"Toprağın Kralı"nı bu yıl kim zorlayabilir?

Tenis bazen fazlasıyla kestirilebilir bir spor. 15 yıldır bahar ayları aynı örüntüde devam ediyor; sadece, herhalde hepten tadı tuzu kaçmaması adına ufak değişiklikler oluyor. Rafael Nadal sene sonundaki Uzakdoğu turunda ve kapalı kort Masters’larında sakatlıklarından ötürü düşük performans gösterince ya da turnuvalardan tümden çekilince, ertesi sezona genellikle soru işaretleriyle giriyor. Ama sonra ne oluyorsa oluyor, Rafa bahar aylarında başlayan toprak sezonunda fırtına gibi esip, nihayet mayısı hazirana bağlayan iki haftaya yayılan Roland Garros’ta harikalar yaratıyor. Öyle ki Nadal 15 yıllık kariyerinde Paris’in toprağında sadece iki kez yenildi. Laff-A-Lympics’te bile Gerçek Kötüler’in birkaç kez kazandığı düşünülünce, dramatik açıdan fevkalade sorunlu!

Bu sene "Toprağın Kralı" hikâyeye yeni bir yön verecek gibi duruyordu. Profesyonel tenise başladığı ama daha reşit bile olmadığı günden bu yana, Nadal ilk kez mayıs ayına bir kupa kaldırmadan girdi. 10’ar kez kazandığı Monte Carlo ve korta adının verildiği Barcelona’da bile final göremedi. Ama Roland Garros öncesi son büyük turnuva olan Roma Masters’ta fırtına gibi esti. Dört ayrı oyuncuya bagel yutturarak (bir sette tek bir oyun bile bağışlamadan) kupaya uzandı ki, Nadal’ın mutfağını tadanlardan birisi de finalde yendiği dünya 1 numarası Novak Djokovic’ti. Tevekkeli değil, Nole maç sonundaki röportajnda Rafa'nın Fransa Açık'ın açık ara favorisi olduğunu söyledi.

Nadal'ın bir de şansa ihtiyacı varmış gibi, kurası da beklenmedik derecede iyi geldi. Turnuvanın diğer iki favorisi Djokovic ile Thiem tablonun aynı yarısına düşerken, Nadal'ı zorlayabilecek Fognini, Zverev, Del Potro gibi isimler de Djokovic’in tarafına düştü. Nadal ilk iki turda elemelerden gelen isimlerle karşılaştıktan sonra, seribaşlarının tökezlemeyeceğini varsayarsak, yarı finalde Federer-Tsitsipas galibiyle oynayacak.

Fakat turnuvanın hiçbir sürprizi de yok değil: Roger Federer! Majesteleri -NBA'den güncel ve işe yarar bir tabir ödünç almak gerekirse- "yük yönetimi" anlayışıyla, 2015'ten bu yana Roland Garros’u ve aslında toprak turnuvalarını es geçiyordu. Fakat tenis tarihinin en çok Slam kazanan ismi olan Federer, bu rekorunu perçinlemek için olsa gerek, bu yıl Fransa Açık'a katılma kararı aldı ve hazırlık kabilinden birkaç toprak turnuvasına katıldı. Federer'in oyununun her korta müsait olduğunu biliyoruz. Bu nedenle çeyrek finaldeki olası bir Tsitsipas eşleşmesi öncesinde yara alması sürpriz olur. Majestelerini üçüncü turda, İstanbul'da kendisinden bir set almış olan Schwartzman'la zorlu bir maç bekliyor olsa da, Nadal'la bir yarı final eşleşmesinin önünde tek engel vücudu. Federer için yaklaşık bir buçuk ay sonraki Wimbledon sezonun en önemli durağı ve zorlu toprak maçlarının bedenine yük bindirdiğini hissettiği anda, turnuvadan çekilmesi ya da kendini korumaya alması sürpriz olmaz.

Turnuvanın iki numaralı favorisi, dünya bir numarası Djokovic. Nole kariyerinde ikinci kez üst üste dört büyük turnuvayı kazanarak tarihe geçmenin planlarını yapıyor. Dahası, Djokovic'in iki kez kazanamadığı tek Grand Slam de Fransa Açık. Nole toprak sezonunda yaralanabilir gözükmüş olsa da, rakipleri seviyeyi artırdığında onun da nasıl vites değiştirdiğini son Avustralya Açık finalinden hatırlıyoruz. Bu açıdan beş set ve beş saatlik bir Nadal-Djokovic finali hepimizin dileği.

Bu bir toprak turnuvası olduğundan, yıllardır alıştığımız "büyük dörtlü"nün dışından bir isim üç numaralı favori olarak gösteriliyor: Geçen yılın finalisti Dominic Thiem. Klasik bir toprak oyuncusu olan Avusturyalı raket, Nadal’dan toprak kortta dört galibiyet alabilmiş iki oyuncudan biri. Bu galibiyetlerinden sonuncusunu da, bu sene Barcelona’da çok üstün bir oyunla aldı. Fakat beş setlik maçların atmosferi çok ayrı oluyor. Thiem iki senedir burada Nadal’dan set alamadığı gibi yer yer oyun almakta bile zorlandı.

İkinci hafta ses getirmesi muhtemel isimler arasında eski şampiyon Stan Wawrinka, sakatlıktan yeni dönen ve Roma’da Djokovic’e karşı maç puanları harcayarak elenen Juan Martin Del Potro, geçen senenin ATP Sezon Sonu Turnuvası şampiyonu Alexander Zverev, 30 yaşından sonra kariyerinin ilk Masters şampiyonluğunu bu yıl elde eden Fabio Fognini ve elbette daha 20 yaşına gelmeden Nadal, Djokovic ve Federer’i yenmeyi başarmış olan sezonun en formda isimlerinden Stefanos Tsitsipas var.

Peki alttan kim geliyor? 2019’u değil ama 2023’ü kim alabilir? İlk sırada kuşkusuz Felix Auger-Aliassime geliyor. Birkaç yıl sonra burada final görmesi beklenen Felix, daha bu yılın başında bile Challenger turnuvalarında boy gösterirken hızlı bir çıkış yakaladı ve Roland Garros’a seribaşı olarak katılmaya hak kazandı. Uzun boyuna rağmen toprak kortu çok seviyor ve nitekim bu yazı yazıldığı sırada Lyon’daki turnuvada finale çıkarak 19 yaşına girmeden ikinci finalini görmüş oldu. Keza istikrarsız bir sezon geçirse de 22 yaşındaki Borna Coric de ikinci haftayı görmesi muhtemel isimler arasında.