ÖZEL RÖPORTAJ / Abdullah Avcı Eurosport.com'a konuştu!

Milli Takımlar Eski Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Eurosport.com Türkiye'ye konuştu!

İstanbul BB'de yaşadığı başarılar sonrası Milli Takım serüveni kısa süren deneyimli teknik adam, Eurosport.com Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Çağrı Develioğlu'nun sorularını yanıtladı.

Yeni sezonda muhtemelen bir takım çalıştıracak olan ancak kendisine gelen 10'larca teklif arasında henüz kendisini heyecanlandıranını bulamayan Avcı, Fenerbahçe'nin taçlandığı sezonu değerlendirirken, Galatasaray'ın yaşadığı bocalamanın sebeplerini açıkladı, Beşiktaş'ın yeni sezondaki kazanımlarının sırrını verdi.

Bu sezon hakkında ne düşünüyorsunuz? Kalite olarak nasıl buldunuz?
Ligin oyun anlamındaki kalitesi önemli benim için. Uluslararası liglerle olan farkın ne kadar açıldığını fark ettiğimiz bir sezon oldu. Taktiksel olarak, fiziksel olarak, oynanan oyunlar olarak bakınca, Avrupa'nın üst düzey liglerinin bizden çok önde olduğunu gördük. Fransa'nın da aşağısındayız. Parasal olarak en büyük altıncı lig olabiliriz ama oyun olarak o seviyede değiliz. Bunun sorunu oynayan oyuncular değil, temel bir sorun var.

Peki ya şampiyonluk yarışı?
Fenerbahçe şampiyondur. Bunu net bir şekilde hak etmiştir. Şampiyonluğu hak ederek Fenerbahçe kazanmıştır. Ersun Yanal ile Aykut Kocaman arasında ciddi farklar var. Oyun anlamında hocanın bir felsefesi vardır. Süper Lig için Ersun Yanal çok akıllıca oynatmıştır takımını...

Özellikle Şampiyonlar Ligi'ni baz alacak olursak. O ligdeki seviyeyi yakalayabilmemiz için çok çalışmak lazım. Galatasaray çeyrek final oynadığında, sonuç olarak önemlidir ama Schalke maçını hatırlayalım, oyun olarak geride kaldığımızı hatırlatırım.

Fenerbahçe Aykut Kocaman'la daha dengeli ve kontrollü bir oyun oynuyordu. Mourinho'nun oynattığı futbolu Türkiye'de görsek, herhalde eleştirilerden iki gün duramazdı Portekizli. Ben aynı futbolu İBB'de oynattığımda altıncı oldum. Çok fazla da eleştiri aldım. Bu bir stratejidir. Bu maç maç değişebilir. Bugün Avrupa'nın en iyi savunmasını yapan Atletico Madrid'e karşı Chelsea'nin öyle oynaması çok normal. Bunlara yakın bir şeyler yaptığımızda doğruları uyguladığımızı görüyoruz. Ancak sonuç çok önemli.

Avrupa futbolunda, futboldan ziyade sonuç önemli. Biz bunu Türkiye'de anlatamıyoruz, doğru mudur hocam?
Doğrudur. Oyunla beraber sonuç önemlidir. Oyunla beraber, sonucu alabiliyorsun Avrupa'da. Ama burada sonuç odaklı olduğumuzda ortaya karmaşık bir şey çıkıyor. Teknik direktörlük kursumuzda İngiliz bir hocamız bize şöyle dedi: "Maç oynanırken ne oynandığını görebiliyorsan bu futboldur. Ama ne olduğunu anlamıyorsan bu mahalledeki bir aksiyondan farksızdır." Bu çok net doğru bir cümledir. Avrupa'da nasıl oyun oynandığını -Bu rakamlar değildir, formasyondur- görebilirsiniz. Üst düzey takımlarda şablon bellidir. Görebilirsiniz. Oyuncu kalitesi önemlidir ama oyun kalitesi daha önemlidir.

Sizce en düzenli futbolu bu sezon hangi takım oynadı?
Galatasaray bir geçiş süreci yaşıyor. Mancini oyunun iki yönünü de oynatmak istiyor. Tabii adaptasyon sıkıntısı yaşandı. Bocalama oldu. Türk oyuncular oyun disiplini ve taktikten uzak oldukları için bunun sıkıntısını çektiler. Basın toplantılarında bunun mesajını vermeye çalıştı.

Fenerbahçe'nin oyun anlayışı Türkiye ligine son derece uygun. İki şablonla oynuyor. Birinci bölgeden üçüncü bölgeye uzun toplarla düşen toplarla ya da o bölgede pas yaparak yapıyorlar. Ancak bunu Avrupa'da yaparlarsa sıkıntı yaşarlar.

Beşiktaş'ın oyun kalitesi yüksek ama oyuncu kalitesi çok yüksek değil. Beraber oynamaya çalıştıkları için bu seviyeye geldiler. Stadyumları olsaydı daha iyi sonuçlar alabilirlerdi. Beşiktaş'la ilgili iki şey söyleyim. Sezon içinde takımların kırılma noktaları vardır. Beşiktaş için iki kırılma noktası olmuştur. Biri Galatasaray'la Olimpiyat'ta oynadıkları maçtır. 48'de Gökhan Töre atsa belki fark olacak. Ama golden sonra olaylar oldu, ortalık karıştı. Diğeri de Fenerbahçe maçıdır. İlk 45'te 3-2 öndesin, ancak ikinci yarıda oyunu tutmaya çalışıyorsun. Bu maçlar nedeniyle Beşiktaş belki de şampiyonluktan oldu.

Bunun sorumlusu kim sizce?
Bir suçlu aramak doğru olmaz. Böyle şeyleri düşünmem. Ama tecrübe eksikliği yaşandığı gerçeği var. Şampiyonlar Ligi farklı bir kulvar. Orada bu genç oyuncuların yaşadığı tecrübeler Süper Lig için çok önemli. Hepsi çok önemli deneyimler yaşayacaklar. Beşiktaş gruplara kalırsa çok önemli bir kazanım elde edecek: Deneyim!

Oğuzhan da çok önemli...
Oğuzhan'ı Milli Takım'a ilk ben çağırmıştım. Kariyer planlamasını doğru yapması lazım. Eğer bunu yapmazsa frikik atan, araya pas gönderen adamdan öteye geçemezsin. Ama sürekliliği olması gerekiyor. Ben bu konuşmayı onunla yapmıştım. Kendine iyi bakması lazım.

Sivasspor, Kasımpaşa için neler söyleyeceksiniz?
İkisinin de takım savunmasıyla ilgili sorunları var. Bunları çözerlerse daha başarılı olurlar. Kasımpaşa doğru yatırımlar yapıyor. Tesis olarak, futbolcu seçimleri olarak, sağlık ekipleri olarak. Onların da futbol okulları kurmak gibi projeleri var. Onları da gerçekleştirirlerse çok iyi dönüşler alacaklar. Sivasspor'un hücumla savunmayı dengelemesi lazım.

Kayserispor'un düşüşü için ne düşünüyorsunuz? Sadece futbol olarak değil, ligden de düştüler. Beklenmiyordu...
Oyuncu sirkülasyonunun olması bu hale getirdi. Algı şuydu: "Buradan biz kesin kurtarırız" düşüncesiyle ligi hafife aldılar. Bütün takımları irdelediğimde, ligin en yumuşak 14. takımıydı. Kadro istikrarın varsa, savunma yapmıyorsan, bu durumları yaşarsın. Kayserispor'un tesisiyle kalitesiyle, şehir potansiyeliyle daha yukarıda olması gerekirdi.

Ligin en iyilerini konuşabilir miyiz peki hocam?
Benim yabancı olarak en çok dikkatimi çeken isim Konyaspor'daki Hleb. Bu kadar sahanın içinde oyunu olumlu düşünen, dikine oynamayı düşünen, düşünce hızı çok fazla olan, buna da uygun yetenekleri olan bir futbolcu. Keşke top onun ayağına gelse de izlesek dediğim isim. Kafamda bir kadro yapmadım. Bununla birlikte Caner Erkin de harikulade bir sezon geçirdi.

Milli takım sürecinden biraz bahsedelim mi?
Tıkır tıkır işleyen bir Milli Takım almadım. Hırvatistan'dan 3 yemiş, Azerbaycan'la berabere kalmış bir Milli Takım aldım. Ama play-off oynamıştık. Yorumlar nasıldı? Bu takım gitsin, yeni bir jenerasyon gelsin dediler. Yeni bulduğumuz oyunculardan, yepyeni bir takım oluşturduk. Ardından Milli Takım gençleşir mi diye eleştiri başladı. Zaten elimde 3 tane tecrübeli oyuncu vardı. Volkan 2008'i yaşamış, Emre 2002 ve 2008'i yaşamış, Hamit 2008'i yaşamış. Hem de bunlar örnek olabilecek oyuncular. Bunları yapıyorsun, "Milli Takım gençleşir mi diyorlar" Şimdi de 2016'nın takımı hazır diyorlar. Hangisi doğru. Söyleyim, top çizgiyi geçerse doğru.

Avrupalılar Türkiye'de neden başarılı olamıyor? Mancini için neler düşünüyorsunuz?
Yabancı teknik adamlar ülkeye geldiğinde Avrupa normlarını Türkiye'de uygulayabileceklerini düşünüyor. Ancak biz sistem ülkesi değiliz. Biz duygularımızla hareket ediyoruz. Adapte olamıyoruz. Türk oyuncu bunu görünce boğazını sıkmışsın gibi hissediyor. Mancini'nin ilk antrenmanında oyunculara neler yaptırdığını gördüm. Top rakipteyken, oyuncunun nasıl pozisyon alması gerektiğini çalıştırıyordu. Türk oyuncusu buna ilk zamanlar adım atmaya çalışır, sonra sıkılır.

Yeni dönemde sizi nerede göreceğiz?
Geçen sene dinleneceğimi sana söylemiştim. Sezon bitti, artık yeni bir yerde çalışma vakti. Birçok takımdan teklifler var. Bunlardan biri Bursaspor ile ilgiliydi. Şampiyonluk yaşamış bir takım. Elbette düşünürüm resmi teklif gelirse. İstanbul BB de benim yuvam. Orada çok güzel günlerimiz geçti. Ben plan-program adamıyım. Bana teklif gelecekse kulübün belli bir planının programının olması gerekir. Türkiye'de zor ama o yola gireceğimizi düşünüyorum.

Eurosport.com Türkiye'nin değişen dizaynını nasıl buldunuz?
Çok başarılı buldum. Zaman buldukça internette dolaşıyorum. Eurosport da bu yeni tasarımıyla gayet takip edilesi bir hâl almış. Yalnız Benfica'nın dizilişine baktım, orta sahadaki iki isim yanlış yerleştirilmiş. (Gülerek) Onu düzeltmek lazım. Onun dışında bir sıkıntı yok. Çok da hoşuma gidiyor. Telefonumda uygulaması yoktu, şimdi onu da indiriyorum.