Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Wozniacki ve fast food

Eurosport
TarafındanEurosport

Güncellendi 27/12/2011 - 10:04 GMT+2

Grand Slam kazanmadan dünya 1 numarası olunur mu? Önemli olan istikrar mı, büyük başarı mı? Durmaksızın eleştirilen Caroline Wozniacki ile fast food zincirleri arasındaki benzerlik ne? Danimarkalı genç raketi Eurosport Türkiye spikeri Ali Kırçıl'dan okuyun!

Danish player Caroline Wozniacki

Görsel kaynağı: Reuters

Azarenka ve Sharapova’nın müthiş vuruşları, Kvitova’nın harika forehandleri, Stosur’un şimşek gibi servisleri... Serena Williams’tan bahsetmiyorum bile. Bütün bu isimlerin yer aldığı kadın tenis dünyasında, yapabildiği vuruşlar yapamadıklarından daha az olan bir oyuncu, klasmanda birinci sırada. Bu genç Danimarkalı'nın ismi Caroline Wozniacki.
Wozniacki geçen yılın en çok turnuva kazanan tenisçisi. Hem de bunu kısıtlı vuruş yeteneği ile başardı. Peki bu durum nasıl gerçekleşti? Nasıl oldu da Wozniacki, üstün rakiplerine rağmen, Grand Slam kazanamadan dünya bir numarası oldu?
İşte bu sorunun yanıtı, şaşırtıcı şekilde, zincir haline gelmiş fast food lokantalarında gizli. Caroline ve fast food lokantaları arasındaki benzerlikler, tahmin edeceğinizden çok daha fazla.
Öncelikle işe, fast food lokantalarının başarılarındaki sırrı açıklayarak başlayalım. Ürün kalitesinde iyi bir standart yakalayıp bunu hiç bozmadan sürdürmek, bu lokantalarının temel ilkesidir. Dünyanın neresine giderseniz gidin, Wozniacki’nin W harfinin ters dönmüş halini bir binanın tepesinde gördüğünüzde aç kalmayacağınızı bilirsiniz. Çünkü karşınıza ne çıkacağı bellidir. İster hamburger sipariş edin ister başka bir ürün, önünüze gelecek olan yemek, her yerde aynı şekilde pişirilir, aynı şekilde servis edilir hatta bazen aynı karın ağrısını bile yapar. Wozniacki’nin bütün turnuvalarda ve maçlarda aynı iyi oyununu oynaması da bu duruma benziyor. Zaten kendisine, boşuna İstikrarın Kraliçesi denmiyor.
Standart yakalamak ve istikrar tutturmak uzun vadede başarıyı getirse de, ortada başka bir gerçek daha var. Zincir haline gelen fast food lokantalarında asla dünyanın en lezzetli yemeğini yiyemezsiniz. Karşınıza çıkacak olan ürün seçenekleri oldukça azdır. Nitekim bu lokantaların mutfakları da Wozniacki’nin vuruş repertuarı kadar kısıtlıdır. Sanırım bu da bize Wozniacki’nin neden hala bir Grand Slam kazanamadığını açıklıyor. Çünkü iş Grand Slam'lere gelince, devreye Wozniacki kadar istikrarlı olmayan ama büyük turnuvalarda "gurme" kesilen tenisçiler giriyor. İzlemesi keyifli olan bu "tenis gurmeleri", dünyanın en zengin mutfakları gibi, müthiş vuruş repertuarlarıyla ortaya şahane bir ziyafet sunuyorlar. Doğal olarak, Grand Slam kazanmak için sadece iyi olmak yetmiyor.
Wozniacki bu sene, hücum etme konusunda yetersiz olduğunu, toprak kort sezonunda üst üste aldığı mağlubiyetlerden sonra anladı. Bunun üzerine de bazı değişiklikler yapmaya çalıştı. Voleye artık daha çok gelirken, backhand’lerinde de hücum ağırlıklı vuruşlar yapmayı denedi. Fakat genel anlamda bu değişiklikler, fast food lokantalarının da ara sıra menülerine yeni ürün ekleyip çıkartmaları gibi, uzun soluklu olmadı.
picture

2011 Caroline Wozniacki

Görsel kaynağı: Reuters

Caroline ve zincir haline gelen fast food lokantaları arasında işin tuzu biberi olan başka benzerlikler de var. Örneğin her ikisi de bir şekilde çocukların sevgilisi olmayı başardı. Bunu da İstanbul’daki WTA Şampiyonası'nda top toplayıcı çocukların en sevdiğiniz tenisçi kim sorusuna verdikleri Wozniacki cevabı kanıtlamış oldu. İlginç bir başka benzerlik de, Wozniacki ve fast food lokantalarının sürekli olarak eleştiriliyor olması. Daha da garibi bu eleştirilere rağmen, biri dünya bir numarası olurken, diğeri en çok ziyaret edilen lokantalar sınıfına giriyor. Fakat bu bu eleştirilerin büyük bir bölümünün haksız olduğu anlamına gelmez.
Günümüzde yaşam korkunç bir hıza ulaşırken, bizler ayak uydurmak için fast food lokantalarına yönelip adeta ekmek arası bir hayat yaşıyoruz. Teniste de bu durum aynı; uzun sezonlar, her hafta düzenlenen turnuvalar ve bir o kadar hızlı tempoda oynanan tenis, yetenekli olan ama istikrar yakalayamayan oyuncuların şansını azaltırken, Wozniacki gibi isimlerin başarılı olmasını sağlıyor.
Peki 2012'de ne olacak? Wozniacki’nin yeni koçu Ricardo Sanchez Caroline’nin kısıtlı menüsüne yeni tatlar eklemeyi başarabilecek mi? Ya da bu tatlar Wozniacki’yi dünya bir numarası yapan standart tenisinin üstüne çıkartıp, bir de Grand Slam kazandıracak mı? Cevabı alabilmek için bekleyip göreceğiz.
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Benzer Konular
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam