Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Messi, Ronaldo, Alex...

Eurosport
TarafındanEurosport

Güncellendi 16/05/2011 - 11:30 GMT+3

Yazarlar, kariyerinin ikinci beş gollük şovunu Fenerbahçe formasıyla yapan Alex de Souza’nın göz kamaştıran performansına güzellemeler yazdı. Heykelini dikmek yetmez, diyen de var, ‘Damat'a kaptanından beşibiryerde diyen de…

alex de souza, 2011

Görsel kaynağı: AA

Rıdvan Dilmen / Sabah
Alex inanılmaz bir sezon geçirdi. Terbiyesiyle, iş ahlakıyla, devamlılığıyla müthiş. Hep iyiydi, ama bu sezon çok daha farklı. Bu sezon başı eleştirilen Aykut Kocaman'ın haklı olduğu da ortaya çıktı Alex ile... Aykut Kocaman, Alex'i ilk yarıda oyundan alırken ve bu hamleleri kamuoyunda tartışılırken zaman hem Alex'i efsanelerin en başına getirdi hem de Aykut Hoca'yı haklı çıkardı. Alex, sezon başında bugün koştuğu kadar koşmuyordu. Koşmayan için "Heykeli dikilsin" diyorduk. Bugünkü Alex için "Heykeli altın kaplayın" diyoruz. Alex şu anda dünyanın en formda oyuncularından biri. Messi, Ronaldo, Rooney kulüplerinde ne kadar formdaysa, Alex de kulübünde o kadar formda.
Bağış Erten / Radikal
Fenerbahçe evinde, ligde kendisini en son yenen takım olan Ankaragücü'nü 'altı'layarak son haftaya lider girdi. Maçın yıldızı, beş gol atan Alex'ti. 61 yıl önce dün, taze başbakan Churchill’in ağzından şu satırlar döküldü. “Size kan, ter, emek ve gözyaşından başka vaat edecek bir şeyim yok.” 2. Dünya Savaşı’nın ortasında İngiltere halkına başka ne söyleyebilirdi ki? Zaferin gelmesi için önce bu aşamaları geçmek zorundaydılar. Geçtiler de...
Sezon başında Aykut Kocaman, geçen seneki travmadan birkaç ay sonra belki de benzer bir konuşma yaptı. Adeta yıkımdan çıkan bir kulüp vardı ve her şeye neredeyse sıfırdan başlamak durumundaydı. Başladı ve sonuna kadar da ulaştı. Dün akşam artık o emeğin, gözyaşının, terin ödülü için çıktılar sahaya. Şampiyonun belirleneceği son haftaya girmeden önce tribünleri boşluksuz dolduran seyircisini bir sene sonra yeniden zafere inandırmış olmanın gücüyle...
Bundan 4 sene önce dün 100. yıl şampiyonluğunu kutluyordu Fenerbahçe. Denizli’deki büyük travmanın ardından, bütünleşmeyi başarıp şampiyonluk kupasını kaldırmışlardı. Şimdi yine o eşikteler. Bir sene önce tarih travmatik bir şekilde yineledi kendini. Ama yine toparladılar. Bakalım Sivas ellerinde saz hangi ‘tekerrür ezgisini’ çalacak? Aşık Veysel’den “Bilmem hayal miydi yoksa düş müydü/Gönül arzusunu buldu bu gece” mi, yoksa Mahsuni’den “Bu da gelir bu da geçer, ağlama” mı?
Mehmet Demirkol / Milliyet
Alex'e hiç kuşku yok ki ayrı bir parantez açmak gerekiyor. İki penaltı alan ve kaleci Senecky'yi attıran Niang, her zamanki gibi üst seviyeli oynayan Gökhan Gönül bir yana Alex'in yaptığı şov inanılmazdı. Üç penaltıyı da aynı köşeye, aynı noktaya ve kalecilerin tersine yollayışı bile önemli. Fakat daha da önemlisi yine aynı noktaya attığı serbest vuruş ve perdeyi kapatan olağanüstü aşırtma golüydü. Fenerbahçe geçtiğimiz yıllarda birçok finali kaybetti ve bana kalırsa Alex'in liderlik rolünü yeterince üstlenemeyişi de önemli bir nedendi. Sadece bu sezon için değil, geride kalan tüm o kaybedilen finaller için arayı kapattı diyebiliriz. O artık çok daha büyük...
Gürcan Bilgiç / Sabah
Maçın hikayesi aslında ustaların şölenidir. Yabana atılmayacak kadar istekli ve dirençli oynuyordu Ankaragücü. Tedbiri abartsalar da konsantrasyonları asla tek yönlü değildi. Kendi sahalarında hep kalabalık kalarak, Fenerbahçe'yi Amerikan futbolundaki gibi metre metre ilerlettiler.
Alex'in devreye girmesi, penaltıyı zorla alması, daha önce çalamayan hakemlerden ziyade "penaltı noktasını gösterebilen" bir hakemin maçı yönetmesi, karşılaşmanın kaderini de yokuş aşağı bıraktı. 3 dakika sonra Alex bu kez Niang'ın önüne kondurdu topu. Senegalli'nin usta zamanlamasıyla birleşince ikinci penaltı ve kırmızı geldi.
Nasıl olacağını bilenlerle, aslında "olamayacağını" bilemeyenler var bundan sonra. Mazeret üretmeden, mazeretleri de yenerek geliyor Fenerbahçe. Saygıyı hak ederek, duruşunu koruyarak, örnek olarak ve en önemlisi bundan sonra "örnek alınarak" yürüyüşünü sürdürecek. "Ne yapmalı?" sorusunun cevabını, kulübün ve takımın her taşında bulabilecek isteyenler. O kadar şok ve travma yaşadı ki bu camia, kendisini ayakta tutan nedenin "herkesin yenmek istediği" olduğunu anlayarak yoluna devam etmeyi bildi. Büyük olmakla, büyük kalmanın bayrağını da kattı direklerdekilerin arasına; sarı- lacivert dalgalanıyor.
Altan Tanrıkulu / Hürriyet
Bir başka tarihe tanık oldu Fenerbahçe taraftarı.. Üçü penaltıdan olmak üzere 5 gol atan Alex sarı lacivertli forma altında bir maçta en çok gol atan yabancı oldu.. Takımın başındaydı bu kez Aykut Kocaman.. Antalyaspor maçıyla geri dönüş, adeta bir masala dönüştü.. 9 puanlık farkın kapanması farkın kapanması, Beşiktaş ve Galatasaray maçlarının geri dönüşleri, İzmir Atatürk Stadı’ndaki unutulmaz Buca maçı masalın en akılda kalan anlarıydı..
Evet masalın “Beyaz Atlı Prensi” kuşkusuz Alex.. Ama onun aklı kadar, yüreğini ortaya koyanlar da masalın en önemli parçaları.. Emre, Gökhan, Niang, Volkan, Lugano, Stoch, Mehmet, hatta Santos..
Kocaman bir sevinç var Fenerbahçe’de.. Daha lig bitmedi.. Henüz şampiyonluk gelmedi.. Ama bu takımın ortaya koyduğu performans, 17 maçta 16 galibiyet alması, iç sahada 2011 yılında gol yememesi ve bunu kendi içinden çıkardığı bir teknik adamla başarması çok anlamlı..
“Fenerbahçe şampiyon olur mu?” diye soruyorlar.. Galatasaray derbisi öncesi de söyledim.. Fenerbahçe derbiyi kazandı bile, diye.. Fenerbahçe şampiyon oldu zaten.. Kendi özünün arkasında durarak, kendi özüne dönerek.. Bu geri dönüşlerin mimarını kulübeye koyarak..
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam