Euroleague'de final zamanı: Marvel vs DC (Fenerbahçe- Olimpiakos)

Çizgi romanların altın çağının yaşanmaya başladığı 1996 yılında, herkesin merak ettiği kimin kimi yenebileceği sorusuna cevap olsun diye Marvel ve DC özel bir seride karşı karşıya getirilir. EuroLeague Final-Four’unun Final’i de bizlere bu rekabeti yaşatacak. Bir tarafta aynı Hulk gibi savundukça güçlenen Fenerbahçe, diğer tarafta ise handikaplarına ve iyi yönlerine çok hakim, her yaptığı hamle planlı olan Batman’in parkedeki yansıması Olympiacos’un mücadelesini izleyeceğiz.

Fenerbahçe-OlympiacosTemsilcimizin final şansını yazdığım yazıda, Sarı-Lacivertliler’in Real Madrid karşısına Bruce Banner olarak değil Hulk olarak çıkacağını ve rakibini ezip geçeceğini belirtmiştim. Aynen öyle oldu, hava atışından itibaren Udoh-Vesely ikilisiyle kurduğumuz savunma üstünlüğü öyle bir boyuttaydı ki, ilk çeyrekte İspanyol temsilcisi 5 top kaybı yapıp sadece 13 sayı bulabildi ve maça bir daha tutunamadı. Jaycee Carroll’un oyuna girmesiyle zaman zaman farkı tek haneli sayılara indirmeyi başarsalar da, Udoh’un pas istasyonu olduğu setleri engelleyemediler. Burada Birleşik Amerikalı oyuncuya ayrı bir parantez açmak lazım, tüm maçı aynı ciddiyetle oynamasının yanında, sahada kaldığı her saniye de maçın yıldızı olmayı hak etti. Attığı 18 sayıyla birlikte, yaptığı 8 asist galibiyetin anahtarı oldu.

Olympiacos ise CSKA’yı aynı 2012 İstanbul Finali’ndeki gibi sürekli arkadan takip etti ve bitime 2 dakika kala, tüm maç boyunca 0/5 üç sayı isabetiyle oynayan Spanoulis’in attığı üçlükle 73-74 öne geçti. Bu noktadan sonra De Colo’nun sinmesi ve Teodosic’in yanlış tercihler yapmasıyla Rus takımı final şansını kaybetti. Özellikle tüm CSKA’nın 7 asistine Spanoulis’in tek başına 6 asistle cevap vermesi mücadeleyi en iyi anlatan istatistikti. Batman yaşlanmış olmasına rağmen cebinde taşıdığı batarangları doğru zamanda kullanarak maçı kazanmayı başardı.

Bu akşam oynanacak olan final, bizlere Hulk ve Batman’in mücadelesini seyrettirecek. Temsilcimiz aynı Yeşil Dev gibi savunmasından ürettiği momentumu hücumuna yaymak isteyecektir. Fakat karşısındaki Olympiacos bir çok açıdan Real Madrid’den farklı. Yunan takımı finali, Batman’in varoluş sebebi olan Gotham’a çevirip bu kaotik ortamların adamı Spanoulis’in maçın son periyoduna dinç olarak girmesiyle kazanmaya çalışacaktır. CSKA maçında gördük ki Sferopoulos ve öğrencileri, hücumda sürekli üstün olduğu eşleşmeler üzerinden skor üretmek istiyorlar ama Fenerbahçe’ye karşı herhangi bir pozisyonda güçlü kalabileceklerini düşünmüyorum. Pota altında Birch-Printezis ve Udoh-Vesely uzun ikilileri arasındaki mücadelede de temsilcimiz daha ağır basacaktır. Olympiacos’un bir diğer sıkıntısı ise formda gelen takımımıza karşı Spanoulis’i savunmada nasıl saklayacakları. Yunan guardın eşleştiği her oyuncu bizim için birinci skor opsiyonu olacak.

Fenerbahçe tarafındaysa, olağan şüpheliler Spanoulis ve Printezis’e ek olarak Green ve Mantzaris’e karşı yaptığımız savunmada da konsantrasyonumuzu kaybetmememiz gerekiyor. Erick Green’in deliciliğiyle, Vangelis Mantzaris’in dış atış formu Olympiacos’u maçta tutabilecek etkenlerden. Bu dört oyuncuyu savunmada hangi seviyede durdurabileceğimiz finalin galibini belirleyecek.

EuroLeague’in Final günü geldi ve favori taraf takımımız Fenerbahçe. Kendisini sürpriz olarak konumlandırıp maçları kazanmaya alışmış olan Olympiacos’un işi bu sefer çok zor. Hulk’un, Batman’e karşı üstün geldiği bir çok nokta var. Bane’e karşı bile belini kırdıran Yarasa Adam’ın, Yeşil Devimiz’e karşı pek şansının olduğu söylenemez. Avengers filminde Loki’nin “Benim bir ordum var” sözüne karşılık, Tony Stark’ın söylediği gibi “Bizde de Hulk var!”