Maç önü analizi | Monaco – PSG

Ligue 1’deki şampiyonluk yarışında kabus gibi geçen şubat ayından sonra bugünkü Monaco-PSG maçıyla beraber zirveye bahar havası gelebilir. Lyon, PSG ve Marsilya şubat ayında yaptıkları 12 maçta sadece 3 galibiyet alabildiler. Artık zirvede mücadelesi öyle enteresan bir hale büründü ki, haftayı beraberlikle kapatan takımlar rakipleriyle puan farkını açma şansı yakaladı. 27. hafta da şubat ayının şanına yakışır bir şekilde geçiyor. Cuma akşamı Marsilya’nın Caen karşısında 2-0 öndeyken son 25 dakikada yediği gollerle 2-3 kaybetmesinin ardından Lyon dünkü Lille deplasmanından eli boş döndü. Bu sonuçlardan sonra PSG’nin haftayı zirvede kapatması için Stade Louis II’den alacağı 3 puan yeterli olacak.

Fazla hikayesi olmayan Monaco-PSG karşılaşmaları son yıllarda takımları satın alan milyarderlerin ülkeleri üzerinden kimliklendirilmeye başlandı. Arap ve Rus sermayelerinin sonsuz pınarından faydalanan bu iki takımın mücadelesi son yıllarda ‘’oligarklar şeyhlere karşı’’ şeklinde yorumlanırken, bir El Clasico olamasa da harcananan astronomik ücretler sayesinde El Cashico ismini sahiplenecek gibi gözüküyor.

Les Monegasques yükselen form grafiğiyle bugünkü maça moralli çıkacak. Şampiyonlar Ligi’nde Arsenal deplasmanında 3-1’lik sürpriz bir galibiyet alırken, savunma disiplini açısından Avrupa’nın en kaliteli 3-4 takımından biri olduklarını ispatladılar. Londra’daki maçta özellikle Fabinho-Kondogbia-Moutinho üçlüsünün takım savunmasına verdikleri muazzam desteğin yanı sıra kontraya çıkarken yaptıkları pas tercihleriyle kilit rol oynadıklarını gördük. Monaco kariyeri boyunca vasatı aşamayan Bulgar golcü Berbatov, Arsenal karşısında Londra günlerinden enstantaneler yaparak attığı golle zorlu PSG maçı öncesi moral buldu.

PSG maçı öncesi Portekezli antrenör Jardim’i düşündüren iki konu var: Sakatlıklar ve yorgunluk… Çarşamba günkü Arsenal maçında yüksek efor sarfeden takımın haftayı dinlenerek geçiren PSG karşısında oyunun ilerleyen bölümlerinde yorgunluk sinyalleri verme ihtimali var. Sakat ve cezalıların rotasyonu daraltması da bir başka sıkıntı. Carvalho, Raggi, Bakayoko ve L. Traore sakatlıkları sebebiyle kadroya alınmazken Tunuslu defans Abdennour,Nice maçında gördüğü kırmızı kart sebebiyle cezalı durumda.

Rakiplerinin puan kaybetmesiyle beraber liderlik tahtınına oturmak için sahaya çıkacak olan PSG’de moraller yavaş yavaş yerine geliyor. Chelsea maçında sezonun en iyi oyununu oynayan takımda 3-1’lik Toulouse galibiyetle beraber oyuncuların kendine güveni geri geldi. Yaklaşık bir ay sonra hafta içini boş geçirerek dinlenme fırsatı yakalayan Les Parisiens, yorgun rakibinden üç puanı alarak üst üste üçüncü şampiyonluk yolundaki en keskin virajdan dönmek istiyor. 2008 yılından beri galibiyet alamadıkları Louis II’den 7 yıl sonra mutlu ayrılabilmek için ligin en iyi savunma istatistiklerine sahip olan rakipleri karşısında hücumda farklılık yaratmaları gerekiyor.

Sezon başından beri eleştirilerin odak noktası haline gelen Blanc’ı düşündüren eksikler var. Cezalı Zlatan’ın yanı sıra Lucas, Thiago Motta, Cabaye ve Aurier sakatlıkları sebebiyle Fransız Rivierası’nda takımlarını yalnız bırakacaklar. Zlatan’ın egosu altında ezilen Cavani için bu maç güzel bir fırsat olacak. Sezon başından beri Zlatan’ın olmadığı maçlarda gol istatistiklerini arttıran Uruguaylının bu maçta da forvet hattının ucunda olması performansını olumlu etkileyecektir.

Son 6 maçında berabere kalan iki takımın bu geceki mücadelesinde de dengeli bir futbol bizleri bekliyor. Ligdeki son 10 maçının 9’unda gol yemeyen ev sahibi Monaco’yu savunma konusunda endişelendiren bir tehlike yok. Bu sezon ligdeki en büyük zaafları girdikleri gol pozisyonlarını gole çevirme oranlarının çok düşük olması. 25 maçta 26 gol atmalarının en büyük sebebi hücum hattında bitiricilik konusunda eksiklik yaşamaları. 26 maçta 46 gol atan rakipleri PSG ile maç başına attıkları şut sayısında belirgin bir fark göremiyoruz (12 – 12.4) Fakat bu şutların gole çevrilmesi konusunda PSG, Monaco’yu neredeyse ikiye katlıyor. Bunun nedeni olarak PSG’nin Zlatan ve Cavani gibi kaliteli ayakları varken Monaco’da net bir santraforun olmaması gösterilebilir.

Oyunun gidişatını kestirmek pek zor değil. Sezon başından beri PSG’nin topa sahip olma çabası varken Monaco bu tip zorlu maçlarda topu rakibine verip oyunu kendi yarı alanında kabul ediyor. PSG %65 topla oynama ortalaması tuttururken, oyunun temposunu arttıramamaları kapanan rakiplerine karşı pozisyon bulmalarını zorlaştırıyor. Blanc’ın topa hakim olma uğruna takımın hızını düşürmesi Parc des Princes’de homurdanmalara sebep olurken, Chelsea maçında oynanan futbol PSG için bir ipucu olabilir. Ortalamasının altında topla oynamasına rağmen hücum temposunu o maçta yüksek tutan PSG’nin yakaladığı gol pozisyonları Blanc’a bu maç öncesi ilham kaynağı oldu. Monaco ise PSG kadar kısa pas yapmadan hücumlarını Carrasco, Dirar, Silva, Martial gibi hızlı oyuncuların üzerinden az pas yaparak direkt sonuca gitmeyi hedefliyor.

İki takımın ligin yarısında Parc des Princes’de 1-1 biten mücadelesinde Monaco orta sahası karşısında etkisiz kalan PSG’nin gol fırsatı yaratmakta zorluk çektiğini görmüştük. Bu maçta ise David Luiz’in defansın önünde oynaması Moutinho’nun orta sahadaki şefliğini sekteye uğratabilir. Matuidi ve Luiz’in Monaco’nun istim üstündeki orta sahasını bozmak için çabalayacağını düşünürsek, Verratti ve Pastore’nin yaratıcılık açısından imzalarını atmaları gereken bir maç olacak. Bu akşamki maç, ligin ilk yarısındaki karşılaşmadan pek farklı olmayacak gibi gözüküyor. Monaco alan paylaşımını muazzam yaptığı savunma organizasyonu sayesinde PSG’ye çok az gol fırsatı verecektir. Eğer PSG topu tutmak amacıyla yine risksiz pasları tercih eden bir oyunu tercih ederse, iki takım arasındaki oynanan maçlarda üst üste alınacak 7. beraberliği izleyebiliriz.

Ligin ilk yarısında Parc des Princes’de 1-1 sona eren PSG-Monaco maçının özeti;

Benzer haberler için Futbol Akademi