Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Felsefe ve demokrasi biliminden NBA’e yolculuk: Quin Snyder

Eurosport Türkiye

Güncellendi 20/01/2020 - 15:47 GMT+3

Utah Jazz’in baş antrenörü Quin Snyder, modern oyun döneminde tempolu hücum anlayışı ve üç sayılık atışlar için hazırladığı setleriyle dikkat çekiyor. Oyunculuk kariyerinin ardından önce asistan antrenör olan, ardından felsefe ve demokrasi biliminden dereceyle mezun olan Snyder’ın yolu son tahlilde NBA’le kesişti. Peki, bu süreçte neler yaşandı?

Quin Snyder

Görsel kaynağı: Eurosport

Quin Snyder, Washington’ın varlıklı bölgelerinden olan Mercer Island’da dünyaya geldi. Üç çocuklu ailenin babası Gary Snyder, gençliğinde Washington Üniversitesi beyzbol takımının kaptanıydı. Birkaç yıl sonra teknoloji alanına yönelmesiyle beyzboldan koptu fakat 26 yaşındayken üniversitenin Hall Of Fame köşesinde yerini aldı.
Gary, o dönemki inovasyonlarıyla Seattle’da adını duyurmaya başlayan ve gelecekte Microsoft’un hissedarı olacak Paul Allen’ın şirketinde çalışıyordu. Maaşı iyiydi, hatta araba satın alacağı zaman BMW ve Mercedes’in son modelleri arasında karar veremiyordu. Quin’in annesi Tonette ise bir avukatlık şirketinde önce sekreterlik ardından avukat yardımcılığı görevlerini üstlenmişti.
Kısacası, 1970’ler Birleşik Devletler’inin genelinin aksine, maddi ve manevi olarak ortalama üstü olan bir ailede dünyaya gelmişti Quin. Ancak bu rahatlık onun derslerini aksatması için bir neden değildi; tam tersine, sınıfının en çalışkan öğrencisi o olmuştu.
11 yaşında hobi olarak başladığı basketbolu ise liseye doğru daha ciddiye almaya başlamış ve bunu bir meslek olarak yapmaya karar vermişti. 1985 bölge şampiyonasında Mercer Island Lisesi’nin kaptanıydı. Turnuva sona erdiğinde USA Today’in yaptığı, “Washington’daki en iyi genç basketbol oyuncuları” listesinde birinci sırayı alıyordu.
Genç oyuncular için kült bir turnuva olan “McDonald’s All American”da oynadıktan sonra Duke Üniversitesi’nden gelen teklifi kabul etti. Yani yıllar geçtikçe kolej basketboluna bir prestij katan ve teknik zekâsıyla dikkatleri çeken Mike Krzyzewski’nin tedrisatı altındaydı.
Quin Snyder ve Mike Krzyzewski
Quin takımdaki ilk yılında oyun kurucu olarak liderliği üstlendi. Coach K, Quin’in yeteneği hakkında, “Geleceğin en iyi oyun kurucusu” yorumunu yapmıştı. Snyder dört yıllık NCAA kariyeri sona erdiğinde işin teknik kısmına duyduğu hayranlık nedeniyle Krzyzewski’ye antrenör olmak istediğini söyledi. Tecrübeli antrenör, Quin’e Los Angeles Clippers’ta bir iş buldu: Asistan koçluk.
NCAA kariyerinde işletme okuması, genç antrenör adayının içine sinmemiştir. Koç Krzyewski’ye Clippers’ta mutlu olduğunu ama elinde bir bölüm diploması olmasını istediğini söyler. Bu nedenle Duke’a dönüp hem onun antrenör yardımcılığını yapmaya hem de felsefe ve demokrasi bilimi okumaya başlar.
İki yılın ardından Snyder, bölümünü bitirmek için antrenörlüğe iki yıl ara verir. 1995 yılında felsefe ve demokrasi biliminde fakülte birincisi olup onur derecesine ulaşması sonucu, bölüm dekanı Richard Staelin’den üniversitede bölüm profesörlüğü teklifi alır. Quin, bu teklifi düşünmek için bir hafta izin ister. Ancak aradan henüz iki gün geçmişken kararını basketboldan yana kullanır.
1999 sonuna kadar, Coach K’in baş asistanı olarak görev yaptığı dönem boyunca, teknik zekâsıyla dikkat çeker. Zira 1999’da kazanılan ACC zaferinde, her rakibine karşı farklı bir savunma taktiği hazırlayıp hücumda dört kısalı sistemi önermesiyle Duke’u zirveye taşır.
Genç Washington’lının gelecek vaat eden bir antrenör olacağı apaçık belliyken dönemin önemli okullarından olan Missouri, onu baş antrenörlüğe getirerek ilk adımı atar. Snyder için 2004 Mayıs’ına kadar her şey iyi gider. Elite Eight, Sweet Sixteen, yeni sistemler, yılın en iyi çaylak koçu, dergi kapaklarına çıkmak, giyim tarzı, kişiliği… Fakat 2004 Mayıs’ında adeta duvara toslar.
Genç antrenör, NCAA’in 17 kuralını ihlal ettiği için soruşturma altına alınır. Bu kural ihlalleri arasındaki, takıma bir oyuncuyu dâhil etmek için rüşvet verme ihlali, Snyder’ın Missouri efsanesi olmasını engeller. Takım, 2006’ya gelindiğinde hem davaların devam etmesi hem de alınan başarısız sonuçlar nedeniyle Snyder’ı kovar.
Sonrası G-League’de baş antrenörlük, Philadelphia 76’ers ve Los Angeles Lakers’ta asistan koçluk, CSKA Moskova’da Ettore Messina’nın baş asistanlığı, Atlanta Hawks’ta video koordinatörlüğü ile geçer. 6 Haziran 2014’te ise uzun süredir beklediği fırsatı Utah Jazz’de bulur. Dönemin GM’i, şu anki operasyon müdürü Dennis Lindsey, Quin Snyder’ı baş antrenörlüğe getirdiklerini açıklar.
Quin Snyder ve Ettore Messina
İmza töreninden iki gün sonra, “Çok zorlandım. Bazen felsefe ve demokrasi bilimi üzerine araştırmalar yaptığım okuldaki profesörlük görevini kabul etmediğim için çok büyük pişmanlıklar yaşadım. Çünkü bana iftira atıldı. Ama şu an Utah Jazz gibi büyük bir kulübün baş antrenörüyüm, bu hayatım boyunca beklediğim bir şanstı. Emin olun, bu takımı şampiyonluk kalibresinde bir takım yapacağım.”açıklamalarını yapmıştı Snyder.
Jazz, Snyder öncesi sezonu 25 galibiyet ve 57 mağlubiyetle tamamlarken Snyder’ın ilk sezonu 38 galibiyet ve 44 mağlubiyet, ikinci sezonu ise 40 galibiyet ve 42 mağlubiyetle biter. Ertesi sezon takımı dokuz sezonluk aranın ardından Konferans Yarı Finali’ne taşır. Sonraki iki sezonda da play-off heyecanı yaşanır.
Bu sezona baktığımızda hem yaz arasındaki hamlelerin etkisi hem de Quin Snyder’ın giderek mükemmelleşen çift yönlü oyun anlayışı; Utah Jazz’i, çoğu yorumcu ve eski basketbol oyuncularına göre şampiyonluk seviyesine getirdi. Tabii ki bu ihtimalin gerçeğe dönüşmesi bu sezon zor görünüyor fakat ilk gün yaptığı açıklamaya bakılacak olursa, felsefe ve demokrasi biliminden dereceyle mezun olan bir basketbol antrenörünün kafasında neler kurguladığını anlamak mümkün olmayacak.
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Benzer Konular
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam