Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Selefsiz rekortmen Burcu

Eurosport
TarafındanEurosport

Güncellendi 05/03/2012 - 13:21 GMT+2

Avrupa şampiyonaları tarihinde finale kalmayı başaran ilk ve tek Türk yüksek atlamacı Burcu Ayhan, tüm başarılarına, örnek alabileceği bir rekortmen ya da selefleri tarafından başarısı kanıtlanmış bir antrenman modeli olmadan ulaştı. Sıradaki hedef, İstanbul’da final ve salon Türkiye rekoru.

burcu ayhan

Görsel kaynağı: AA

Türk atletizminde teknik branşlarda bırakın uluslararası başarıyı, yakın geleceğe kadar uluslararası katılım bile çok âşinâ olduğumuz bir durum değildi. 2010’da Barselona’da finale kalarak, Avrupa şampiyonaları tarihinde final gören ilk yüksek atlamacımız olmayı başaran 1990 doğumlu Burcu Ayhan, kendine model alabileceği kimse olmamasına rağmen, kısa süre içinde önemli işler başardı. Beş aylık sakatlık yeni atlatıldığı için İstanbul’da hedefler biraz mütevazı, ama Helsinki ve Londra öncesi vites büyütülecek.
“Fizik tedavi ve egzersizler derken, İstanbul’daki şampiyonaya çok kısa süre hazırlanabildim. Mecburiyetten biraz geç kaldık. Fakat şu an için her şey yolunda. Hedefim, final. Final için 1.92 ile 1.94 arası bir derece gerekir. Bu da zaten salon Türkiye rekoru demek” diyor telefonda Burcu. İstanbul’da erken kamp yerine, antrenmanlarına Mersin’de devam etmeyi seçmiş: “Erken kamp, bazı sporcuları olumlu etkiler, bazılarını olumsuz. Ben kampa erken katılırsam, dağılıyorum. Gerginlik ve stres oluşuyor.”
Türkiye’nin geçmişte pek iddialı olduğu branşlardan değil yüksek atlama. Peki, bir sporcu ilham alabileceği kimsenin olmadığı bu branşı nasıl tercih eder? “Lise 1’de beden eğitimi öğretmenim, voleybol geçmişimin verdiği sıçrama yeteneğim nedeniyle beni yüksek atlamaya yönlendirdi. İlham veren bir sporcu olmadı, evet. Ama antrenörüm Cüneyt Yüksel, işinde çok iyi. Hamur iyi, yoğuran da iyi olunca başarı geliyor. Fakat tabii yüksek atlama teknik bir branş. Çok ince ayrıntılar var. Oysa Türkiye’de bu işi yapıyorsanız, önünüzde kimse olmuyor. Sizden önce denenmiş ve başarıya ulaşmış bir antrenman modeliyle çalışma imkânı söz konusu değil. Benim yükselişe geçtiğim dönem, Candeğer Oğuz’un bırakmak üzere olduğu dönemdi. Bu yüzden ondan da katkı gelemedi. Bu şartlar altında yavaş ilerliyoruz, ama ilerliyoruz. Zaten biz Türkiye’yi değil Avrupa’yı model almış durumdayız.”
Olimpiyat’ta da bir ilk gelecek
Helsinki’de düzenlenecek Avrupa Şampiyonası’nda ilk beşi hedeflediğini söyleyen Burcu, Londra için de B barajını geçmiş durumda. Yani Türkiye ilk kez olimpiyata bir yüksek atlamacı gönderecek. Fakat Burcu bununla yetinmek istemiyor. “Londra’da asıl hedefim final atlayabilmek. Sonraki olimpiyatlarda da artık madalyayı düşünmeye başlayacağız.”
Burcu’nun izinde ilerleyip iyi bir yüksek atlamacı olabilmek için nelerin gerektiğini merak ediyorum. “Uzun boylu olmak, zayıf olmak ve iyi sıçrayabilmek” diyor milli atlet. “Hah, üçte sıfır” diyorum içimden. Dahası da varmış: “İkinci etapta esnek, çabuk, kuvvetli ve dayanıklı olmak da gerekiyor.” Yok, onun uzmanlık alanına dair konuşmak, özgüvenime hiç de iyi gelmeyecek. 10 yıl barlarda müzisyenlik yapmış biri olarak, konuyu kendi uzmanlık alanıma çekiyorum. “Genelde yabancı müzik dinliyorum. Hareketli olması yeterli. Türkçe sözler ya da düşük tempo, motivasyonumuzu olumsuz etkiler. Yerlilerden Halil Sezai’yi seviyorum ama sadece hafif antrenmanım varsa dinleyebiliyorum.”
picture

burcu ayhan

Görsel kaynağı: AA

Kendini, tüm kariyerinin tam orta noktasında gördüğünü söyleyen Burcu’ya, atlayışına başlamadan hemen önce aklından neler geçtiğini soruyorum: “Antrenörümün bir felsefesi var. Bana hep ‘Burayı geçersen farklı bir Burcu’sun, geçemezsen farklı bir Burcu’sun’ der. Ben de atlayışın hemen öncesinde o yüksekliği atlayabildiğimi hayal ederim. Yani farklı bir Burcu olabilmenin hazzını...”
Sohbetimizin sonunda, çuvaldızı bize batırması için ilgisizlik meselesini açıyorum. “Evet, Türkiye’de ata sporumuz futbol olduğu için atletizme ilgi bayağı az! Oysa yurt dışında atletizm müsabakaları futbol sahalarında yapılıyor ve stat da dolu oluyor. Bunda tabii basının etkisi de var. Yurt dışında basın sporcusunu acımasızca eleştirebiliyor, ama aynı zamanda gereken ilgiyi de gösteriyor. Mesela Barselona’da Avrupa Şampiyonası’na gittiğimde, İspanya’nın çok önemli bir futbol maçı vardı. Buna rağmen gazeteler atletizme üç dört sayfa yer ayırmıştı.”
Peki, pişman mı? “Hayır, asla ‘keşke yapmasaydım’ diyemem. Yaptığımız işin belki parayla karşılığı olabilir, ama yaşadığımız hazzın gerçekten de ölçütü yok. Hem maddi hem de manevi olarak geldiğim noktayı spora borçluyum. Bu spor olmasa bırakın yurt dışına gitmeyi, şu anda bulunduğumuz ortamların birçoğunda bulunamazdık; tanıdığımız üst seviye insanların hiçbirini tanıyamazdık. Bu yüzden, kesinlikle pişman değilim. Herkese de tavsiye edebilirim.”
Ertan Hatipoğlu: Çiçerova favori
Her zamanki gibi, sözü, Türkiye’nin önde gelen atletizm antrenörlerinden Ertan Hatipoğlu’na bırakarak veda edelim:
Kadınlar yüksek atlamada tabii ki Rusya’dan Anna Çiçerova favori. Ama burada çok büyük bir dereceyle şampiyon olmayacak. Antrenörü de zaten böyle söyledi. Sadece şampiyonluk için atlayacaklar. Ocak sonu gibi atlamış hep. Sportif formu altı hafta sürdürmek zordur. Artık mart ayının ortasına doğru ilerliyoruz. Fakat tabii ki Çiçerova çok yetenekli. 2.02 ya da 2.03 gibi bir dereceyle şampiyon olacağını tahmin ediyorum. Sakatlık yaşamazsa, altın madalya onun.
Diğer madalyalara gelince; ABD’li Lowe bu sezon 2.02 atlamış, ama yüksek râkımda. Rusların burada ufak tulum çıkarma ihtimali var. İrina Gordeeva daha önce 2.02’si olan bir isim. Tabii Belçikalı Olimpiyat Şampiyonu Tia Hellebaut’a da hürmet etmek lazım. Belki hazırlık döneminin ucunu buraya denk getiriyordur. Yine de birincilik alacağını zannetmiyorum. Madalya alabilir derim. Esthera Petre final atlayabilir, ama madalya zor. Yaşlı kurt Veneva-Mateeva da zorlayabilir. Di Martino ise biraz formsuz.
Burcu burada final zorlayacak. Elemeler sabah erken olacağı için, final için 1.92 gerekir gibi. 1.91’den geçiyorsa, ilk hakta atlamak gerek. 1.92 ya da 1.93’ten geçiyorsa, hangi hakkında olursa olsun, atlarsan finaldesin. Kadınlar yüksek atlama, atletizmden uzak seyircilerin en çok izlediği branşlardan biridir. Bu yüzden, Burcu’nun kendi seyircisi önünde final görmesi çok iyi olur. Ama ben bunu birazcık zor görüyorum yüzde olarak. Tabii bu benim kişisel görüşüm. İmkânsız diyemeyiz. Zira Burcu artık tecrübeli bir sporcu. 23 yaş altında madalya kazandı. Kendini ispat etmiş bir isim oldu. Fakat burada final için “Vay be, Burcu’ya bak” dedirtecek bir atlayış yapması lazım. Çünkü rakipleri zorlu. Yine de, 1.95’le çıkılacak olsaydı, o zaman imkânsız derdik. Mevcut durumda imkânsız diyemeyiz. Kendini sabah atlamaya ayarlaması lazım.
picture

Anna Chicherova of Russia competes during the women's high jump final at the IAAF World Athletics Championships in Daegu

Görsel kaynağı: Reuters

“Barşim tavanı delebilir!”
Erkeklerde Katarlı Mutaz Essa Barşim 2.40’ın üzerinde atlayabilir. İnanmayan gelsin baksın. Tavanı delebilir. Belki de dünya rekoruna saldıracak. Futbol kalesinin üst direğini atlamaya çalışırken izleyeceğiz yani. Potansiyel olarak, onu şampiyon görebiliyorum. Yine de, küçük bir “fakat” var. Genç çocuk. Bir hata yaparsa, ya da grip, sakatlık gibi sorun yaşarsa, o zaman meydan iki Rus atlete kalır: Andrey Silnov ve İvan Uhov’a. Uhov bu kış biraz daha tereddütlü. Bence Silnov daha önde. Katarlı çocuk sıkıntı yaşarsa Silnov şampiyon olabilir, ama olacaksa bile şov yaparak gelmez bu şampiyonluk. Ben Barşim şampiyon olsun isterim. Tavanı delsin. Hem kendisi hem de antrenörü Katarlı. Devşirme değil.
Bir de Jesse Williams’tan söz etmek lazım. Soldan atlayan bir atlet. Degu’da dünya şampiyonu olmuştu. Olur da Katarlı çocuk sıkıntı yaşarsa, Williams 2.34, 2.35 ya da 2.36 gibi bir dereceyle işi götürebilir. Bu saydığımız isimler hem şampiyonluk, hem madalya adayları. Bunlar dışında madalyayı zorlayacak biri var mı diye bakıyorum, göremiyorum. Robert Grabarz bu sezon 2.34 atlamış, ama ben ona güvenmiyorum.
Yarın: Sevim Sinmez'in mücadele edeceği üç adım atlama.
NOT: Röportajların hem hazırlık hem de yazıya dökülüş sürecinde katkılarını esirgemeyen turkatletizm.com yazarlarından Kamer Durgeç’e teşekkürler.
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam