Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Kültür mimarları

Eurosport Türkiye

Yayınlandı 01/07/2019 - 16:49 GMT+3

Tony Parker'ın emekliliğini açıklamasıyla birlikte San Antonio Spurs’ün efsane üçlüsünün son üyesi de parkelere veda etmiş oldu. Büyük üçlünün geçmişini, oluşturdukları kültürü ve mirası Eurosport’tan Mert Demircioğlu yazdı.

Manu Ginobili #20, Tim Duncan #21, head coach Gregg Popovich and Finals MVP Tony Parker #9 of the San Antonio Spurs pose for a photo with the Larry O'Brien Championship trophy after they won the 2007 NBA Championship with their 83-82 win against the Cleve

Görsel kaynağı: Getty Images

2018-19 sezonunun sona ermesinden kısa bir süre sonra Tony Parker, yaptığı açıklamayla emeklilik kararını kamuoyuna duyurdu. Aynı sezon içerisinde Dwyane Wade, "One Last Dance" (Son bir dans) adını verdiği son sezonunu geçirmiş ve maç sonlarında oyuncularla forma değiştirme ritüelini başlatmıştı. Sırayla her şehre veda ediyor, medyanın gözü önünde olmayı başarıyordu. Burada bir yargılamada bulunmayacağım tabii ki. Esas nokta, Parker’ın emekli olma şekli ve küçük bir çocukken geldiği ligden bir şampiyon olarak ayrılışı ve öğrendikleri. Aynı zamanda daha önce onunla aynı yolu paylaşmış, son 20 yıla damgalarını vurmuş diğer iki oyuncuya, yani Tim Duncan ve Manu Ginobili’ye saygı duruşudur bu yazı.
San Antonio Spurs, Duncan gelene kadar şampiyonluk yaşayamamıştı. 1997 yılında Duncan’ın takıma gelişiyle beraber Spurs’ün de kaderi değişti. İkinci senesinde takıma ilk şampiyonluğunu getiren Mr. Fundamental tarihin en saygı duyulası dominasyonlarından birinin açılış kurdelesini kesmiş oluyordu. Nevi şahsına münhasır karakteriyle Duncan, kariyeri boyunca hiçbir zaman medyanın önünde yer almaya hevesli olmadı. İşi sadece basketbol oynamaktı. Vazgeçilmezi olan kareli gömleği ve kot pantolonuyla maçlara gelen bir adam zaten çok da dikkat çekici olamıyordu. Aynı dönemlerde Allen Iverson’ın bol kıyafetlerle maçlara geldiği ve modayı belirlediği zamanlarda, Duncan böyle şeyleri önemsemiyordu. Saha içinde de gösterişten uzak bir oyuna sahipti. Kusursuzlaştırdığı panyalı atış (Bank Shot) onun imzası olmuştu ve bu tam da ona uygun şekilde hiç gösterişli veya eğlenceli bir şut stili değildi. Yine de o şut birçok kez rakiplerinin canını yaktı. Gregg Popovich’le çalışması, onun en büyük şanslarından biriydi. Babasının ölmeden önce emanet ettiği ve “Şu an nasıl bir adamsa ileride de aynı şekilde olmasını istiyorum. Değişirse suçlusu sensin." diyerek tembihlediği Popovich, sözünü tuttu. Çizgi roman okuyan, köpekbalıklarından korkan ve fazlaca maç kazanan adam hiç değişmedi.
Gregg Popovich, Tim Duncan (San Antonio Spurs)
Her yıl draft’ı izliyorum. Evde oturup bütün gün herkese ‘Draft’ı izlemeyeceğim’ diyorum. O gün de evde oturdum, draft’ı izliyordum. Hiç duymadığım insanları seçtik. ‘Emmanuel Ginobili...’ Pop beni aradı. ‘Kimi seçtik biz?’ dedim. 'Harika olacak.' dedi... 'Tamam Pop’ dedim, ‘neyse'
Bu sözler Ginobili’nin formasının emekli edildiği gün Duncan tarafından söylendi. 1999’da 57. sıradan seçtikleri Ginobili, o zaman 22 yaşındaydı ve yetenek avcılığıyla tanınan Violo Reggio Calabria oyuncusuydu. Ardından Kinder Bologna gidip EuroLeague şampiyonu olduktan sonra Spurs’e katıldı. Seçildiği zaman Amerikalılar onu tanımıyordu. Henüz Avrupa’dan gelen oyunculara saygı duyulma dönemi başlamamıştı. Zaten ekstrem bir atlet değildi. Onu en iyi tanımlayan özellikler, zeka ve fundamental’dı. Daha doğrusu saçı varken atletik yeteneklerini daha sık kullanan bir oyuncuyken, saçlarını kaybetmeye başlamasıyla beraber oyununu daha estetik hâle getirdi. Kenardan gelmeyi hiçbir zaman sorun etmedi. Sadece bir kez "yılın en iyi altıncı adamı" ödülünü kazanmış olmasına rağmen, tarihin en iyi altıncı adamlarından biri olduğu şüphesiz. Popovich "Acil durumda camı kırınız!" uyarısına her başvurduğu zaman oradaydı. Sahada ters giden herhangi bir duruma müdahale ediyordu, yarasa girdiğinde bile... Formasının emekli edildiği gece, Popovich onun için en gerçekçi sözleri söylemişti: "O olmasaydı şampiyonlukları kazanamazdık."
Gregg Popovich, Manu Ginobili (San Antonio Spurs)
Tony Parker lige geldiğinde büyük ihtimalle NBA’de onun adını duyan insan sayısı bir elin parmaklarını geçmezdi. 19 yaşındaki bu küçük Fransızın neler yapabileceklerini kimse tahmin edemiyordu, büyük ihtimal kendisi bile. Ancak Popovich’in ona yaklaşımı kaderini değiştirdi. Takımda her zaman en çok bağırdığı oyuncu olan Parker’a bir baba gibi yaklaştı. İlk sezonunda kurtlar sofrasına attığı Fransız çocuğu zorla imtihan ederek seviye atlattı. Çok iyi bir delici olan Parker için turnike atmak yeterli değildi. "Gözyaşı damlası" şutunu mükemmelleştirip literatüre sokan Parker aynı zamanda bir nesle ilham kaynağı oldu. O zamanlar sokakta oynayan birçok genç, Parker gibi gözyaşı damlası atmaya çalışıyordu. Savunma dengesini adeta hiçe sayan bu atış onun durdurulmasını güçleştiriyordu. Popovich’in ellerinde büyük bir yıldıza dönüşen Fransız çocuk, basketbolu bırakırken de Duncan ve Ginobili gibi sessiz sedasız ayrıldı. Ne tesadüf ki emeklilik sezonları Duncan’la neredeyse benzerdi. İkisinin de seneler boyunca rakipleri olan süper yıldızlardan ikisi (Kobe Bryant ve Dwyane Wade) son sezonlarını şova çevirirken, onlar sessizce kenarda günlerinin dolmasını bekledi.
Bu üçlü tarihin en iyisi midir tartışılır. Esas nokta bu adamların beraber oluşturdukları ve sadık kaldıkları kültür. Beraber oluşturdukları bu kültür San Antonio Spurs basketbolunu tanımladı. Top paylaşımının ön planda olduğu, herkesin rolleri içerisinde yıldızlaştığı bu sistemde savruk bir parça yoktu. Zaten öne çıkmak isteyen karakter takıma gelemiyordu. Caravaggio’nun Davut ve Goliath tablosunda, Davut’un kılıcının üstünde yazan "Humilitas occidit superbiam" yani "Alçakgönüllük, kibri yener." sözü onların oluşturdukları kültürü çok iyi tanımlayan sözlerden bir tanesi. Her dönem karşılarına çıkan devlere karşı kendi oyunlarından vazgeçmeden çabaladılar. Bazen başarılı olamasalar da en azından onların sahaya koydukları şeyi izlemek, basketbol seyircilerini tatmin etti. Tabii bu adamlar da birer devdi ama beraber oynayarak daha da devleşiyorlardı. Beraber oynamaya başladıkları zaman diktikleri fidan, basketbola veda ettiklerinde asırlık bir çınar gibi görkemliydi. Popovich’in özenle büyüttüğü bu ağaç, çölün ortasında kimsenin beklemediği şekilde büyüyerek son 20 yıla beş şampiyonluk sıkıştırdı. Beraber en çok maç oynayan ve maç kazanan üçlü rekoruna da sahip olan bu büyük üçlüyü açıklamak için istatistiklere gerek yok aslında. Onlar bu güzel oyunu, daha da güzelleştirenler. İnternetteki "The Beautiful Game 2014 San Antonio Spurs" videosu, bıraktıkları mirası bizlere her zaman hatırlatacak. Ağacın dökülen yapraklarının her birinden ayrı hikâye yazıldı ve daha da yazılacak ne ilk oldu ne de son olacak...
Tony Parker, Tim Duncan, Manu Ginobili (San Antonio Spurs)
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Benzer Konular
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam