paralimpik londra 2012

Eurosport
TarafındanEurosport

Yayınlandı 02/09/2012 - 17:05 GMT+3

Londra'da düzenlenen Paralimpik Oyunlar'ın anlamını İnan Güzelgün kaleme aldı.

paralimpik oyunlar

Görsel kaynağı: Reuters

Bugünlerde tarihin gördüğü en görkemli Paralimpik Oyunları düzenleniyor. Rekor sayıda ülkeden rekor sayıda sporcu kıyasıya yarışıyor; 164 ülkeden tam 4280 engelli sporcu. Ve onları hayranlıkla izleyen milyonlar. Oyunlara startın verildiği ‘kozmik’ açılış töreninde, 21 yaşında tekerlekli sandalyeye mahkûm olan fizikçi Stephen Hawking atletlere engel tanımamalarını ve gözlerini, ayaklarına değil yıldızlara dikmeleri mesajını vermişti. Geçen ay Olimpiyat’ta engelsiz atletlere karşı başarıyla yarışan ve artık tüm engelliler için global bir sembole dönüşen Oscar Pistorius ise bayrağı taşıdığı tören öncesinde engelli sporculara yönelik tavrın son yıllarda büyük bir değişim geçirdiğini söyledi. “Burada engellilere karşı olan tavrın inanılmaz iyi olduğunu gördüm. Pek çok insan bizi izlerken artık engellerimizden çok yeteneklerimize odaklanıyor. Ve elit sporcular gibi muamele görüyoruz.”
Annesinin her sabah "Carl ayakkabını giy, Oscar protezini tak" diyerek ona bir engelinden çok, farklı bir ayakkabısı olduğunu düşündürttüğü sporcu şimdi aynı tavrı daha fazla insandan görmekten dolayı mutlu görünüyor. Paralimpik Oyunlarına olan ilgi bilet satışlarına da fazlasıyla yansımış durumda. Şimdiye dek rekor sayıda bilet satıldı. Satışa çıkan 2.5 milyon biletin, yaklaşık 2.4 milyonu daha oyunlar başlamadan satıldı. Londra’nın dört bir yanına kurulan stadyum, havuz ve salonları dolduranlar, insanlığın bu en büyük gövde gösterisine alkış tutmak için toplaşıyor.
Bu öyle bir organizasyon ki yarışan her bir sporcunun özel bir hikâyesi var. Pek çoğu dünyaya gözünü engellerle açmış. Ancak bazıları da savaşta ya da hiç beklemedikleri bir anda kendilerini farklı bir bedenin içinde bulmuşlar. İşte onlardan biri 17 yaşındaki Victoria Arlen. Yetenekli bir yüzücü olarak 11 yaşında eyalet şampiyonu olan Arlen tam Olimpiyat’ta yarışmayı hayal ederken, 2006 yılında geçirdiği ani nörolojik rahatsızlık onu komaya sokmuş. İki yıl sonra komadan çıktığında belden aşağısının felç olduğu gerçeğiyle yüzleşmiş. Ancak bu onu durduramamış. Tam beş yıllık bir aradan sonra havuza geri dönmüş. Genç kız o günleri şöyle anımsıyor "Önceleri çok korkuyordum. Çünkü hızlı bacak hareketim beni özel kılan şeydi. Ancak şimdi bacaklarım tamamen ölü ve ağır halde, ellerim ise güçsüzdü.” İlk günler korkutucu olsa da Arlen ailesinin büyük desteğiyle haftanın altı günü, günde dört saat çalışmaya başladı ve kısa sürede belden yukarısını kuvvetlendirdi. Ve en sevdiği yer olan havuza 2011’de bu kez ilk engelli yarışması için döndüğünde tam 7 altın madalya kazandı. Paralimpik elemeleri için de yarışmaya hak kazandı. Genç yüzücü kendisini hayata döndüren felsefeyi şöyle özetliyor, “Yüzleş, Kabul et, Meydan oku ve Fethet”. Dün Paralimpik Oyunlarında ilk yarışmasına çıkan Arlen, 400 metre serbest stil, 6. kategoride gümüş madalya kazanmayı başardı.
Ancak oyunlardaki en büyük engeli yarışmacıların sahip olduğu engellerden ibaret sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Organizasyonu en çok zorlayan şey, farklı engellere sahip atletleri engellerine göre sınıflandırmak. Bunu kusursuz yapabilmek çok zor. Neredeyse imkânsız. Çünkü iş sadece örneğin ampute atletleri, tek kol ya da çift kola sahip olduklarına göre ayırmak kadar basit değil. Atletlerin içinde felçliler, görme engelliler, koordinasyon problemleri olanlar ve zekâ yönünden engelleri olanlar var. Her atletin engelinin derecesini kusursuz ölçmek ve sınıflandırmak hiç kolay değil.
picture

victoria arlen

Görsel kaynağı: AFP

Örneğin Victoria Arlen, dün madalya kazandığı yarışmanın öncesinde de büyük mücadele vermek zorunda kalmıştı. Çünkü Paralimpik Oyunlarına az bir zaman kala liste dışı bırakılmıştı. Çünkü engeli rakiplerine göre daha az bulunmuştu. Ancak yaptığı itiraz kabul edildi ve yarışmalara dâhil edildi. Bu tür itirazlara Paralimpik Oyunlarında çok sık rastlanıyor. Belden aşağısı felçli olan yüzücü Wallory Weggeman da sınıflandırmadan mustarip olanlardan biri. Çünkü oyunlara üç hafta kala, bugüne dek yarıştığı 7.kategoriden, 8.kategoriye kaydırıldı. Bu karara itiraz eden Weggemann şöyle konuşuyor “Belden aşağımı hissetmiyorum. Ancak şimdi tek bacağı veya tek kolu olmayan sporculara karşı yarışmak zorunda bırakıldım. Bence benim durumum ile onlar arasında ciddi bir fark var.”
Sporcuların engellerini sınıflandırmak zaman zaman adaletsiz durumlara neden olsa da bazılarını durdurmaya hiç bir şey yetmiyor. Çinli yüzücü Zheng Tao onlar da biri. Zheng iki kolu olmamasına rağmen 100 metre sırt üstünde altın madalyayı kendisine göre daha avantajlı, kolu ve bacağı olan rakiplerine karşı kazandı. Su üstündeki hareketini kalçasından aldığı güçle sağlayan Zheng izleyicileri şaşkınlığa uğratan insanüstü bir performansla rakiplerini geçmeyi başardı.
Zheng’i havuz dışında gören birinin aklına en son gelecek şey herhalde onun böyle hızlı yüzmesi olur. Ama tam da bu işte Paralimpik Oyunlarını özel kılan şey; imkânsız diye bir şeyin olmadığını kanıtlaması. İlham vermesi. Üstelik sadece engellilere değil. Herkese. Tüm insanlığa.
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam