Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

CEV Kadınlar Şampiyonlar Ligi - İstanbul'dan Final Four geçti

Eurosport
TarafındanEurosport

Güncellendi 01/07/2013 - 18:19 GMT+3

Galatasaray Daikin'in ev sahipliğinde düzenlenen CEV Şampiyonlar Ligi Final Four'u, Vakıfbank'ın beklendiği gibi kürsüde en tepeye çıkmasıyla sona erdi. Eurosport spikeri Emre Yazıcıol iki günlük organizasyonun öyküsünü yazdı.

Vakıfbank şampiyonluğunu kutladı.

Görsel kaynağı: AA

Cumartesi günü ilk yarı final mücadelesi Azerbaycan'ın Rabita ve Yamamay Busto Arsizio takımları arasındaydı. Bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde hiç maç kaybetmemiş Rabita, güçlü kadrosuyla maça çok iyi başladı ve ilk iki seti rahat aldı. Bu noktada Azeri ekibinin 3-0 ile sonuca gideceğini düşündürten bir tablo söz konusuydu ama Busto Arsizio koçu Carlo Parisi'nin Amerikalı pasör Carli Lloyd'u oyuna sokması dengeleri bir anda değiştirdi. İstanbul'da takımlarını yalnız bırakmayan müthiş seyircisinin desteğini de arkasına alan Busto, önce üçüncü seti aldı, dördüncü sette de büyük oranda dağılan rakibi önünde 25-19 ile sonuca rahat gitti. Kalite olarak rakibinden yukarıda olan Rabita, tie-break setinde yeniden konsantrasyonu sağlamayı başarıp çok fazla heyecana mahal vermedi ve 15-6 ile adını finale yazdıran ilk ekip oldu. Maçın en etkili ismi, 43 sayı gibi korkunç bir üretim gerçekleştiren Rabita'nın Kolombiyalısı Madelaynne Montano olurken, Azeri temsilcisinde Foluke Akinradewo 18 sayılık katkı sundu. Yamamay Busto'da ise skor dağılımı daha dengeliydi ancak oyuna girdikten sonra takımın çehresini değiştiren Carli Lloyd ve her zamanki hırsı ve enerjisiyle Valentina Arrighetti sivrildiler.
İkinci yarı finalde statü gereği eşleşen iki Türk takımı, ev sahibi Galatasaray Daikin ve Vakıfbank karşılaştı. Salonu dolduran 7 bine yakın seyirciyle birlikte, özellikle Galatasaray taraftarlarının boğazlarını patlatırcasına tezahüratlarıyla müthiş bir atmosferde başlayan maça iyi giren sarı kırmızılılardı. İlk seti neredeyse baştan sona kadar önde götürdüler ve bir ara farkı 4'e kadar çıkardılar. Ancak, tam da setin sonuna doğru Vakıfbank kendine gelip gerginliği üzerinden atarak 21-20 ile ilk kez önce geçti ve bu andan sonra tam bir heyecan kasırgası yaşandı. İki set sayısı savunan Vakıfbank seti 28-26 ile kazanınca belki de film orada kopmuş oldu. Zira, bu sezon yenilgi almamış müthiş bir kadroya karşı üstelik de bu kadar iyi oynanan bir setin kaybı hem GS Daikin takımını hem de taraftarlarını moral olarak alt üst etti. 3.sette bir parça kıpırdansa da, ev sahibi ekip treni bir kez kaçırmıştı artık ve tecrübeli Vakıfbank'ın da final bileti için beklemeye niyeti yoktu. Son direnci de savuşturarak 3-0 ile finale yükseldiler. Vakıfbank'ta Gözde Sonsırma 18 sayı üreterek ve her zaman olduğu gibi oyunun neredeyse her departmanında takımına katkı yaparak sezonun belki de kendisi adına en iyi maçını oynadı, galibiyette büyük pay sahibi oldu. Sayı makinası Jovana Brakovic'in 21'lik katkısı da belirleyici unsurlardandı. Galatasaray Daikin'de ise Calderon 19, Neriman Özsoy 13 sayı ile takımları adına skor yükünü çektiler. Bu maçta her şey güzeldi güzel olmasına ama bir konu var ki bahsetmemek olmaz. Saha içi anonsçusu, gerek sayılar oynanmaktayken oyuncuların isimleriyle yaptığı anonslarla, gerekse mikrofonla tezahüratlara katılmaya çalışmasıyla hoş olmayan bir görüntü verdi. Maçı izleyemeye, Galatasaray futbol takımı teknik direktörü Fatih Terim'in de geldiğini son not olarak iletelim.
Pazar günü 3.lük maçında önceki günün mağlupları Galatasaray Daikin ve Yamamay Busto karşılaştı. Geçen sene CEV Kupası finalinde ilk maçı İstanbul'da 3-1 kazanan temsilcimiz, İtalya'daki maçı aynı skorla kaybetmiş, altın set sonucunda kupa Yamamay'ın olmuştu. Bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde aynı grupta yer alan iki ekibin iki maçında da sahadan gülerek ayrılan Cimbom'du. Dolayısıyla kağıt üstünde ibre Galatasaray'dan yanaydı ancak Türk sporundaki önemli zaaflardan biri olan 3.lük maçlarını oynayamamayı hesaba katmanın gerekli olduğu henüz ilk dakikalarda bir kez daha su yüzüne çıktı. GS Daikin'de ne taraftarın coşkusu Vakıfbank maçındakiyle boy ölçüşebilirdi, ne de takımın isteği. Bu koşullarda, 3.lüğün değerini daha iyi özümsemiş, daha motive bir Yamamay maça daha iyi girdi ve kimse ne olduğunu anlayamadan skor 2-0'a geldi. Bu noktadan sonra GS Daikin takımı oynamaya karar verdi ve gerçek gücünü sergilemeye başladı. Önceki gün Yamamay'ın Rabita karşısında yaptığı gibi müthiş bir geri dönüşle skoru 2-2'ye taşımayı başardılar ancak final setinde işler beklendiği gibi gitmeyince kürsünün son basamağı İtalyan temsilcisinin oldu. Bu maçta GS Daikin adına, Lo Bianco'nun sakatlığında şans bulan ve iyi işler yapan Gamze Alikaya'nın katkısı, Calderon'un 30, Neriman ve Gioli'nin 17'şer sayıları önemliydi. Yamamay Busto'da ise Maren Brinker 19, Kozuch 17, Bauer 15 sayıyla galibiyette büyük rol oynadılar.
picture

galatasaray daikin, vakıfbank

Görsel kaynağı: AA

Final Four öncesi hemen herkes GS Daikin'in Vakıfbank'ı yarı finalde geçmesinin zor olacağını söyleyebilirdi. Mağlubiyete hazır olmak diye bir şey sporda olamaz elbette, olmasın da zaten ancak belki de GS takımı 3.lük maçına bir parça daha iyi hazırlanabilirdi diye düşünüyorum. Yabancı sınırlaması sebebiyle ligde oynamayan libero Sano ve Molnar'ın doğal olarak tam adapte olamamaları da takıma bu tür maçlarda beklenti ölçüsünde katkı yapamamalarını beraberinde getirdi. Yine de kısa süre önce yatırıma başlayan GS Daikin'in çok iyi yolda ilerlediğini, kadroda bulunan yetenekli gençlerle ileriye umutla bakmak için bir dolu nedene sahip olduğunu net bir şekilde söyleyebiliriz. Ayrıca Final Four'a talip olarak bu organizasyonu İstanbul'a getiren GS Kulübü yetkililerine de bir kez daha teşekkür etmemiz gerekiyor. Yatırımın artarak devam etmesini diliyoruz.
Ve gelelim finale. Tartıda ağır basan muhakkak Vakıfbank'tı, ancak final four öncesi Rabita'nın da Şampiyonlar Ligi'nde mağlubiyet almamış güçlü ekibinden herkes biraz da olsa çekiniyordu. Kilit nokta bana kalırsa yarı final oldu. Yamamay Busto'nun Rabita'ya karşı 2-0'dan geri gelmesi, o periyodda Azeri ekibinin dağılması, kırılgan bir surete bürünebileceğinin görülmesi hem Vakıfbank'a daha da büyük özgüven verdi, hem de belki de Rabita'da bazı şeylerin, en olmayacak zamanda sorgulanmasını beraberinde getirdi. Böyle bir final öncesi kendinizle ilgili şüpheye düşme lüksünüz asla yoktur. Maç Vakıfbank'ın baştan sonra kontrolünde geçti ve bunda pasör Naz Aydemirin özellikle ilk iki set bir virtüöz gibi takımı yönetmesinin payı çok büyüktü. Naz'ı çok uzun yıllardır üst düzey voleybolda, Şampiyonlar Ligi'nde izliyoruz ve sıradışı bir pasör olmasına rağmen hala çok genç olduğunu unutabiliyoruz. Yani yabancıların deyimiyle Naz, henüz bitmiş bir ürün değil, bu yüzden zaman zaman hatalar da yapabiliyor. Ama skor 2-0'a gelene kadar, yani maç bir ölçüde kopana kadar Naz bence kariyerinin en iyi oyunlarından birini çıkardı ve geçen sene olduğu gibi bu sene de Final Four'un en iyi pasörü seçilerek mükafatını almış oldu. Brakocevic ve Gözde'nin yarı finaldeki kadar üst düzey oynamamalarına, takımın serviste biraz da olsa aksamasına rağmen beklenen de kolay gelen 3-0'lık galibiyetle Vakıfbank bu sezon 36'da 36 yaptı ve son üç senede ikinci kez, çok hak ederek Avrupa'nın en büyüğü oldu. Maç sonunda Rabita'nın İtalyan çalıştırıcısı Marcello Abbondanza'nın sözleri Vakıfbank'ın başarısını çok iyi özetliyordu: " Vakıfbank'tan çok etkilendim, müthiş oynadılar. Bu başarı yıllardır devam eden özverili çalışmanın sonucu. Onları sıradışı bu performanslarından ötürü tebrik ediyorum."
picture

volleyball, voleybol, generic, jeneric

Görsel kaynağı: AA

Gerçekten de, hem iyi taktisyen hem müthiş bir motivasyon uzmanı Giovanni Guidetti yönetiminde, gerek altyapıya verdiği önem, gerek özenle seçtiği dünya yıldızlarını ekip ruhundan asla taviz vermeyen bir anlayış etrafında en üst düzey Türk oyuncularla birleştirmesiyle Vakıfbank başarıya giden yolun resmini yapan kulüp olarak Türk sporuna adını altın harflerle yazdırdı. Bu modelden öğrenilecek çok şey, çıkarılacak çok ders var anlayana.
picture

vakıfbank, şampiyonlar ligi, sevinç

Görsel kaynağı: AA

Hem şampiyon Vakıfbank'ı, hem 4. olan GS Daikin'i ve en iyi pasör Naz Aydemir, MVP Jovana Brakocevic, En İyi Libero Gizem Güreşen, En İyi Manşetçi Yuko Sano, En İyi Smaçör Rosir Calderon'u bir kez daha kutlayalım ve üst üste 3. yıl Türkiye'de kalan Şampiyonlar Ligi kupasının daha nice yıllar yurt dışı çıkış harcı ödememesini temenni edelim.
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam