Ligue 1 notları #2

Bir haftalık aranın ardından yeniden buradayım. Nasıl buradayım, çat diye perşembe. Neden? Çünkü hafta içi maçlar oynandı. Ayrıca milli takım da seçildi. Konu bol.

Şimdi ben bu Monaco'nun neresinden başlayayım? Çok dalga geçti insanlar ama Slimani'nin tam bir Jardim topçusu olduğunu söylemek lazım. Kabul edelim, büyük ihtimalle Monaco'nun eline o Avrupa'nın her yerine dağılan inanılmaz yetenekli kadro geçmeyecek. Nedir, pis işleri yapacak, çalışacak, didinecek, yeri geldiğinde de çirkin goller atacak oyuncu lazım Jardim'e. Falcao işi saçma sapan bi hal aldı malum. Ben Yedder ve üstüne Slimani kâğıt üzerinde 4-4-2 için Jardim'e fırsat sunuyor. Neden? Çünkü Ben Yedder'i ikincil forvet, hatta kanat gibi kullanabilir, Slimani'ye saha içinde taş taşıtabilir, alan yarattırabilirsiniz. Oraya Onyekuru girer, Martins girer, yeri gelir Adrien girer. Oturur yani bu kadro. He problem şu, aşşşırı geniş bir kadro oldu. Bunu idare etmesi biraz zor Jardim'in. Yalnız her şeyden öte disiplin sorunu var. Üç maç, üç kırmızı kart ve gerçekten anlamsız saçma sapan şeyler. Takımın disiplin sorununun acilen çözülmesi, “Beyler bakın artık çoluk çocukla oynamıyoruz, kendinize gelin!” falan denmesi lazım. Bu arada, eskiden Bernardo Silva'yı kanattan merkeze kayan orta saha, Mbappe'yi sağa kayan forvet, Lemar'ı oyunu kuran çizgi oyuncusu ve ileride de Falcao'yu kullanıp, Bakayoko-Fabinho'yla at gibi koşturuyordu orta sahada Jardim. Şu an bir 4-3-3 sol ve sağ önüyle 4-4-2 oynuyor, yetmiyor bir de üstüne Golovin-Adrien gibi yumuşacık pamuk gibi bir merkez çıkıyor. Nasıl olacaksa bilemiyorum. Nimes de bir Philllipoteaux bir Ferhat'la puan aldı helal olsun.

En son üçmaç üst üste kırmızı gören Ligue 1 takımı, dokuz sezon önce Nancy'ymiş bu arada.

Üçte üç yapan tek takım Rennes. Hocasının “Ya bize oyuncu lazım niye transfer yapamıyoruz anlamadım.” dediği, hatta bu açıklamadan sonra kalecisini kaybeden Rennes. Merkeze 16 yaşında çocuk koyup, “Bu nası bi eleman ya!” dedirten Rennes. Camavinga'yı takip ettiğimde 200 küsur takipçisi vardı, PSG maçından sonra beşhaneyi gördü, şu an baktım 19,000. Belki siz bunu okurken 20 olur. Fransa bu abi işte. Yok mu oyuncu? Pat koyuyorsun altyapıyı. Olursa oluyor, olmazsa çaresine bakıyorsun sonra. He olursa ne oluyor? Mbappe. Martial gidince oyuncu alamadı Monaco, Mbappe'yi koydu. Mbappe şu an dünyanın en iyi U20 oyuncusu işte. O yüzden Ligue of Talents burası. Maçta erken gol olmuş ki, acayip de keyifli gol orası ayrı, sonrasında Strasbourg'dan topu alıp istediğini yaptı Rennes. Öyle kapanalım da uzun vuralımla falan alakaları olmadı. Bir tek penaltı pozisyonu gelene kadarki beş altıdakika bastı Strasbourg, ama onlar da sezon başından beri çok fazla resmi maç yaptıklarından o tempoyu sürdüremediler penaltı kaçınca. Edouard Mendy de ilk 11'de çıktığı ilk maçında çat diye çıkardıpenaltıyı, helal olsun! Rennes ne kadar veya nereye gider? Kadro dar olmasa ilk beşderdim, hocalarını çok seviyorum ve aşırı saygı duyuyorum, zira hem her senaryoya adapte olabiliyor hem de çat diye 16 yaşında adamı koyup emprovize kadro kurabiliyor. Ama dar bu kadro ya bayağı.

Dario Benedetto; ilk penaltısını kaçırdı, akan oyundaki ilk şutuyla da gol attı Marsilya formasıyla. Adam tam bir Marsilya forveti be. Anladığım kadarıyla Vieira demiş ki bunları orta sahada boğalım, Tameze-Cyprien-Lees Melou-Ganago falan bassın, zaten forvetimiz de yok, boğa boğa götürelim. Gole kadar da 10 top kazandıkları, driplinglerle kaleye gittikleri, planın tuttuğu bi’ 30 dakika çıkardılar. Ama olmadı. Kalbim durmadı. Nice'in problemi sezon başından, hatta geçen seneden beri yönetimle alakalı. Şöyle anlatayım; şimdi bunların ismi lazım değil bi’ sahipleri var, adam diyor ki Ben satacağım.” Sir Jim Ratcliffe diyor ki Ben alayım abi, zaten Monaco'da yaşıyorum.” Parayı falan konuşuyorlar bu arada, ama sportif direktör diyor ki başkana “Ya abi bizim forvet almamız lazım, hoca börekçiyle maça çıkıyo’ nasıl olacak?” Neyse transfer görüşmelerini yapıyorlar; bu Dolberg'tir, Alexis Claude-Maurice'tir falan bunlarla anlaşıyorlar bi’ 10 gün önce, iş imzaya kalıyor. Başkan diyor ki; “Sen yeni başkana söylersin, ben şimdi oyuncu falan alamam!” ve imzaları bekletiyor. Yani kısaca, Andre Vilas-Boas biraz şanslı karşısına forvetsiz bir takım çıktığı için. Tamamen bu Chien Lee denen eski başkanın hıyarlığı. Umarım mafya falan değildir ya da notları okumuyordur.

Victor Osimhen Lille'de ilk üç şutuyla üç gol attı. Hatta son 50 yılda Ligue 1'ın ilk üçmaçında dört gol atan ilk oyuncu. Lille rakibe topu veriyor. Diyor ki “Al abi, oyna istediğin gibi.” Sonra o topları çalıyor senden, öndeki uçaklara atıyor teknik ayaklarıyla. Yusuf için bir not iletmek lazım, şimdi bu Lille takımında yanlışım yoksa Remy hariç Şampiyonlar Ligi oynamış bir oyuncu yok. Diyorlar ki Zamanla alışacaktır, fark yaratacaktır Yusuf.” Kabul, onun kalitesi bu takım için şu anda en gerekli şey. O teknik ayakların en önemlisi Yusuf olacak. Yalnız şunu söylemek lazım, milli ara sonrası Şampiyonlar Ligi geliyor. O dönemde kulüp de bir adaptasyon süreci geçirecekler, umuyorum bu sıradaki kolay lig fikstüründe özgüvenini sağlayacağı birkaç aksiyon yapabilir. Baskının yükselmemesi lazım üstündeki. St. Etienne'e de topu bırakınca hakikaten bomba diye bakıyorlar ya. Ghislain hocam Bastia'yı çalıştırmıyosun, gözünü seveyim!

Kone'nin kırmızısına kadar bence Lyon adına her şey normal. Hatta golün geldiği çirkin dakikaya rağmen, Sylvinho'nun soyunma odası konuşmasının değişmesine rağmen bence sorun yok. Ancak bir Michel der Zakarian takımına karşı deplasmanda 10 kişi kalırsanız, hem de gerideyken, sizi öğütürler. Üstüne bir de hoca enteresan bir şekilde Tousart'ıçıkarıp Tete'yi aldı sola Dubois'yı atabilmek için. Orta saha bildiğin çöp oldu. İnisiyatif tamamen Montpellier'deydi. Maç öldü zaten.

PSG'de yine forvet sıkıntısı var. Yani gerçekten anlayamıyorum. Adamlar Cavani'yi kaybettiler maçın başında, e yedekte kim var? Choupo-Moting. İnanılmaz bir gol attı, ona diyeceğim yok, ama Toulouse'a karşı dahi efektifliğini kaybediyorsan yedek forvetinle, bu senin kadro yapının kötü olduğunu göstermez mi? Mbappe de gitti. Neymar da yok. Ee? Şampiyonlar Ligi'ni almaya uğraşıyorsunuz, iki oyuncu sakatlanınca takım kalmıyor ortada. Şimdi Joviç'i falan kiralamaya çalışacaklarmış da bilmem neymiş. Vallahi yıldım ben bunların kötü planlamasından. Tuchel hoca da nasıl antrenman yaptırıyorsa döndüre döndüre sakatlanıyor oyuncular.

Brest tam Breton kuzey takımı. Hiçbir özellikleri yok, gol atınca Galyalı gibi seviniyorlar. Büyük keyif. Angers tertemiz top oynamış, Bahoken’e etrafındakiler az bir şey ayak uydurursa içeride yine baya puan toplarlar. Bordo yenmiş, yazıklar olsun. Nantes da anlamsız bir galibiyete imza atmış.

Neyse şimdi esas Didier Deschamps'ın başına ne düştüğünü anlamaya çalışmak istiyorum. Bu adam Amazon yerlileri milli takımıyla maç yapacak olsa en güvendiği, 30+, en az 50 kez milli olmuş adamları çağırıyordu, Andorra maçı kadrosunda sekiz tane beşkez veya daha az milli formayı giymiş oyuncu var. Özellikle Ikone ve Maignan'ı çağırması enteresan. Manevi oğlu Mandanda yok, bir de Laporte'un varlığından haberdarmış. Enteresan.

Haftanın 11'i ise şöyle: