Podyum peşinde: Ahmet Örken, TUR hedeflerini Eurosport Türkiye'ye anlattı

Türkiye'de yol bisikletinin sembolü olan Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu (TUR) 10 Ekim'de başlıyor. Uluslararası Bisiklet Birliği'nin (UCI) World Tour takviminde ilk kez bu sene yer alan TUR'da Türkiye'nin gözü Ahmet Örken'in üzerinde olacak.

Geçtiğimiz haftalarda Israel Cycling Academy’ye attığı imzayla Pro Continental sınıfındaki bir takıma transfer olan ilk Türk bisikletçi olan 24 yaşındaki sprinter, milli takım mayosuyla katılacağı 6 etaplık TUR serüveni öncesinde Eurosport Türkiye'den Sargın Tekşal'ın sorularını yanıtladı.

Yeni takımına TUR podyumu apoletiyle gitmek isteyen Ahmet Örken'in TUR'da hedeflediği etaplar, Israel Cycling Academy’ye transferinin detayları, kariyer hedefleri ve ülke bisikletine dair yorumları...

Türkiye’de henüz gelişme aşamasında bir spor olan bisiklette önemli eşikleri atlayarak uluslararası seviyenin hayal olmadığını gösteren bir isimsiniz. Avrupa Gençler Pist Bisikleti şampiyonluğuyla başlayan bu hikayede Israel Cycling Academy’ye attığınız imza ile yeni bir sayfa açıldı. Ahmet Örken’in Türkiye’deki şartlar altında buraya gelmesindeki ana etkenler nedir?
A.Ö: Azimli ve bilinçli bir şekilde çalışarak kendimi geliştirdim. Bunun yanında şartlar ne olursa olsun tek hedefim elde ettiğim başarıların daha iyisini elde etmek oldu. Ükemizde bisiklet sporu gelişmekte olan bir spor. Yapmış olduğum sporun gelişmesi için bizlerin başarılı olması gerekiyordu. Bu bilinçle yarışlara hazırlandım ve podyumda yer alabilmek için mücadele ettim. Bunun yanında kendimce hedefler belirledim. Bu hedefleri adım adım yakaladım. Kısacası planlı çalışarak ve hedefler belirleyerek başarı basamaklarını sabırlı bir şekilde aştım diyebilirim.

- Pro Continental sınıfı bir ekipte yarışacak ilk Türk bisikletçi olacaksınız. Torku Şekerspor ile Continental seviyede geçen yılların ardından henüz 24 yaşında bir sporcu olarak yeni takımınızdan kısa ve uzun vadeli beklentileriniz neler? Pro Continental seviyede sezon içerisinde daha fazla kaliteli yarışa katılmak gelişiminize nasıl katkı sağlayacak?
A.Ö: Torku Şekerspor bildiğiniz üzere Continental kıta takımı. Continental takımda gelebileceğim en üst seviyeye ulaştım. 2018 sezonunda Olimpiyat, Dünya, Avrupa şampiyonlarının bulunduğu birçok tecrübeli sporcu arasında yarışacağım. Bu yarışlarda öğreneceğim birçok şey olacak. Gelecek yıl İtalya Turu'nda yarışma ihtimalim çok yüksek. Zaten bu sporu yapmamdaki en büyük etkenler arasında bir gün İtalya, Fransa ve İspanya turlarında yer almak vardı. En büyük hayallerimden birine çok yakınım. Bunun için çok çalışmam gerekiyor. Bu da gelişmemi sağlayacak.

- Israel Cycling Academy’deki tanıtım töreninde hisleriniz neydi? O gün twitter hesabınızdan Ivan Basso gibi bir tecrübeyle fotoğraf paylaştınız. Onunla veya bisiklet camiasının önde gelen isimleriyle kariyerinize dair konuştunuz mu?
A.Ö: Gerçekten beni çok özel karşıladılar. Benimle tanışan herkes bana büyük saygı gösterdi. Orada bana gösterilen bu saygı ülkeme olan saygıydı. Orada ülkem ve kendi adıma gurur duydum. İnanıyorum ki ülkemi bu büyük platformda en iyi şekilde temsil edeceğim. Basso ile kısa da olsa sohbet etme imkanım oldu. Onu spora başladığım ilk yıllarda yokuş çıkarken yüzündeki gülme ifadesiyle heyecanla takip ediyordum. Şimdi ise o izlediğim yarışta yer alacağım için çok heyecanlıyım.

-Transferinizde önemli rol oynayan isimlerden biri de Israel Cycling Academy’nin takım menajeri Ran Margaliot. Sizi 2009’daki Avrupa Gençler Pist Bisikleti şampiyonluğundan beri takip ettiklerini ve takımdan doğru destek almanız hâlinde sprint etaplarını istikrarla kazanabilecek güce sahip olduğunuzu söyledi. Transfer sürecinde ve sonrasında size neler söyledi? Kariyer yapılanmanıza dair yönlendirmeleri oldu mu?
A.Ö: 2010 yılında UCI kampında birlikteydik. Orada yanlış hatırlamıyorsam 2-3 ay birlikte antrenman yaptık. Transfer sürecimde sprint etaplarında bana güvendiklerini ve bunun için yanımda domestik sporcular olacağını söyledi. Hedefler ve takım planları hakkında önümüzdeki aylarda daha detaylı bilgilendirme yapacaklar.

-Bir Türk sporcu olarak İsrail takımıyla sözleşme imzalamanız iki ülke arasındaki siyasi geçmiş sebebiyle kamuoyunda farklı yorumlara yol açtı. Sizin gibi yetenekli bir sporcunun potansiyeline ulaşması için daha iyi şartlar sunan takıma gitmesi fikri çoğu insan tarafından desteklenirken, Israel Cycling Academy’ye transferinizi eleştiren bir kesim de var. Bu konu hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyim?
A.Ö: Bu konuda profesyonel düşünmek gerekiyordu. Zaman zaman ülkeler arasında politik sorunlar yaşanabiliyor ama bizler spor yapıyoruz. Ben sadece işime odaklanıp ülkemi o platformda en iyi şekilde temsil etmek istiyorum.

-10 Ekim’de başlayacak Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’na geçelim. Önceki yıllardan farklı olarak milli takım mayosuyla mücadele edeceksiniz. Hazırlık dönemi nasıl geçti?
A.Ö: Tur için sezon boyunca çok iyi hazırlandık. Şu an form durumumuz en üst seviyede. Tam olarak hazırım. Önceki yıllara göre kendimi daha tecrübeli ve daha güçlü hissediyorum. Podyumda yer bulacağımı düşünüyorum.

-Geçtiğimiz yıllarda genel klasman mücadelesini ana hedef olarak seçen Torku Şekerspor’da sprint etaplarında kendi çabanızla podyum kovalıyordunuz. Bu sene de aynı senaryo mu olacak? Ahmet Örken’i dikkatle izlemememizi önerdiğiniz etaplar hangileri?
A.Ö: Hedefimiz etaplarda iyi sonuçlar almak olacak ve bu nedenle genel olarak etap sonlarına odaklanacağız. Etapların son bölümünde tek mücadele etmeyi seviyorum. O heyecan ve adrenaline aşığım. Ama takım arkadaşlarım yarış boyunca bana yardım edecekler. İzmir etabında son yokuşu (Sabuncubeli) güçlü bir şekilde atlatırsam podyumda yer alabileceğimi düşünüyorum.

-TUR geçmişi Mark Cavendish ve Andre Greipel gibi efsane sprinterlerin yanı sıra Sacha Modolo ve Jakub Mareczko gibi çıkış yapan sprinterlerin zaferleriyle dolu. Bu sene gelecek sprinterlere baktığımızda eski seviyeden biraz uzak kalındığını görüyoruz. Sizin de formda bir sezonun ardından buraya gelmenizi hesaba katarsak kariyerinizdeki ilk TUR podyumunuz için şansınızı nasıl görüyorsunuz?
A.Ö: Bu sene enerjimi etap sonlarına saklayabiliyorum ve o bölümde kendimi daha güçlü hissediyorum. Hedeflerim arasındaki TUR podyumunu bu sene elde edeceğime inanıyorum.

-Pist bisikleti disiplinine sahip olduğunuz için zamana karşı yarışlarında da başarılı sonuçlar alabiliyorsunuz. Zaten Türkiye’nin son 4 senedeki ulusal zamana karşı şampiyonusunuz. Bisikletseverlerin sizi daha iyi tanıması için Ahmet Örken’in bir sprinter olarak artıları ve eksilerini sayabilir misiniz?
A.Ö: Sprinter olduğum için yokuşta ve genel klasman sıralamasının zirvesinde kendime yer bulmam çok zor. Bir de turların kraliçe etaplarını bir şekilde zaman barajına takılmadan günü tamamlamam gerekiyor. Sprinter olduğum için etap sonlarında podyum şansım her zaman daha yüksek.

-Ülkede UCI şartlarında nizami bir velodroma sahip olmadan Avrupa Gençler Pist Bisikleti şampiyonluğunu kazanmanız Türkiye şartlarında tesadüfi rastlanan bir yeteneğe sahip olduğunuzu gösteriyor. Ülkemizde bisiklete sağlanan altyapı desteğinde son yıllarda gözle görülen bir gelişme var mı? Uluslararası seviyede daha fazla sporcuya sahip olmamız için yapılması gerekenler sizce nedir?
A.Ö: Bisiklet sporunda altyapı takımların sayısının yarısı kadar büyükler takımı olduğu zaman her şeyin daha farklı olacağını düşünüyorum. En az bir tane de Pro veya Pro Continental takıma ihtiyacımız var. Altyapımız çok sağlam ama altyapıdan yetişen sporcuların spor kariyerlerine devam etmesi için büyük takım havuzu yetersiz...

-Son yıllarda Eurosport’un bisiklet yayınlarına ve haberlerine gözle görülen bir ilgi artışı var. Aynı ilgi artışı Türkiye’de düzenlenen yarışlar ve Türk sporcular için de geçerli mi? İnsanların bisiklet sporuna ilgisi gerçekten arttı mı? A.Ö: Evet her geçen yıl bisiklet sporuna ilgi artıyor. Bunda da Cumhurbaşkanlığı Turu'nun etkili olduğunu düşünüyorum.

-Eurosport ekranlarında yayınlanan Tour de France, Giro d’Italia ve Vuelta a Espana gibi üç büyük tur arasında favorin hangisi? Klasikler arasında senin için yeri ayrı olan bir yarış var mı?
A.Ö: Son yıllarda Giro bana daha çok heyecan veriyor. Tek günlük yarışlarda ise hepsinin yeri ayrı.

-İdol olarak gördüğünüz veya beğeniyle izlediğiniz World Tour sporcuları hangisi?
Favori isimlerim Peter Sagan ve Alberto Contador.

Röportaj: Sargın Tekşal