Bir Kırıkhan masalı

Ziraat Türkiye Kupası kuraları çekildiğinde belki de birçok futbolseverin adını ilk kez duyduğu Kırıkhanspor, dün gece sürpriz bir sonuca imza attı. Bursa Atatürk Stadı’nda oynanan kupa mücadelesinde Bursaspor ile 1-1 berabere kalan 3. Lig temsilcisi herkesi, hatta kendi renklerine gönül verenleri bile şaşırttı.

1938 yılında Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde kurulan kulübün ortaya çıkış öyküsü de enteresan. 5 Temmuz 1938 tarihinde Hatay’a giren ilk askeri birliğin komutanı Albay Şükrü Kanatlı, daha sonra Türkiye’ye katılacak Hatay Cumhuriyeti’nin kurulduğu dönemde Kırıkhan’a gelir ve gençlerden bir isteklerinin olup olmadığını sorar. Gençlerin tek bir isteği vardır; top ve forma isterler, zira akıllarında futbol vardır. Varsın kramponları olmasın, varsın oynadıkları zemin Old Trafford değil de, Hatay’ın toprak sahaları olsun.

Şükrü Kanatlı’nın emriyle kendilerine forma ve futbol topları hediye edilir. Artık bir kulübün kurulması için her şey hazırdır. İlçe, Kırıkhan Gençlik’e kavuşur. River Plate’in formasındaki gibi yeşil bir şerit formayı çapraz bir şekilde kesmektedir. Renkler sonradan sarı-lacivert olarak değişir.Amblem olarak da bölgenin sembolü pamuk seçilir.

Bugünlere gelirsek; Kırıkhanspor Türkiye futbol haritasındaki yerini ilk kez 2008-2009 sezonunda buldu. Amatör Küme’de mücadele eden kulüp, 3. Lig’e yükselme mücadelesinde Pansu Şekerspor ile karşılaştı. Kayseri ekibiyle dişe diş oynadıkları ve çok iyi başladıkları maçı kaybetmek üzerelerken, 90+4’te attığı golle skoru 3-3’e getirip maçı uzatmalara götürdüler. Penaltılara giden maçta Kırıkhanlılar, karşılaşmayı 8-7 kazanarak TFF 3.Lig’e adlarını yazdırdı.

Kırıkhanspor, bu sene 3. Lig’de yaptığı 10 maçta üç galibiyet ve iki beraberlik aldı. Topladığı 11 puanla 13. sırada yer alan ekip, Ziraat Türkiye Kupası’nda ise bambaşka bir görüntü sergiledi. Önce Adana Demirspor’u, sonra eski gücünün yerinde yeller esen Kocaelispor’u ve son olarak Bandırmaspor’u yenerek Türkiye Kupası’nda gruplara kalmayı başardı. Akabinde dün Bursaspor ile oynadıkları maçtan kopardıkları beraberlik, bu takımın adını Türkiye’nin gündemine taşıdı.

Kırıkhanspor’un teknik direktörü, eski Bursasporlu Ali Beykoz’un Bursaspor Tv’ye yaptığı açıklamalar ise, olaya başka bir perspektiften bakmamız gerektiğini vurgular nitelikteydi. Beykoz, “Futbolcularımın hepsi genç çocuklar. Zaten yaş sınırı var, ama genç olmalarına rağmen hepsi de yetenekli. Belki bazıları keşfedilip bu takımlarda forma giyecekler. Bir kısmının ise belki de böyle büyük bir rakiple karşılaşma olasılığı olmayacak. Ama onlara şunu söyledim: ‘Türkiye’nin şampiyonuyla oynuyorsunuz. Sporun efendiliğine uyan bir futbol sergileyin. Torunlarınıza anlatacak bir hikayeniz olsun’ dedim” şeklinde konuştu.

Biz de bunun üzerine olayın kalbine, yani Hatay-Kırıkhan’a ulaştık ve adeta bir zafer sarhoşluğu yaşayan Kırıkhanlılar’la konuştuk. Kırıkhanspor’un başkanı Mete İçcan, “Maça çok iyi hazırlandık. Biliyorsunuz ligde durumumuz pek de iyi değil ve buna mukabil Türkiye Kupası’na yoğunlaştık. Kupada, gruplara kalacağımızı biliyordum. Bursaspor maçında da içimden beraberlik geçiyordu. Ben Bursa Uludağ Üniversitesi mezunuyum. Uzun süre Bursa’da yaşadım. Bu açıdan da maç benim için ilginç oldu” dedi.

Sözlerine “Maçın 15. dakikasında takımımın sahada hiç de sırıtmadığını gördüm. Çocuklarım sanki büyük bir takım gibi oynuyordu ve Türkiye şampiyonuna karşı ezilmiyorlardı. Golü attığımızda kendimden geçtim. Göz yaşlarıma hakim olamadım. Tam golü attığımıza inandığım anda golü yedik. Yediğimiz gole çok üzüldüm ama maç sonunda takımımla gurur duydum” şeklinde devam etti.

İçcan, “Üç yıldır bu kulübün içindeyim. Başkan olduğumdan beri de, kulübü şirketlerimi yönettiğim gibi yönetiyorum. Takıma sevgi aşıladım. Kulüpte ödemeler günü gününe yapılıyor. Prim olarak 25 bin dolar vermeyi düşünüyordum ama futbolcularımın isteklerine boyun eğemedim. Primleri 40 bin dolara çıkarmaya karar verdim” derken, sesinden mutluluğu hissediliyordu.

Kırıkhan Olay Gazetesi’nin sahibi Mehmet Bilgin ise, “Gurur içerisindeyiz. Maçtan önce dört beş gol yer geri döneriz sanıyorduk. Ama futbolcularımız bizi mahcup etti. Onur dolu bir mücadele verdiler. Maç sonrası Kırıkhan’da insanlar arabalarıyla beraberliği kutladılar. Belediyemiz şehrin hoparlörlerinden anonslar yaptı. Gerçekten bizim için unutulmaz bir geceydi” şeklinde açıklamalar yaptı.

Aslında durumun gerçekliğinden dem vuran, gerçekliği içinde bir o kadar romantik tatlar alınan sözler bunlar. Kırıkhan halkının bugünkü sevinci, yerel gazetelerin attığı “Tarih yazdık” manşetleri, futbolcuların annelerinin bugün gittiği altın gününde, oğluna gelen övgüler ve takdirlerle mutluluktan ağlaması değil miydi önemli olan. Yıllar önce Pendik’in, Fenerbahçe’yi yenmesi ve o galip futbolcuların gururla gezdiği maç sonrası... Her ne kadar hakları onlara teslim edilmese de; maçı sanki onlar kazanmamış, Fenerbahçe kaybetmiş gibi hissettirilse de bu onların büyük sevincinden bir şey yitirmedi. Tıpkı dün Kırıkhanspor’un, Türkiye’nin şampiyonu Bursaspor’dan çıkarttığı beraberlikte olduğu gibi.