Geçtiğimiz hafta ne izledik?

Haftaya milli maçları izleyerek başladık.

Türkiye, Arnavutluk’un ardından Moldova’yı da mağlup etti. Milli takım; Hasan Ali Kaldırım, Cenk Tosun ve Kaan Ayhan’ın golleriyle 4-0 kazanarak Euro 2020 elemelerine ikide ikiyle başladı.

Türkiye’nin grubundaki diğer maçta Fransa, İzlanda’yı 4-0 mağlup ederek ikide iki yapan bir başka takım oldu.

Milli maç arasında en dikkat çeken milli takımlardan biri İngiltere’ydi. Çekya’nın ardından Karadağ’a da beş gol atan İngilizler, iki maçta on gol attı, yalnızca bir gol yedi.

Hafta sonu ise bir haftalık aranın ardından liglere geri döndük.

Premier Lig’de Manchester City, Fulham’ı 2-0 yenerek liderliği bir günlüğüne Liverpool’dan devraldı. Liverpool ise Tottenham’ı son dakikada bulduğu golle 2-1 mağlup ederek maç fazlasıyla tekrar liderliğe geri yükseldi.

Bundesliga’da Bayern Münih’in Freiburg’la 1-1 berabere kaldığı gün Borussia Dortmund,Wolfsburg karşısında 2-0 kazandı ve şampiyonluk yolunda Bayern ile iki puanlık bir fark oluşturdu.

La Liga’da haftanın en dikkat çekici karşılaşması Katalan derbisiydi. Barcelona, Espanyol’u 2-0 mağlup etti ve şampiyonluğa bir adım daha yaklaştı.

İtalya Seria A’da mücadele şampiyonluktan ziyade Şampiyonlar Ligi bileti için yapılıyor. Milan, Sampdoria deplasmanında 1-0 kaybetmesine rağmen dördüncülüğünü korudu. Roma’yı Roma’da 4-1 yenen Napoli ikincilikteki yerini sağlamlaştırdı. Atalanta ise Parma’yı deplasmanda 3-1 yenenerek dördüncü Milan ile arasındaki puan farkını ikiye indirdi.

Hollanda Ligi’nde şampiyonluk mücadelesi için çok kritik bir maç oynandı. Haftaya lider PSV’nin beş puan arkasında giren Ajax, rakibini 3-1 mağlup etti ve puan farkını bitime yedi hafta kala ikiye indirdi.

Euroleague’de playoff mücadelesinin alev almasına yol açan maçlar ve olağanüstü bir maç kazandıran basket izledik.

Türk takımları çok iyi bir haftayı geride bıraktı. Fenerbahçe Beko ve Anadolu Efes zorlu deplasmanlarda, herhangi bir iddiaları olmamasına rağmen galip geldi. Fenerbahçe Olimpia Milano’yu 90-104, Efes ise Saski Baskonia’yı 92-102 yendi. Euroleague’deki son maçlarını oynayan Darüşşafaka Tekfen, içerde Bayern Münih’i 92-87 yenerek bu sezonki beşinci galibiyetini aldı.

Real Madrid, OAKA deplasmanında Panathinaikos’u Rudy Fernandez’in son saniye basketiyle 73-74 yendi. Panathinaikos bu yenilgiye rağmen playoff için avantajlı bir konumda.

Playoff için çok önemli olan maçta Olympiakos, kendi evinde Zalgiris Kaunas’a 68-72 yenilerek playoff'u garantileme yolunda önemli bir fırsatı tepti. Zalgiris ise playoff umudunu son haftaya taşıdı.

NBA’de oldukça tatsız bir haber ile haftaya başladık. Portland Trail Blazers’ın Brooklyn Nets ile oynadığı maçta Blazers pivotu Jusuf Nurkic’in bacağı kırıldı.

Bunun yanı sıra normal sezonun sonuna iyice yaklaştık. Batı’da Golden State Warriors ile Denver Nuggets arasındaki liderlik mücadelesi en dikkat çekici durumlardan. Doğu’da ise üç playoff bileti için Detroit Pistons, Brooklyn Nets, Miami Heat ve Orlando Magic kıyasıya bir mücadele veriyor.

Tenis’te Miami Open’ın dördüncü tur, çeyrek final, yarı final ve final maçlarını izledik.

Erkeklerde final Roger Federer ile John Isner arasında oynandı. İlk seti 6-1 kazanan Federer, Isner’in maç içinde sakatlık yaşamasının ardından çok zorlanmadan ikinci seti de kazandı ve kariyerinin 101. turnuva şampiyonluğunu yaşadı. Bu şampiyonluk aynı zamanda Federer’in 28. Master ve 4. Miami Open şampiyonluğu oldu. Federer böylelikle bu sezon ikinci bir turnuva şampiyonluğu kazanan ilk tenisçi oldu.

Indian Wells’te mutlu sona ulaşan Dominic Thiem ikinci, son Avustralya Açık şampiyonu ve dünya bir numarası Novak Djokovic ise dördüncü turda şampiyonaya veda etmişti.

Kadınlarda ise final Ashleigh Barty ile Karolina Pliskova arasında oynandı. Pliskova’yı 2-0 yenen Barty kariyerinin dördüncü ve en önemli turnuva şampiyonluğunu elde etti. Avustralyalı raket bu haftaya dünya dokuz numarası olarak başlayacak.

Dünya bir numarası Naomi Osaka turnuvaya son 16 turunda veda ederken, Serena Williams ise Indian Wells’te olduğu gibi bir kez daha sakatlık nedeniyle turnuvadan çekilmişti.

Geçtiğimiz hafta biri çok etaplı, ikisi tek günlük olmak üzere üç önemli yarış izledik.

Pazartesi günü başlayan ve pazar günü sona eren yedi etaplı Katalonya Bisiklet Turu’nda genel klasman lideri Astana Pro Team’in Kolombiyalı bisikletçisi Miguel Angel Lopez oldu. Adam Yates ve Egan Bernal, genel klasman podyumunu tamamlayan isimler oldular.

Katalonya Turu için dikkat çeken şey, yedi etaptan üçünü kaçıştaki bisikletçilerin kazanması oldu. İlk etabı Lotto Soudal’den Thomas De Gendt, beşinci etabı Bora Hansgrohe’den Maximilian Schachmann, son etabı ise yine Bora Hansgrohe’den Davide Formolo yaptıkları solo kaçışların ardından kazandılar.

Cuma günü, baharın güzel klasiklerinden E3 BinckBank Classic koşuldu. Bu sezon bahar klasiklerini domine eden Deceuninck-Quick Step takımı burada da ipi göğüsledi. Çek bisikletçi Zdenek Stybar, mart ayının başında koşulan Omloop Het Nieuwsblad’ın ardından mart sonunda koşulan E3 BinckBank Classic’te de mutlu sona ulaştı. Wout Van Aert ikinci, Greg Van Avermaet ise üçüncü oldu.

Pazar günü ise önemli tek günlük yarışlardan Gent-Wevelgem yarışı vardı. Diğer klasiklerin aksine ön planda olan bir Quick Step takımı izlemedik. Kazanan, toplu sprint finişinde en fazla güç üreten isim, UAE-Team Emirates’ten Alexander Kristoff oldu. Alman bisikletçi John Degenkolb ikinci, Belçikalı Oliver Naesen ise üçüncü olarak podyumu tamamladılar.

Formula 1’de sezonun ikinci yarışı olan Bahreyn Grand Prix’sini izledik.

Bahreyn’de sıralama turları bittiğinde en mutlu takım hiç şüphesiz Ferrari’ydi. Charles Leclerc'le pole pozisyonunu, Sebastian Vettel'le ikinci sırayı alan Ferrari, Grand Prix sonrası ise hayal kırıklığına uğradı. Yarışa iyi başlayan ve uzunca bir süre liderliği koruyan Leclerc, aracının arıza yapması sonucu ancak üçüncü olabildi. Bahreyn’de kazanan Mercedes’li Lewis Hamilton, ikinci ise takım arkadaşı Valtteri Bottas oldu. Mercedes pilotları böylelikle sezonun ilk iki yarışında da ilk iki sıranın sahibi oldular.

Bahreyn’de dikkat çeken önemli bir unsur Renault’nun her iki aracının da 57 turluk yarışın 53. turunda arıza yapması ve yarışa devam edememesi oldu. Böylelikle Daniel Ricciardo sezonun ilk iki Grand Prix’sinde de finiş çizgisini geçemedi.

Valtteri Bottas, Bayreyn Grand Prix’sinin ardından ilk yarışta en hızlı turu atıp aldığı bir ekstra puanın sayesinde sürücüler klasmanında takım arkadaşı Hamilton’un bir puan önünde zirvede yer aldı.

Moto GP’de de tıpkı Formula 1’deki gibi sezonun ikinci yarışını izledik. Arjantin Grand Prix’sinde kazanan, yarışa pole pozisyonunda başlayan Honda pilotu Marc Marquez oldu. İlk Grand Prix’de ikinci olan Marquez, böylelikle sürücüler klasmanında liderliğe yükseldi. Arjantin’de yarışa dördüncü sırada başlayan Valentino Rossi ikinci bitirdi. Grid’den üçüncü sırada çıkan Andrea Dovizioso ise konumunu koruyarak podyumun son basamağında yer aldı.