cuma günü başlayan maç, setlerde durum 1-1’ken yağmur nedeniyle maç ertesi güne ertelendi. Maçın cumartesi ayağında her iki oyuncu da birer set daha kazandı ve beşinci sete geçildi. Son seti 7-5 ile kazanan, geçen yılın finalisti Dominic Thiem oldu ve Avusturyalı böylelikle 2018’den sonra 2019’da da Nadal’ın finaldeki rakibi oldu.

Final maçının ilk iki setinde, turnuvada hiç görmediğimiz bir tenis kalitesi vardı. Toprak zeminin tarihteki en iyi oyuncusu Nadal ile onun toprak zemindeki en büyük rakibi Thiem, ilk iki seti paylaştılar. Ancak Rafa, üçüncü setle birlikte maça büyük bir ağırlık koydu. Üçüncü ve dördüncü set, 6-1’lik skorlarla Nadal’ın üstünlüğü ile sonuçlandı. Rafael Nadal böylelikle üst üste üçüncü, toplamda 12. Roland Garros şampiyonluğunu kazandı ve toplam Grand Slam şampiyonluğu sayısını 18’e yükseltti.

Formula 1’de sezonun yedinci yarışı olan Kanada Grand Prix’sini izledik.

Sıralama turları sonucunda bu sezon ilk defa Mercedes hariç bir takım pole pozisyonunu aldı. Sebastian Vettel sıralama turlarındaki en hızlı pilottu. İkinci sırayı Mercedes’ten Lewis Hamilton, üçüncü sırayı ise Vettel’in takım arkadaşı Charles Leclerc aldı.

Dün akşam koşulan yarışta finiş çizgisini ilk sırada geçen, pole pozisyonunda yarışa başlayan Vettel oldu. Alman pilot, hemen arkasındaki Hamilton’ın yaklaşık 1.35 saniye önünde finişi gördü. Ancak yarışın galibi Vettel değil Hamilton oldu. Zira Vettel, pistten çıkıp çimenlik alana girdiği bir sekans sonrası piste geri döndüğünde Hamilton’ın onu geçmesini kurallara aykırı bir şekilde engellediği gerekçesiyle beş saniye cezası almıştı. Her ne kadar Vettel aksini iddia etse ve durumu kabullenmese de podyumun en üst basamağında Lewis Hamilton yer aldı. Vettel ikinci, Leclerc ise yarışa başladığı pozisyonda, üçüncü sırada yer aldı. Hamilton’un takım arkadaşı Valtteri Bottas, altıncı sırada başladığı yarışı dördüncü sırada tamamladı.

Genel klasmana baktığımızda ise Hamilton’ın rakipleriyle farkı açmayı sürdürdüğünü görüyoruz. Son üç Grand Prix’nin ve toplamda yedi GP’nin beşinin galibi olan Britanyalı pilot, en yakın takipçisi olan takım arkadaşı Bottas’ın 29 puan önünde liderliğini sürdürüyor. Üçüncü sırada yer alan Vettel, ikinci Bottas’ın 33 puan gerisinde. Vettel’i ise 12 puan geriden RedBull pilotu Max Verstappen takip ediyor.

Giro d’Italia’nın ardından ufak bir dinlenme sonrası, pazar günü Critérium Du Dauphiné’nin açılış etabını izledik.

Önemli genel klasman adaylarının Tour de France öncesi önemli bir prova olarak gördüğü bu yarışın ilk etabının toplu sprint finişyle sonlanması bekleniyordu. Beklenildiği gibi de oldu. Üç kişilik kaçış grubu son kilometre içinde peloton tarafından yakalandı. Toplu sprint’in ardından Dimension Data’nın Norveçli bisikletçisi Edvald Boasson Hagen etabın galibi oldu. Deceuninck-Quick Step’li Philippe Gilbert ikinci, Jumbo-Visma’lı Wout Van Aert ise üçüncü olarak podyumu tamamladılar.

Critérium Du Dauphiné’nin kalan yedi etabı bu hafta koşulacak ve yarış pazar günü sona erecek.