Oğuzhan: Şenol Hoca'nın kıymetini bilmeliyiz

Genç futbolcu, geçtiğimiz sezon haftanın 5 gününü seyahat ve kampta geçirdikleri için son 8 haftada üzerlerinde büyük bir ağırlık olduğunu ve bu yüzden sezonun sonunu getiremediklerini açıkladı. Kendisinin çok eleştirilmesinin sebebinin beklentileri çok üst seviyeye taşımasından kaynaklandığını dile getiren Oğuzhan Özyakup, teknik direktör Şenol Güneş için ise, "Farkını hemen hissettiriyor" dedi.

Oğuzhan, Fenerbahçe ve Beşiktaş arasında ufak çaplı gerilime neden olan Van Persie için de, 'Onun için hayırlı olsun' ifadesini kullandı.

İyi bir kamp ortamı geçirdiklerini söyleyen Oğuzhan, 'Kamp alıştığımız gibi ağır. Her gün çift idman. Yeni bir sezon ve güzel geçiyor. Tabii ki de ağır geçmesi gerekiyor. Çünkü Almanya'da maçlarımız yok. Bir yandan iyi oldu. Ağır idmanlar yapabiliriz" dedi.

Şenol Güneş'in gelir gelmez farkını ortaya koyduğunu belirten genç oyuncu, 'Tabii ki biz ilk geldiğinde çok pas yaptırmak isteyen, atağı seven bir hoca olduğunu hemen fark ettik. Zaten Bursaspor'da yerli oyunculara Milli Takım şansında çok yardımcı oldu. Biz bunun farkındayız, ama yerliler için değil, yabancılar için de çok büyük bir fırsat. Bizim takımda çok ofansif oyuncu olduğu için bu çok güzel bir şey. Sonuçta herkes atak yapmayı sever, ama bunun defansı da var. Defanstan fazla atak yapmamız bizim için çok önemli. Ama takım olarak da Şenol hocanın değerinin farkındayız" diye konuştu.

Oğuzhan Özyakup, Şenol Güneş'in antrenmanı sık sık durdurup oyuncuları uyarmasını, "Bir oyuncu için çok önemli bir şey. Ben kendi adıma konuşuyorum ama herkesi bildiğim için ve bizim takımdaki oyuncuları tanıdığım için. Bir oyuncu için hocanın böyle yaklaşması çok güzel, çok özel bir şey. Değerini bilmelisin çünkü her hoca böyle değil. Böyle yaklaşması, böyle direkt ilgilenmesi çok güzel bir şey. Sonuçta biz iki sene boyunca bir hoca ile çalıştık, şimdi yeni hoca. Tabii ki alışmamız gerekiyor, bazı şeyleri anlamıyoruz veya geç anlıyoruz veya yapamıyoruz. Onlara da alışacağız, hocanın yeni idman metoduna da. Tabii ki dediğim gibi hocanın yaklaşması çok çok güzel bir şey' diye değerlendirdi.

Oğuzhan, Beşiktaş'ın son yıllarda ligin sonunu getirememe konusundaki soruya, "İlk önce geçen seneye bakarsak, geçen sene biz çok maç oynadık. 50 maçı geçtik. İyi maçlar çıkardık, Avrupa'da olsun çok büyük maçlar çıkardık. Ben problemi son dört hafta değil, belki son 6-7-8 hafta diye düşünüyorum. Çünkü sezon içindeki yorgunluk son 8 haftaya yansıdı bizde. Çünkü bizdeki o enerji, saha içindeki enerji, saha dışındaki enerji azaldı. Biz hissettik, dengeler bozuldu. Çünkü çok maç yaptık. İngiltere'den Mersin'e, İngiltere'den Ankara'ya, kendi evimizdeki maçları bile Ankara'da oynadık. Biz bazen haftanın 5 günü ya otelde, ya kampta, ya deplasmanda yurt dışında oluyorduk. O çok zor bir şey. Onun yorgunluğunu biz sezon sonu hissettik ve maalesef o haftalarda, kritik haftalarda puan kaybettik" yanıtını verdi.

Yetenekli oyuncu, ligin kritik haftalarında futbolcuların üzerlerine düşen görevi yapıp yapmadıklarına dair soru ile ilgili düşüncelerini ise, 'Hiçbir hoca, hiçbir oyuncu yenilmek için maça çıkmaz. Bunu hepimiz biliyoruz. Kendim için konuştuğumda, ben hatayı hiçbir zaman başkasında aramam, ilk kendime bakarım. Elbet hocamız belki hata yapmıştır. Bunları belki düşünüp değerlendirebiliriz, ama sonuçta biz o 24 kişilik, hocaları da katarsak 30 kişilik kadro, biz hepimiz biriz. Bu yanlış yaptı, o yanlış yaptı, yani bu yakışmaz, yanlış olur bizim için bunları değerlendirmek. Dışardan herkes fikrini verebilir, istediğini diyebilir, ama dediğim gibi bizim en önemli faktörümüz geçen senede o son haftalarda, kritik haftalarda kaybettiğimiz maçlar. O sezon içindeki yorgunluğun o haftalara yansıması. Ben tek saha içinden bahsetmiyorum, saha içinde o enerjik olan takımda hepimizde o ağırlık vardı. Ölü toprağı olmasa da biz en üst sevideydik, onun bir level altına düştün mü zaten şampiyonluğu riske edersin. Şampiyon olmak için her maç, her idman en üst seviyede olman gerekiyor. Geçen sene Galatasaray da puan kaybetti, Fenerbahçe de puan kaybetti, biz de puan kaybettik. Onun için geçen sene çok farklı oldu. Çünkü bütün büyük takımlar, şampiyonluğa oynayan takımlar kritik haftalarda puan kaybettiler. Birinin puan kaybetmesini beklerken, o takım puan kaybediyordu. Yani öyle bir sene oldu. Ama maalesef o kritik haftalarda şampiyonluğu bıraktık.'

Geldiği noktada kendini geliştirmediği için sürekli eleştirildiği durumu kendisinin yarattığını söyleyen Oğuzhan, "Bunu da ben kendim yarattım. İlk iki sezonumda çok iyi bir çıkış yaptım, Samet hoca zamanı olsun, Bilic'in ilk zamanı olsun... Bu beklentileri ben en üst seviyeye getirdim futbolumla. Bu eleştiriler aslında güzel bir şey. Çünkü benden beklentileri fazla. Ben o beklentileri üst seviye taşıdım, demek ki yapabildiğim bir şey. Ama geçen sene Oğuzhan kötü sezon geçirdi deniyor. En iyi sezonum olmasa bile dakika olarak az dakika aldım, sonuçta 42 maç oynadım. Beşiktaş'a geldiğimden beri en fazla maçı geçen sezon oynamışım. Benim sürekli oynamama herkes alışkındı. Bir anda hoca yedeğe oturttuktan sonra Oğuzhan kötü oldu, Oğuzhan kötü oynadı diye bir şey oluştu. Tabii ki ben hiçbir zaman hatayı başkasında aramam, ilk kendime bakarım. Ama geçen sezon Oğuzhan'ın iyi sezonu olmamasına rağmen istatistiklere bakarsan, takımda en fazla asist yapan benim ve benim için üç senede en fazla maçı geçen sezon oynamışım" diye konuştu.

Oğuzhan Özyakup, bu eleştirilerin maç kurtarmaması ile ilgili olup olmadığı sorusuna, "Evet, kesinlikle dediğim gibi benden beklentiler yüksek. Bunun da farkındayım. O kritik maçlarda isteneni belki getiremedim, o kritik pasları, o kritik golü, o pozisyonu yaratamadım. Ama ben yine şunu demek istiyorum, bizim futbolcuların, medya olsun, taraftar olsun arasında, yani dışarıya doğru her zaman o mesafe vardır, o duvar vardır. Maalesef futbolcuların hayatında bu var. Dışardakiler, o içerde olup biteni göremezler. Ve ben kendim için biliyorum, benim tek babama ve anneme hesap vermem gerekiyor ve çalıştığım kulübe. Ben geçen sen çok çalıştım, arkadaşlarım şahit. Beni her gün gördüler, oynamamama rağmen yine çalıştım ve 10 katı daha fazla çalışacağım. Kim ne derse desin ben buraya ailemin gücüyle, taraftarın desteğiyle geldim. Taraftar inanılmaz şekilde arkamda durdu, hepsine teşekkür ederim. Kim ne derse desin, bana destek olan kişileri mahcup etmemek için 10 katı daha fazla çalışacağım" diye cevap verdi.

Teknik direktör Şenol Güneş'in, "Kendini geliştiremeyen gider" sözlerindeki mesajı değerlendiren Oğuzhan, "Bizim için bu çok büyük bir fırsat, çünkü hocalarımız bizleri geliştirmek için inanılmaz çaba sarf ediyor. Birebir özel ilgi, bir futbolcu için çok önemli. Çünkü o ilgiyi gördüğünde sen de diyorsun ki, 'Bak senin de bir şey yapman gerekiyor'. Yani tek izleyerek veya tek alarak olmaz, senin de bir şeyler vermen gerekiyor. Bu sözlerin hiç kimse için bir uyarı olmaması gerekiyor. Bu çok güzel bir şey. Bunu herkes çok güzel algılamalı. Bu bizim için çok büyük bir fırsat. Ben bunu fırsat olarak görüyorum. Çünkü herkes bizim gelişmemiz için yardımcı olmak istiyor ve en önemlisi de bu" şeklinde konuştu.

Avrupa'da oynamak istediğini ifade eden genç oyuncu, 'Ben her zaman dedim, sonuçta buraya gelmeden Avrupa'nın en büyük takımlarından birinde, Arsenal'de oynadım. Birinci takımda da forma şansını gördüm. Ondan önemlisi, şimdi Avrupa'da kaç Türk futbolcu var en üst seviyede, Arda ağabey var, Bayer Leverkusen'de Hakan var. Türkiye'den yetişip giden bir tek Arda ağabey var. Halbuki biz o kadar yetenekliyiz ki, o kadar futbolu iyi oynayabiliyoruz, o kadar iyi oyuncularımız da var. Bence bu sayı çok artmalı. Onun için benim hedefim de Avrupa'ya gitmek, Avrupa'nın en büyük kulüplerinde Türkiye'yi en iyi şekilde temsil etmek' dedi.

Oğuzhan, yetenekli futbolcunun çok olmasının neden milli takıma yansımadığı ile ilgili soruyu, 'Bunu çok nedenleri vardır. Ben şanslıyım, Hollanda'nın en iyi alt yapısı AZ Alkmaar altyapısını gördüm. 15 yaşında Arsenal'e gittim, belki Avrupa'nın en iyi altyapısında ders gördüm. Buraya gelip altyapıyı görünce çok şeyler değiştirebileceğimizi düşünüyorum.

Ağabeylerimiz bize anlatıyor, 2008'de Avrupa Şampiyonası'ndaki güzel ortamı. Bunu kim istemez. Uğur Boral vardı geçen sene, o bize anlatıyordu. O da yarı finalde oynadı. Bizim kanımızda var, çok gururluyuz. O milli forma bizim için çok farklı. Biz de başarıyı yakalamak isteriz, ama her şey bir yerden, yani topraktan başlar. Onu yakaladığımız zaman çok büyük başarılara imza atacağımıza inanıyorum" diye cevapladı.

Oğuzhan Özyakup, Van Persie'nin Fenerbahçe ve Beşiktaş arasındaki transfer sürecine dair düşüncelerini ise, 'Ben onunla çok şey konuştum. Özel şeyler de konuştum. Onun için hayırlı olsun. Rakiplerimizin yaptığı transferler bizi ilgilendirmiyor. Bizim kendimize bakmamız gerekiyor. İnşallah çok güzel şeyler de başaracağız" şeklinde ifade etti.