Yeni oyun, yeni oyuncular

2008 yılında bağımsızlığını kazanan Kosova’da, millî heyecanın formaliteye uygun olarak başlaması için sekiz yıl beklemek gerekti. Bundan beş sene önce, Haiti’ye karşı oynadıkları bir özel maçta, yeşil sahada ilk kez birlikte ter döken Kosovalı oyuncular, ilk resmî sınavlarını2018 Dünya Kupası elemelerinde; Türkiye, Hırvatistan, İzlanda ve Ukrayna gibi zorlu rakiplerin arasında verdiler. Bu gruptan bir puanla ayrılmalarına rağmen onları mücadeleci oyun tarzlarıyla muadillerinden ayırt etmek mümkündü.

Daha sonra 2017’nin kasım ayından beri oynadıkları 15 maçtan (beş hazırlık, altı UEFA Uluslar Ligi ve dört EURO 2020 eleme karşılaşması)çıkardıkları on galibiyet ve beş beraberlik, İngilizlerle yapacakları mülâkat öncesi hatırı sayılır bir özgeçmiş niteliğindeydi. Yani İngiltere’ye yaklaşık iki yıldır namağlup şekilde gelmişlerdi. Mevzubahis seride toplamda 34 gol atıp kalelerinde 12 gol görmeleri, bileklerinin kolay bükülmeyeceğinin kanıtı niteliğindeydi. Keza dün akşam St Mary's Stadı'nda maçı izleyen yaklaşık otuz bin futbolsever bu duruma çok yakından şahit oldu.

İngiltere, henüz ilk yarının sonunda üst üste bulduğu gollerle 5-1'i cebine koymuş ve rahatlamış gözükmesine karşın ikinci yarının başında gelen iki Kosova golü işleri farklı bir yola soktu. İlerleyen dakikalarda rakibine sorun çıkaran Kosova'nın gücü daha fazlasına yetmedi. Türkiye olarak, oyunun mucitlerine karşı tarihimizde oynadığımız 11 maçta sadece tek golümüzün bulunması Kosova takımının dün gece yaptıklarının ne kadar değerli olduğunun bir başka göstergesi.

Dün geceki buluşma Kosova'nın serisini sona erdirdi. Fakat öncesinde serinin şüphesiz en sansasyonel maçı, sahalarında Çekya'ya karşı geriden gelerek aldıkları 2-1'lik galibiyetti. O maçın ardından, Çekya ağlarına beraberlik golünü gönderen ve dün gece İngiltere'yi boş geçmeyen Fenerbahçeli Vedat Muriqi, “Ben ve arkadaşlarım sahada ölmeye hazırız. Bu forma ve bu ülke için performansımızın %1000’ini vermeye çalışıyoruz.” demişti.

Bu yaklaşım, ardında birçok hikâye barındıran Kosovalı oyuncuların neredeyse tümü için geçerli. Öyle ki sahaya bakıldığında doksan dakika koşan, başkaldıran, inatçı bir ekip görmek mümkün.

1990’ların sonunda, Sırbistan’a karşı verdikleri savaş sırasında, Arnavut ve Kosova kökenli nüfusun büyük bir bölümü, gönül verdikleri oyunu açık alanlarda rahatça oynama lüksünden uzaklardı. Oyuncuların neredeyse yarısının ailesi, daha iyi bir yaşam (veya sadece yaşam) için ülkesini terk etmişti. Böylece, şimdi Kosova için top koşturan oyuncular anavatanlarından uzak büyüdüler.

Gelgelelim, Kosova Milli Takımı oyuncularının yetiştikleri ülke ile kalplerinin ait olduğu ülke arasında seçim yapmak da o denli kolay değildi. Ancak geçtiğimiz yıl vefat eden eski Kosova Futbol Federasyonu Başkanı Fadil Vokrri ve genel sekreteri Eroll Salihu’nun yanı sıra takımın eski teknik direktörü Albert Bunjaki’nin oyuncuları ülkeye kazandırma hususundaki yoğun çabaları meyvelerini verdi.

Dün geceki maçta kanat oyuncuları Arber Zeneli ve Milot Rashica ile orta sahaları Hekuren Kryeziu ve Herolind Shala’dan yoksundular. Ayrıca takımın kritik parçalarından sol bek Benjamin Kololli de forma giyemedi. Bütün bu eksiklere rağmen aralarında Vedat Muriqi, Bersant Celina ve Valon Berisha’nın bulunduğu sağlam bir iskelete sahipler. Neticede dün gece, en yaşlısı 26 yaşında olan ve yaş ortalaması 23,6 olan genç ve dinamik bir kadroyla sahada yer aldılar.

Manchester City’nin genç kalecisi Aro Muric’in yedeği durumuna gelen, takımın en tecrübeli oyuncusu ve kaptanı, 30 yaşındaki Samir Ujkani; Çekya maçının ardından, “Rüya sürüyor. Gelişme sürecinin dört ila altı yılımızı alacağını düşünüyordum fakat üç yılın ardından inanılmaz başarılar elde etmiş durumdayız. Eğer elemeleri geçersek bu inanılmaz olur ama bizim asıl önceliğimiz takım olarak birlikte büyümek ve ülkemize güzel bir gelecek sunmak.” demişti.

Dün mağlup olsalar dahi Ujkani'nin bahsettiği öncelikleri ve karakterlerini dışa vurdular. Sahadan başı dik ancak boynu bükük ayrılmak moralleri bir nebze bozmuş olabilir. Lâkin bunun hesaba dahil olmadığı söylenemez.İngiltere’nin grubu süpürme ihtimalini düşündüğümüzde, rüya gerçeğe dönüşmek için daha fazla beklemek zorunda kalmayabilir.

14 Kasım'da deplasmanda oynanacak Çekya maçı, kuvvetle muhtemel grubun kaderini belirleyen maç olacak.

Yeni oyun, yeni oyuncular… Kosovalılar dün gece en büyük sahneye adımını attı ve sahnenin büyülü kokusunu aldı. Geçmişlerinden kopan hikâyelerden beslenip gelecekteki oyunlarını yeni perdeler ve yeni baş aktörlerle genişletebilecekler mi, onu da zaman gösterecek.

Hazırlayan: Batuhan HERDEM