atilla nesipoglu la liga

Tren kaçıyor Madrid'den henüz binen yok. Sezona alışagelmişin çok dışında bir giriş yapan Real Madrid, La Liga'nın 4. haftasında Sevilla deplasmanından mağlubiyetle döndü. Santiago Bernabeu'da Valencia beraberliği ile açtıkları sezonun, Getafe'nin ardından ikinci deplasmanı olan Sevilla'dan da eli boş döndüler. Şu ana kadar sevindikleri tek maç içerde 3-0'la geçtikleri Granada, onda da Ronaldo'nun gülmediğini unutmamak gerekli.

Milli takım maçları için verilen arada rakipleri derslerine çalışırken Real Madrid aklı, Ronaldo'da kaldı. Satar mıyız, çözer miyiz, güldürür müyüz? Bu soruların karıştırdığı kafanın kurduğu takım Sevilla deplasmanında bir türlü sahanın hâkimi olamadı. Mağlubiyetten daha fazla canını sıkmıştır bu Mourinho'nın. Bunu da maçın ardından sahada takımım yoktu diyerek ifşa etmekten geri durmadı. Çok nadir olarak oyuncularını şuçlayan Mourinho, yıldızlarını kaynaştırmak için farklı bir yol izliyor olmalı. Ondan daha iyi bilecek değiliz herhalde.

Sorunlarını çözmesi için Real Madrid'i yalnız bırakıp Barcelona'ya dönelim. Katalan ekibi Guardiola'nın ayrılmasının ardından benim de içinde bulunduğum kimileri tarafından şu anki Real Madrid'in durumunda olmasını bekleniyordu. Tito Vilanova makinenin dişlilerini iyice yağlayarak sistemi işletmeye devam ettiriyor. Guardiola benzeri deneysel çalışmalardan da uzak durmayı sürdürüyor.

Tutmayın David Villa’yı
Messi'nin liderliğinde dört maçta üç gol ortalamayı tutturdular. Sakatlıktan hem sağlam hem de aç dönen David Villa, hafta arasında kendisinin de belirttiği gibi başka bir takımda olsa çoktan 11'e dönmüştü. İspanya'yı Gürcistan karşısında galibiyete taşıyan Fabregas da kendini daha fazla hatırlatırsa yarışın başında tökezleyen Real Madrid'i bitişte bekleyebilir Barcelona.

Mücadelenin kaderini belirleyecek isimlerden biri olan Puyol'un da sakatlıklarının sezon içerisindeki durumu da yarışı önemli ölçüde etkileyecek. Kaptanın geçen sezonun sonundaki yokluğunun Barcelona'ya verdiği zararı hatırlatmaya gerek yok. O oyundayken daha önde bir Barcelona izliyoruz ki maçları yarı sahada geçiren bir takımın daha önde olmasının korkutuculuğunu da anlatmaya ihtiyaç yok.

Arda mutlu, Atletico mutlu
Bu sezonun belki de en keyif veren takımı Atletico Madrid’de sıra. Arda ve Emre’nin formasını giydiği Atletico, Simeone’nin yönetiminde tepeye doğru yol almaya devam ediyor. Son 10 dakikasında kabus görseler de Rayo Vallecano önünde 60 dakikada 4 gol buldular.

Gecenin yıldızı Diego Costa, aynı zamanda haftanın da yıldızı olmaya aday. Eski Vallecanolu iki asist yaparken takımına bir de penaltı kazanırdı. Değeri oyundan çıkışından sonra farklı bir yoldan da olsa daha iyi anlaşıldı. Temsilcimiz Arda Turan maçın üçüncü golüne imza atarken Emre Belözoğlu bir 90 dakikayı daha kulübede geçirdi.

Malaga şaşırtmaya devam ediyor
La Liga’da puan tablosuna baktığımızda ikinci sırada Malaga’yı görünce şaşırmamak elde değil. Sezona mali sıkıntılarla giren oyuncularına maaş ödeyemediğinden bazıları ile yollarını ayırmak zorunda kalan mavi-beyazlılar üç galibiyet bir beraberlik ile ikinci basamağa yerleşmiş durumda.

Manuel Pellegrini istifanın kıyısından döndükten sonra takımını rotada tutmayı başarmış gözüküyor. Barcelona ve Real Madrid ile İspanya’da kabus gören Saviola, Benfica hayata dönmüştü. Arjantinli iklime artık alışmış olduğunu bu hafta attığı gol ile gösterdi.