Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Nereye kadar?

Eurosport Türkiye

Yayınlandı 23/09/2019 - 17:46 GMT+3

Ole Gunnar Solskjaer'in Manchester United'daki menajerlik macerası mükemmel başladı ancak git gide kötü bir hâl alıyor. Premier League'deki altı maç sonunda sekiz puanla sekizinci sırada yer alan ve hücumda etkisiz kalan Kırmızı Şeytanlar, Solskjaer ile nereye kadar devam edecek?

Ole Gunnar Solskjaer

Görsel kaynağı: Getty Images

Manchester United, 2018’in aralık ayında, 2016 yazından beri takımın başında olan Jose Mourinho ile yollarını ayırdı. Kırmızı Şeytanlar’ın Sir Alex Ferguson’sız altıncı sezonundaki beşinci teknik adamı, kulüpte oyuncu olarak efsaneleşen Ole Gunnar Solskjaer oldu. Norveçli futbol adamı, takımın başına geçici olarak getiriliyordu.
Solskjaer, United’daki menajerlik görevine neredeyse kusursuz bir başlangıç yaptı. Ligde takımın başında çıktığı ilk altı maçın hepsini kazandı, ilk 12 maçta 10 galibiyet aldı ve hiç yenilmedi. Üstelik United, Solskjaer komutasında, Şampiyonlar Ligi son 16 turunda ilk maçta Old Trafford’da 2-0 yenildiği Paris Saint Germain’i Paris’teki rövanşta 3-1’le geçerek Devler Ligi’nde son sekiz takım arasına adını yazdırdı.
İngiliz futbolunun Liverpool ile birlikte en başarılı geçmişe sahip kulübü olan United, Norveçlinin başarısını karşılıksız bırakmadı ve Solskjaer ile 2021-2022 sezonunun sonuna kadar sözleşme imzaladı. İşler her iki taraf için de iyi gidiyordu.
Ole’nin kulüp başındaki başarısı, birçoklarının aklına Zinedine Zidane’ın Real Madrid macerasına getirdi. Zidane, Pep Guardiola ya da Jürgen Klopp gibi büyük bir taktisyen olmayabilirdi. Ancak önemli yeteneklere sahip ve bir aradayken idare edilmesi zor oyuncuları çok iyi idare etmiş, bu yönetim başarısı belirli bir düzeydeki taktik düzenle birleşince Real Madrid üst üste üç kez Şampiyonlar Ligi’ni kazanmıştı. Tabii ki United’ın kadro kalitesi Real Madrid ile kıyaslanamazdı. Fakat Mourinho yönetiminde huzursuz bir ortamda bulunan oyuncular, Ole ile birlikte performanslarını bir hayli yukarı çekmiş ve bu durum da sonuçlara yansımıştı.
Mart ayının sonlarına gelindiğinde United taraftarları mutluydu. Ancak bu mutluluk uzun süreli olmayacaktı.
28 Mart 2019’da, Solskjaer uzun süreli sözleşmeyi imzaladıktan sonra takımda bir düşüş baş gösterdi. Bu düşüş hem oyunda hem de skorlarda yaşanıyordu. Uzun süreli sözleşmeye imza atmadan evvel Premier League’de çıktığı 13 maçta tek yenilgi alan Ole, sözleşmeden sonraki sekiz lig maçının dördünü kaybetti, yalnızca ikisini kazanabildi. Üstelik Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde -bu konuda Norveçliyi eleştirmek yanlış olacaktır- Barcelona’ya iki maçta da kaybeden United, Avrupa macerasına nokta koydu.
Manchester United ligi altıncı sırada noktaladı ve Şampiyonlar Ligi bileti alamadı. Üstelik çok iyi bir transfer dönemi geçirdiklerini de söylemek güç. Savunmaya her ne kadar çok önemli iki oyuncu, Harry Maguire ve Aaron Van Bissaka transfer edilse de -ki bu iki oyuncuya ödenen toplam 142 milyon euro’luk transfer bedeli birçoklarına göre ederinden fazlaydı- hücum tarafına önemli eklemeler yapılamadı. Swensea City’den 17 milyon euro karşılığında transfer edilen 21 yaşındaki Daniel James, yeni sezon öncesi ileri tarafa yapılan tek eklemeydi. Uzun süre boyunca Juventus’lu Pablo Dybala’nın peşinde koşan kulüp, bu transferi bitiremedi. Üstüne üstlük, takımın ileri uçta top saklama özelliği olan yegâne santraforu Romelu Lukaku, Inter’e satıldı.
Yaz transfer dönemi iyi geçmemişti ancak Premier League’e çok iyi bir skorla başlangıç yapıldı. Old Trafford’da Büyük Altılı’dan Chelsea’yi ağırlayan United, oyun olarak maçın büyük bir bölümünde üstün olmasa da rakibinin zaaflarını iyi değerlendirip 4-0’lık göz alıcı bir skorla galip geldi. İkinci haftada Wolverhampton deplasmanından alınan bir puan da fena değildi. Ancak üçüncü haftada iç sahada alınan 1-2’lik Crystal Palace yenilgisi, Kırmızı Şeytanlar adına sezonun ilk tatsız skoru oldu.
Marcus Rashford, Manchester United-Crystal Palace
Dördüncü hafta Southampton deplasmanından bir puan çıktı. Beşinci hafta ise ilk dört maçını namağlup geçen Leicester City, Old Trafford’da mağlup edildi. Ancak futbol pek tat vermiyordu. Nitekim altıncı haftadaki, dün oynanan West Ham maçı hem skor olarak hem de oyun olarak United taraftarlarını oldukça üzdü. Skor 2-0’dı, ancak oyun bu skordan daha tatsızdı. West Ham kalesine beşi ceza sahası içinden olmak üzere dokuz şut çekildi ve bu dokuz şutun ancak üçü kaleyi bulabildi.
Hücum tarafı yalnızca West Ham maçında aksamadı. İlk haftaki 4-0’lık Chelsea galibiyeti bir kenara koyulacak olursa, United kalan beş lig maçında yalnızca dört gol bulabildi. Bu dört golün biriyse penaltıdan geldi. Herhangi bir maçta iki gol dahi atılamadı.
Uzun lafın kısası, Solskjaer uzun dönemli sözleşmeyi imzaladıktan bu yana United’ın hayli kötü bir skor grafiğine sahip olduğu söylenebilir. Hatta ve hatta, söz konusu imzadan bu yana oynanan Premier League maçları göz önüne alınacak olursa, Premier League tablosunda 16 puanla 13. sırada. Bu 16 puan, 14 maçtaki dört galibiyet ve dört beraberlikle, atılan 15 gole karşılık yenilen 20 golle elde edilmiş durumda.
United taraftarı, 2013’te Alex Ferguson’la gelen şampiyonluktan bu yana uzun süre mutlu kalamadı. Aradıklarını Ole Gunnar Solskjaer ile de bulamamış gibiler. Ferguson sonrası United’ın beşinci menajeri olan Ole’nin ayrılışı yakın mıdır? Taraftara keyif vermeyen ve sonuç da alınmayan bu oyun düzeni nereye kadar devam edecek? İlerleyen günlerde öğreneceğiz.
Hazırlayan: Enes KANBUR
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam