Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Yine mi Contador?

Eurosport
TarafındanEurosport

Güncellendi 28/06/2011 - 17:37 GMT+3

Bisiklette sezonun önemli etkinliği Fransa Bisiklet Turu, Cumartesi günü start alacak. Bu büyük şölen kapımıza dayanmışken gözler en büyük favorilerden Alberto Contador'a çevrildi. İspanyol bisikletçi yenilmezliğini sürdürecek mi?

2010 Tour de France Alberto Contador

Görsel kaynağı: AFP

Fransa Bisiklet Turu yaklaşırken, bahis şirketleri eteklerindeki taşları döktü. Tablo vahim, Fransa Turu ikiye ayrılıyor: Alberto Contador ve diğerleri. Öyle ki ismini vermek istemeyen bir kuruluş, İspanyol bisikletçinin dahil olmadığı bir genel klasman bahsi açmış durumda. Yani, Contador dışındakiler arasında kim birinci olur? Peki İspanyol bisikletçi nasıl bir anda böyle bir hegemonya kurdu? Tarihi yanımıza alarak kısa bir yolculuğa çıkalım.

İspanyol bisikletçi, Fransa Turu'nu daha önce 3 kez kazandı. 2007'de Discovery Channel formasıyla, 2009 ve 2010'da Astana formasıyla. 2008'de kime yenildi? Hiç kimseye. Çünkü Fransa Turu'nu düzenleyen Amaury Spor Organizasyonu, Astana takımını önceki sene dopingle olan ilişkisinden ötürü hiçbir organizasyonuna davet etmeme kararı almıştı. Olan Contador'a oldu ve o sene Fransa Turu'nu evinde izlemek zorunda kaldı. Bir diğer İspanyol bisikletçi Carlos Sastre, Alpe d'Huez tırmanışında Schleck Kardeşler'in ve Bjarne Riis'in müthiş taktik zekasıyla öne çıkıp, sarı mayoya koşarken neler düşünmüştür acaba? "Ben de yapabilirdim, onu takip edebilirdim" demiş midir içten içe?
Takip edebilirdi. Alberto Contador, bunu o günden beri defalarca kanıtladı. İki Fransa Bisiklet Turu, İki İtalya Bisiklet Turu, bir İspanya Bisiklet Turu, bir İspanya Ulusal Zamana Karşı Yol Şampiyonası, Paris Nice ve sayısız irili ufaklı etap ekledi defterine. Tekrar geri dönüş yapan ve masalsız bir zafer peşinde koşan Lance Armstrong'a "Dur" dedi. Cadel Evans, herkesi şaşırtan bir atak yaparak onu mağlup etmese Fleche Wallonne'u da olacak, Bahar Klasikleri'nde de ortalıktan kaybolmadığını gösterecekti. Bisiklet otoriteleri tarafından "Asla atak yapmayan adam" olarak tanımlanan Cadel Evans, o atakla kariyerinde bir kırılma anı yaşarken, Contador yenilginin nasıl bir şey olduğunu yeniden keşfediyordu, seneler sonra ilk kez.

Clenbuterol davası
Fakat Contador için özellikle son bir yıl oldukça sancılı geçti, sırayla gidelim: 2010 Fransa Bisiklet Turu'nun 15. Etabı'nda Port De Bales tırmanışında zinciri kopan ve zaman kaybeden "sarı mayo" Andy Schleck'i beklememesi ve hatta zor durumda olan rakibine atakla cevap vermesi küçük çaplı bir skandal yarattı. Kariyerinin başından beri medyayla ve taraftarla arası çok iyi olmayan, belki dil sorunundan belki de karizma eksikliğinden parkurda kazandığı zaferleri medyada parlatmayı beceremeyen Contador, bir anda "Hate Figure" konumuna geldi. Fransa Turu'nu bir kez daha kazandı belki ama gönüller Lüksemburg'un "Altın Çocuğu" Andy Schleck'e kaymıştı bir kere.
Bununla da kalmadı Contador'un çilesi. Eylül ayında, Fransa Turu'nda bisikletçiden alınan idrar örneğinde yasaklı maddeler arasında sayılan "Clenbuterol" maddesine rastlandığı açıklandı. Skandal, bomba etkisi yarattı. İspanyol bisikletçi, vücüduna giren bu maddenin çok ufak miktarda olduğunu, bunun gıda zehirlenmesinden kaynaklandığını, diğer örneklerinin hepsinin tertemiz olduğunu açıkladı. İspanya Bisiklet Federasyonu, savunmayı yeterli bularak Contador'a verdiği 1 yıllık cezayı geri çektiğini açıklamıştı. Şimdi top CAS'ta. Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi, İspanyol bisikletçi ile ilgili nihai kararı 1-3 Ağustos'ta verecek. Lâkin daha önce Temmuz'da Fransa Turu'ndan önce verileceği açıklanan kararın ertelenmesi, Fransa Turu'nun üzerine büyük bir gölge düşürdü. Herkes endişeli. İngiliz bisikletçi Bradley Wiggins de bizimle aynı görüşte. "Sadece organizasyon için değil, Contador için de kötü oldu" diyor.

Kararın gecikmesi, Fransa Turu için kötü oldu. Fakat İtalya Turu için de aynı şey geçerliydi. 
2011: İtalya Turu'nda Contador krallığı
Amerikalı yazar Bill Simmons'ın Michael Jordan üzerinden büyük yıldızları tanımladığı bir teorisi vardır: "Jordan'ın 98 NBA Playoffları'nda Utah Jazz'a attığı son saniye basketiyle ilgili en önemli nokta, onun bunu, o anda yapabileceğini yıllardır biliyor oluşumuzdur" der Simmons, "Bu yüzden ona yıllar boyunca saygıda kusur etmedik. Filmlerde kahramanlar hep sonlarda ortaya çıkar, Jordan bunu gerçek hayatta yaptı" 

Bisiklet için de bu son senelerde Alberto Contador için geçerli. 2000'lerin başında Lance Armstrong tüm kırılma anlarında ortaya çıkıp "Patron benim" mesajı vermekten çekinmiyordu. Şimdi Contador bunu defalarca tekrarlamakla meşgul.

2011 İtalya Bisiklet Turu'nda kendi krallığını kurdu, İspanyol bisikletçi. Atak yapması gereken, atak yapmasını beklediğimiz her anda bunu becerdi. Çekinmek bir yana, bir anlık tereddütlerine bile rastlamadık. İtalyan organizatör Angelo Zomegnan, "Tarihin en zorlu parkurunu oluşturduk" derken Contador'u hesaba katmamıştı belli ki. Etna'yı fethetti, Val-di-Fassa'da rakiplerine fark attı, zamana karşı etabını kazandı, müthiş tırmandığı iki etaptan birinde zaferi Jose Rujano'ya bir diğerinde eski takım arkadaşı Paulo Tirolongo'ya bıraktı. Vincenzo Nibali, Michele Scarponi zorlu tırmanış etaplarında yüzlerinde "Ben nerede yanlış yaptım" ifadesiyle giderken, Contador'da yorgunluk emaresine rastlanmıyordu. Tüm büyük yıldızlarda olduğu gibi: Yaptığı işi kolay göstermeyi başardı.
Zincir, doping, İtalya Turu, CAS, Wada, clenbuterol. Zorlu ve bir anlamda karışık bir yıldı İspanyol bisikletçi için. Fransa Bisiklet Turu'nda tüm dünyada gözler ona çevrilecek. Efsane bisikletçi Eddy Merckx "Hiç kimse yenilmez değildir" diyor. Tarihin en büyük bisikletçisi olarak kabul gören Merckx de yenilgi yüzü görmüştü kariyerinde. Contador, yenilebilir mi? Buna izin verir mi? Bu soruların cevabını 1-3 Ağustos'ta CAS'tan değil, 24 Temmuz'da Champs-Elysees'den almak istiyoruz.
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam