Melbourne'de sürprize davetiye

Sezonun ilk Grand Slam’i Avustralya Açık öncesi kadınlar tenisi iki üzücü olayla sarsıldı. Öncelikle 2016’nın son günlerinde, iki kez Wimbledon şampiyonu Petra Kvitova’nın evinde bıçaklı saldırıya uğraması tenis dünyasını derinden üzdü. Elinden yaralanan ve ameliyat edilen Çek raketin kortlara ne zaman döneceği henüz tam olarak bilinmiyor. Bir diğer kötü haber de Ana Ivanovic’den geldi: 2008 Roland Garros şampiyonu ve dünya eski 1 numarası Sırp tenisçi, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamayla aktif tenis kariyerini sonlandırdığını duyurdu. Bu iki iddialı ismin yanı sıra tenisseverler bu sene Melbourne’ün iki eski kraliçesinden de mahrum kalacak. Kısa süre önce annelik sevinci yaşayan Victoria Azarenka ve yasaklı madde kullandığı gerekçesiyle aldığı men cezası devam eden Maria Sharapova, bu sene Avustralya Açık’ta mücadele edemeyecek.

Yine de bu önemli eksikler, sezonun ilk büyük turnuvası öncesi duyulan heyecanı dindirmeye yetmedi. Melbourne atmosferi, gerek tutkulu seyircisiyle, gerek geçmişte yarattığı peri masallarıyla bu sene de takipçilerine çok şeyler vadediyor. Fazla geriye gitmeye gerek yok, daha geçtiğimiz yıl Serena Williams ile çıktığı final maçında kendisine pek az şans tanınan Angelique Kerber, kariyerinin ilk Grand Slam zaferini burada elde etti. Avustralya’dan arkasına aldığı rüzgârla muhteşem bir sezonu geride bırakan Alman raket, dört Grand Slam’in ikisinde şampiyon olup birinde de final oynayarak, Birleşik Amerikalı rakibinin 3 senedir zirveyi kimseye kaptırmadığı WTA sıralamasında 2016 yılını ilk sırada tamamladı. Fakat Kerber’in yeni sezona başlangıcı beklentilerin çok uzağında... İlk olarak Brisbane’de Elina Svitolina’ya çeyrek finalde mağlup olan dünya 1 numarası, ertesi hafta Sidney’deki ilk maçında Daria Kasatkina’ya yenilmekten kurtulamadı. Melbourne’de unvanını koruma yolculuğuna ilk turda Lesia Tsurenko karşısında başlayacak Kerber, özellikle ilk hafta kağıt üstünde dişli bir rakiple karşılaşmayacak gibi görünse de, kendisinin mevcut form durumu ışığında kesin konuşmak mümkün değil. Alman raketin çeyrek finalde, son Roland Garros şampiyonu Garbine Muguruza ile karşılaşması muhtemel. Ancak Muguruza’nın da kariyerinde henüz Avustralya Açık 4. turunun ötesini göremediğini belirtmekte fayda var.

Serena Williams’ın da 2017 yılına parlak bir başlangıç yaptığı söylenemez. Auckland’da çıktığı ilk maçta Pauline Parmentier’yi zorlanmadan geçen Serena, bir sonraki turda ise vatandaşı Madison Brengle’a mağlup oldu. Mağlubiyetten daha fazla şaşırtan ise, üç setlik maçta Serena’nın toplam 88 (yazıyla seksen sekiz) basit hataya imza atmasıydı. Maç sonrası Serena bile kendi performansından duyduğu hayal kırıklığını dile getirerek, bu kadar fazla basit hatanın profesyonellikle bağdaşmadığını vurguladı. Omuz sakatlığı sebebiyle geçtiğimiz sezonun son bölümünde mücadele etmeyen 35 yaşındaki efsane tenisçinin alışılageldik oyununu oturtması için ne kadar süreye ihtiyacı var bilinmez. Ancak Avustralya Açık ilk turunda Belinda Bencic ile karşılaşacak Serena’nın, Brengle maçındaki performansının çok daha fazlasını ortaya koyması şart. Her ne kadar son dönemde ciddi form düşüklüğü yaşasa da Bencic, iki sene önce Serena’yı Rogers Cup yarı finalinde yenmiş bir isim. Bunun yanı sıra Dominika Cibulkova, Caroline Wozniacki ve Johanna Konta gibi önemli isimler de ana tabloda Serena’nın çeyreğinde yer alıyor. Grand Slam’lerde genellikle tur atladıkça vites artıran Serena’nın bu sene kura şansının yanında olmadığı bir gerçek. Tek kadınlarda 23. Grand Slam şampiyonluğunu kovalayan ve Steffi Graf’la paylaştığı rekoru tek başına sahiplenmek isteyen tecrübeli raketin bu turnuvada neler yapabileceği merak konusu.

Kerber ve Serena’nın mevcut form durumları ister istemez Avustralya Açık’ta yeni bir kraliçenin doğma ihtimalini de kuvvetlendiriyor. Son 6 yılda 5 farklı kadın tenisçinin zafere uzandığı Melbourne, bu sene de sürprizlere ev sahipliği yapabilir. Bu konuda en fazla göze batan isimse, dünya 5 numarası Karolina Pliskova. Son ABD Açık’ta Serena Williams’ı yarı finalde mağlup ederek kariyerinin ilk Grand Slam finaline yükselen Çek tenisçi, üç setlik finalde Kerber’e mağlup olmuştu. Bu sezona da iyi bir başlangıç yapan Pliskova, Brisbane’de elde ettiği şampiyonluğun öz güveniyle Melbourne’e geliyor. Avustralya Açık zemini, güçlü servisleri ve geri çizgiden etkili forehand’leri olan Pliskova’nın oyununa oldukça uygun. Britanya’nın yükselen yıldızı Johanna Konta da Sidney finalinde Agnieszka Radwanska’yı mağlup ederek, 9 numaralı seribaşı olarak katılacağı sezonun ilk Grand Slam’i öncesi iddiasını ortaya koyan bir isim. Ayrıca 6 numaralı seribaşı Dominika Cibulkova, 2014 yılında finale kadar yükseldiği turnuvada bu sene şeytanın bacağını kırmak için önemli bir şansa sahip.

Son sözlerimiz ise temsilcimiz Çağla Büyükakçay için... Geçtiğimiz yıl ortaya koyduğu muhteşem performansla WTA sıralamasında hızla üst basamaklara tırmanan Çağla, böylelikle Avustralya Açık ana tablosuna doğrudan katılım hakkı elde etti. Şu an dünya 85 numarası olan temsilcimizin ilk turdaki rakibi, dünya 71 numarası Oceane Dodin. İlk tur kurası açısından herhangi bir seribaşı raketle eşleşmemesi Çağla için önemli bir şans. İlk kez karşılaşacağı rakibini mağlup etmesi durumunda temsilcimizin ikinci turdaki muhtemel rakibiyse, geçtiğimiz yıl Wimbledon ilk turunda karşılaştığı Caroline Garcia olacak. Kariyerinde ilk kez Avustralya Açık ana tablosunda mücadele edecek Çağla Büyükakçay’a yürekten başarılar diliyoruz.

Doruk Leloğlu - Eurosport Türkiye