bülent timurlenk la liga

Geçen yıl şampiyonluğu kazanan Real Madrid'i bu sene hem ligde hem de Avrupa'da ne kadar şanslı görüyorsunuz?
Real Madrid benim La Liga'da şampiyonluk adayım. Geçen sene Guardiola karşısında aldıkları şampiyonluk önemli bir zaferdi. Futbolda sezonu başlamadan öngörmek pek mümkün değil ama eğer ciddi sakatlık sorunları yaşamazlarsa Barcelona'yı yine geride bırakırlar. Henüz transfer yapmadılar ama ben Modric'i kadrolarına katacaklarına inanıyorum. Aslında bu kadar sakin bir transfer dönemi geçirmek Real Madrid'in geleneklerine aykırı. Madrid medyası için de bu pek alışılmış bir durum değil.

Mourinho takımını yarattı ve bundan fazlasıyla memnun. Takımın en zayıf halksı Arbeloa ama onun için bile alternatif aranmıyor. Bu sezon öncesinde baskı Barcelona'nun üzerinde olacak. Tıpkı Capello gibi Mourinho da bunu yapmayı başardı.Şampiyonlar Ligi hakkında konuşmak için çok erken. Karşılarına gelecek yol biraz belirleyici olacaktır. Mourinho'nun hedefi Inter'de olduğu gibi burada da Devler Ligi zaferine ulaşmak buna şüphe yok.

Madrid'in yıldızı kuşkusuz yine Ronaldo olacaktır. Bu sezon kendisi neler yapabilir?
Ronaldo cidden çok baskın bir karakter. Öyle ki Los Galacticos zamanında bile serbest vuruş olduğunda topun başına gelen 3-4 isim olurdu. Şimdi ise Ronaldo istediği her serbest vuruşu kullanacak durumda. Kimsenin bunu engelleyecek bir gücü yok. Dünyada bu kadar üst düzey seviyede olan bir takımı sırtlamak gerçekten önemli bir iş. Bu da zaten onun Messi'den büyük olduğu yer. Messi çok iyi bir takımın parçası Ronaldo ise Real Madrid'i sırtlıyor.

Bu sezon Barcelona'da Tito Vilanova ilk sezonunu geçirecek. Katalan ekibini ve kendisini sizce nasıl bir yıl bekliyor?
Rijkaard'ın iki şampiyonluğunun ardından gelen Guardiola'nın göreve getirilmesi geleneği nasıl sürdüyse Tito'yu da bu yüzden göreve getirdiler. Çok fazla umutlu değilim. Guardiola'nın soyunma odasında yarattığı o havanın kredisini yer gibi duruyor. Karşısında çıtayı çok yükseltmiş bir Real Madrid var. Başarısız olursa kimse şaşırmaz. Guardiola'nın da teknik adamlık tecrübesi hiç yoktu ama 13 kupa kazandı bu belki insanları biraz şaşırttı. Sonuçta Guardiola 20 yıldır futbol dünyasının içinde olan birisiydi. Guardiola'nın ilk 5-6 maçı sıkıntılıydı. Tito'nun daha düşük profilli olduğu düşünüldüğünde eğer benzer bir kötü başlangıç gelirse, bu kendisini çok yıpratır. Hem rakip medya hem de Katalan medyası kendisini zorlar. Zaten baktığımız zaman medyanın genelinde kendisine bir dudak bükme hali var. Yabancı bir teknik adam getirip işleyen taktiği ve formülü bozmak istemediler.

Transfer henüz gerçekleşmedi ama Song'un Arsenal'den ayrılıp Barcelona'ya transfer olmaya çok yakın. Sizce geçen yıl aksayan şeylerin düzelmesini sağlar mı bu transfer?
Barcelona'nın tek eksiği var o da stoper. İyi bir Puyol oynar diyor ama olmuyor bir sakatlık çıkıyor planlar bozuluyor. Bence parayı bastırıp Thiago Silva gibi bir stoper almaları lazımdı. Ortada PSG gibi bir deli olunca bunu yapamadılar. Ben ise daha önce Guardiola'nın denediği gibi orta saha oyuncularının stopere devşirilmesini pek sağlıklı bulmuyorum. Barcelona'da forma giyecek kapasitede olan savunmacı sayısı dünya üzerinde sınırlı.

Barcelona'nın yüksek maliyetlere transfer yapmamasını ise Zlatan Ibrahimovic'ten yediği "kazığa" bağlıyorum. Sonuçta La Masia çıkışlı Fagrebas, Pique ve Alba gibi isimleri geri toplamak içi 70 milyon avro'ya yakın para harcadılar. Ama benzer bir Zlatan tatsızlığı yaşamamak için temkinli davrandıkları kesin.

Arda Turan'ın ardından bir diğer milli futbolcumuz Emre Belözoğlu da Atletico Madrid'e transfer oldu. Türk futbolseverler de büyük ihtimalle Madrid ekibini yakından takip edecektir. Sizce Atletico'yu nasıl bir sezon bekliyor?
Diego Simeone geçen yıl göreve geldikten sonra tamamiyle değişen bir performasn sergiledi Atletico Madrid. Arda dahil herkes koşmaya ve daha çok mücadele etmeye başladı. Örneğin sezon başı kampında günde üç idman yaptılar. Üç kez takım olarak maraton koştular. Bunlardan anlayacağımız kesinlikle farklı ve güçlü bir takım olacak sahada. Ama geçen yılın önemli isimlerinden Diego bu yıl yok ve önemli bir kayıp. Takımın hücum gücü ile arka bölümü arasında biraz kalite farkı var. Ama ben yine de ligi üçüncü sırada bitireceklerini düşünüyorum.

Peki Arda Turan ve Emre için nasıl geçer 2012-2013 sezonu?
Arda daha ilk sezonunda çok kolay adapte oldu ve sevildi. O giderken herkes en az Nihat Kahveci kadar başarılı olmasını istiyordu. Ama o daha ilk yılında bunu gösterdi. Ayrıca taraftar kendisini seviyor ve güveniyor. Simeone ilk geldiği zaman küçük bir sıkıntı yaşamıştı ama oyun tarzını değiştirdi ve hocasının gözüne girdi. Bu sene de bu şekilde idman yemeye devam ettiği sürece forması garanti olur.

Emre'ye gelince; doğrudan ilk 11 için değil, kadroya derinlik sağlamak için alındı. Onun tecrübesinde bir futbolcuyu sadece Atletico Madrid değil Avrupa'da çoğu takım kadrosunda görmek ister. Yoğun maç temposu düşünüldüğünde ilk 11 başladığı ve sonradan oyuna gireceği maçlarla birlikte en az 20 karşılaşmada forma giymesini bekliyorum. Emre şarap gibi. Yaşlandıkça ayaklarından çok kafasını kullanıyor. Uzun yıllar İtalya'da ve İngiltere'de oynadı. Ayrıca İtalyaca da biliyor böylece Simeone ile iletişim sıkıntısı da yok.

Peki Atletico kışında ilk dördü kimler zorlar bu sezon?
Malaga geçen sezon bu işi başarmıştı ama bu sene mali sıkıntılar yüzünden elindeki oyuncuları da kaybetti. Yeni sezon öncesinde fazla umut veren sürpriz olacak takım yok. O yüzden Real Madrid ve Barcelona'dan sonra Atletico Madrid, Valencia ve Sevilla Şampiyonlar Ligi bileti için kapışır.

Tam da burada sormak lazım sanırım. Ligdeki gittikçe açılan bu makas nasıl kapanacak?
Makasın kapanması için yayın gelirlerine denge lazım. Barcelona ve Real Madrid'in televizyon yayınından elde ettiği gelir diğer takımlara göre çok fazla. Mesela İngiltere'deki fark bu kadar değil. Zaten bu takımların forma satışından, sponsorluklardan elde ettikleri gelir de az. Bu sene İspanya'daki kriz düşünüldüğünde Barcelona ve Real Madrid dışındaki takımların yayın gelirleri de düşecektir.

Sevilla başkanı başta olmak üzere bazı yöneticiler havuz sisteminin uygulanmasını istiyor. Ama ülkenin sosyolojik durumu da düşünüldüğünde bunun olması pek mümkün gözükmüyor.