Güreş - "Citius, Altius, Fortius”

Olimpiyat mottosu “Citius, Altius, Fortius”un “daha güçlü” kısmının en net temsilcisi güreş. İnsanoğlunun güç gösterme arayışının en basit hali. Karşındakini yere indir, onu alt et. Tarih öncesinden beri bu böyle.

Neolitik çağlardan kalan mağaralarda güreş çizimlerine rastlanması, güreşin tarihteki ilk spor olarak kabul edilmesi, ilk Olimpiyat’ta var olması da bu kadar primitif bir spor olmasından kaynaklanıyor. Peki madem içgüdülerimiz bu yönde, IOC neden güreşi Oyunlar’ın dışına itmeyi seçti?

Bunu temel bir biyoloji kuralıyla açıklayabiliriz: Evrimleşirsiniz ya da yok olursunuz. FILA, güreş konusunda bırakın evrimleşmeyi, geriye gitmeyi tercih etti yıllar boyu.

IOC, 2002 yılında “kafa karıştırdığı” için grekoromen güreşin dışarıda bırakılmasını istemişti. FILA ise buna karşılık çeşitli kural değişikliklerine gitti. Ancak bu değişiklikler, grekoromen güreşi rakibini minder dışına itenin kazandığı bir tür sumoya çevirmekten başka bir işe yaramadı.

Güreş, son 10 yıl içinde pasif ve defansif güreşmenin avantaj olduğu bir spor haline geldi. İki raunt sonrası kolayca elde edilen beraberliğin ardından torbadan rengi çıkan şanslı ismin maç kaybetmesi pek nadir. Binlerce yıllık sporun yazı-tura haline gelmesinde ise suç tamamen FILA’ya ait.

Şövalyeler yaratmaya çalışan bir spor
Üstüne üstlük, FILA’nın bu durumun gerçekleşebileceğini göz ardı etmesi inanılmaz bir sorumsuzluk örneği. Modern pentatlon gibi 2013 yılında hâlâ 19. yüzyıl şövalyeleri yaratmaya çalışan bir spor, eski IOC başkanı Juan Antonio Samarnch’ın oğlu Samaranch-Salisachs önderliğinde bir lobi çalışması yürütürken FILA’nın kılını kıpırdatmamasını akıl almıyor.

Tabii güreşin program dışında kalmasının sadece FILA’nın suçu değil. Samaranch Jr. faktörü dışında cevaplanması gereken birçok soru var. Konu TV reytingleriyse güreşin dakika ortalamasında tenisten bile fazla izleyici alması neden göz ardı ediliyor? Bilet satışları sıkıntıysa Londra’daki %97 doluluk oranı yetmiyor mu? Dünya çapında 167 ulusal federasyon yeteri kadar “global” değil mi, veya tüm sporlar dopingle boğuşurken 2012’de minderde madalya kazanan hiçbir atletin pozitif çıkmaması yeteri kadar temiz bir spor olduğunu göstermiyor mu güreşin?

Başı çekecek ülke ABD
Güreş dünyası, IOC’yi kararından döndürmek için savaşacak. “Ata sporumuz” diyoruz ama bu çabada başı çekecek ülke ABD. Her ne kadar Olimpik güreşten biraz farklı olsa da NCAA’in en önemli sporlarından biri güreş, ve henüz ilkokul çağındaki çocuklara belki biraz da onları sokaktan uzak tutmak ve disiplin kavramını öğretmek için kullanılıyor. Bu yüzden de en çok ses şu anda oradan çıkıyor.

Jordan Burroughs gibi Olimpiyat altınlı isimler dışında MMA ve Amerikan güreşi dünyasından Kurt Angle, Chael Sonnen, Ben Askren gibi güreş kökenli sporcular da şimdilik bu işin peşini bırakmayacak gibiler.

Tabii işe iyi yanından bakmak gerekirse, ABD ve İran’ın yıllar sonra bir konuda aynı tarafta yer alacak olmasıyla dünya barışına katkıda bulunmak istemiş de olabilir IOC.

Güreşin kaderi eylül ayında belli olacak. Kaya tırmanışı, hız pateni, wushu, beyzbol/softbol ve wakeboarding gibi sporların arasında hâlâ en büyük aday güreş gibi programa katılmak konusunda. Peki FILA gerekli adımları atacak ve IOC’nin hatasından dönmesini sağlayabilecek mi? En azından olması gereken bu.