Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Kara kıtadan Kağıthane’ye

Eurosport Türkiye

Güncellendi 20/06/2019 - 17:43 GMT+3

İstanbul'da bir Afrika Kupası... Afrikalı göçmenlerden oluşan takımların mücadele ettiği turnuva başladı. Eurosport Türkiye ekibinden Mustafa Kavgacı, turnuvanın ilk gününe dair izlenimlerini paylaştı.

İstanbul Afrika Kupası

Görsel kaynağı: Eurosport

Güneş yakıyor. Dört kişi arabaya atladık, Hasbahçe Stadı’nı arıyoruz. Navigasyon elimizden tutup çocuk gibi gezdiriyor bizi Kağıthane’de. “Sağa dönün.” diyor, dönüyoruz. “Sola dönün.” diyor, ancak öyle bir “sol” yok. Anlıyoruz ki hedefe yaklaştıkça navigasyonun dikkati dağılıyor. İş başa düşüyor.
Kulağımıza gelenlere göre bahsi geçen top sahası bir mesire alanının içinde. Yolculuğumuz bir masala dönüşmeye meyilli. Gökkuşağının altındaki hazineyi arar gibiyiz. Mangal dumanlarına göre yön tayin ediyoruz. Neyse ki araştırmacı gazeteciliğimiz bizi sonuca götürüyor. Geldiğimiz yer, bir panayır alanı. Kapıya kocaman yazmışlar: "Kağıthane Belediyesi Hasbahçe Mesire Alanı, HOŞ GELDİNİZ."
“Hoş bulduk.”
Girişin karşısında tribünlerin olduğu alana doğru hareketleniyoruz. Fakat bir gariplik var. Tribünlerde amcalar, teyzeler oturuyor. Saha olduğunu düşündüğümüz yerin üzerinde ise hedef tahtaları var; “Hayırdır inşallah”. Güvenliğe yanaşıp soruyoruz: “Abi, Afrika Kupası ne tarafta?” “Gösterelim yeğenim”, deyip diğer tarafa yönlendiriyor bizi. Yürürken siyahi arkadaşlara karışıyoruz. Bu sefer doğru yoldayız. Allah ayırmasın.
Tribüne girdiğimizde yaşadığımız şaşkınlık mimiklerimizi ele geçiriyor. Ne yalan söyleyeyim, bu kadar kalabalık olacağını tahmin etmemiştim. İçerisi tıklım tıklım. Zor bela oturacak bir yer buluyoruz. Kara kıtanın her milleti bir tribüne doluşmuş. Gurbet elde el ele verip “Biz buradayız!” demeye gelmişler.
Kimi eğitim için burada, kimi ticaret yapıyor. Kimi futbolcu olma hayaliyle buraya gelmiş, kimi ise sadece hayatta kalabilmek için. Afrikalı göçmenler için hayat ziyadesiyle meşakkatli. Öyle ya, bambaşka bir memlekette ucuz iş gücü olarak görülüp sömürülmenin ve göçmenliğin zorlukları yetmiyormuş gibi bir de ten renginden ötürü ayrımcılığa uğramanın katlanılır bir tarafı yok.
Bugün ise bütün zorlukları bir kenara bırakıp yeşil sahanın etrafında toplanmışlar. Senegal, Kamerun, Somali, Nijerya, Gambiya, Nijer, Gana… Herkes burada. Bu sırada, bir arkadaşımız daha geliyor. Gözde güneş gözlüğü, kulakta kulaklık… Sanırsın, futbolcu menajeri. Şekil yerinde, takım tamam. Bu hengamenin amaçlarından biri de bu aslında: Menajerler ve gözlemciler maçları izlesin, oyuncular da kendilerine takım bulabilsinler. Hayata tutunmak için biraz daha hızlı depar, güzel bir pas ve bir şut daha...
Maç henüz başlamadı ama tribünler rengarenk. Yerel kıyafetlerini giyen de var, Kasımpaşa’lı Koita’nın formasını giyen de. Örülmüş saçlar ve geleneksel danslar… Tamam, Afrika’dayız. Maçtan önce eğlence olmazsa olmaz. Mikrofonu Galatasaray formalı biri alıyor. Sırtındaki numara 69, ismi “Ben General”. Kudretinden sual olunmaz. “Beat” yükseliyor ve herkes bu yükselişe eşlik ediyor. Dans ediyorlar. Afrikalı tekstil işçilerinin sık sık işittiği gibi “çabuk çabuk” değil, içlerinden geldiği gibi yavaş yavaş...
Geçen seneki kupanın şampiyonu Gambiya, Nijerya karşısında. Ama önce milli marşlar. Youtube yükleniyor… Hep beraber ayağa kalkıyoruz. Gambiya milli marşı çalınıyor, çıt çıkmıyor. Sırada, Nijerya milli marşı. Biraz bekliyoruz. “Marşı bulamadılar herhalde…” diye düşünüyoruz. Neyse ki, fazla uzun sürmüyor. Ama bir anda, bir vaveyla! İlk tınılar duyulduğunda bir hareketlenme yaşanıyor. Yanlış marş! Hemen müdahale ediliyor ve durum düzeltiliyor.
Marşlar sırasında fark ediyoruz ki, Gambiyalıların arasındayız. Yanımızdaki bir Gambiyalı, “17 numara benim arkadaşım, çok iyidir.” diyor. Tabii oyuncuların isimlerine vâkıf değiliz, şimdilik numaralar kâfi. Oynanan futbol konusunda büyük beklentilere girmek gereksiz. Bir Şampiyonlar Ligi değil hâliyle. Ancak ufak tefek parıltılar bile izleyenleri keyiflendiriyor. Maçın başlarında Nijerya bir penaltı kazanıyor. Biz de “Penaltı” diyoruz. Yanımızdan itirazlar geliyor. “Nesi penaltı, siz Nijeryalı mısınız?” diye soruyorlar. “Vallahi Nijeryalı değiliz, tarafsızız.” diyoruz. Sonrası gülüşmeler...
Maç, Nijerya’nın 4-0 üstünlüğüyle bitiyor. Eski şampiyon Gambiya’nın taraftarlarında hüzün hâkim. Ama içten içe herkesin gözünün içi gülüyor. Futbol sahasında birleşen koca bir kıta var Kağıthane’de. Kuvvet dediğin şey de zaten birlikten doğuyor. Bu gibi faaliyetler onların var olduklarını yüksek sesle haykırmalarına vesile oluyor. Temennimiz, yaşadıkları zorlukların farkına varılması ve çözüm bulunması.
Onlar; çarşamba, cumartesi ve pazar günleri Kağıthane Hasbahçe Stadı’nda olacaklar. Yaklaşık bir ay sürecek bu şölen izleyenlere mutlaka güzel hatıralar bırakacaktır. Son olarak, Nijerya’da 20 numaraya dikkat!
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Benzer Konular
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam