Süper Lig - Fenerbahçe görüşme odasına

Türkiye Kupası ve UEFA Avrupa Ligi'nde işlerin istediği gibi gittiği Fenerbahçe, ligde ritim bulmak için bugün Trabzonspor karşısına çıkacak. Geçen hafta Mersin İdman Yurdu deplasmanında galibiyete yetecek kadar oynayan sarı-lacivertlilerin işi tabii ki ülkenin en zor deplasmanında daha da zor.

Trabzonspor, Kasımpaşa, Beşiktaş, Bursaspor ve ardından da Antalyaspor ile karşılaşacak Fenerbahçe lig sonunda adını en üst sıraya yazdırmak için hata yapmamalı. Bunu başarabilecek performansı bu sene pek göstermemiş olsa da sarı-lacivertlilerin bu potansiyele sahip olduğu açık.

Emre Belözoğlu transferi ile sahayı daha efektif kullanan bir takıma dönüştü Fenerbahçe. Emre'nin orta sahayı ileri ittiği bu sistemde Sow-Webo-Kuyt üçlüsünün ardına Cristian ve Emre gelince rakip ceza sahası etrafında çubuklulardan oluşan bir duvar görüyoruz artık. Gökhan Gönül'ün bindirmelerine her geçen gün formunu yükselten Ziegler'in de eklenmesi sezonun ilk yarısında sorunlar yaşanan hücum hattını epey rahatlattı.

Gol bölgesinde daha kalabalık bir takıma dönüşen Fenerbahçe'de çözülemeyen sorun ise savunma. Üst üste 13 maç gol yedikten sonra Mersin'de kalesini gole kapamayı başaran Aykut Kocaman’ın ekibi, hafta arasında 10 kişi kaldığı BATE mücadelesinde de bunu tekrarladı. Eleştirilen savunmanın devamlı kişisel performanslar üzerinden yargılanması belki de sorunun bu kadar uzamasına neden oluyor.

İleriye daha fazla yaklaşmaya çalışan Fenerbahçe orta sahasının peşinden gitmeyen bir geri dörtlüye sahip sarı-lacivertliler. Orta saha ile defans hattı arasındaki mesafeyi bir türlü kapatmayı başaramıyor Aykut Kocaman. Bu sorunu çözmek için savunma önüne iki orta saha yazıyor ama Mehmet Topal'ın tek oynamaya yatkın oyunu devamlı alan paylaşımlarını arızaya uğratıyor. Her ne kadar eski formundan uzak olsa da savunmadaki yöneticiliği becerebilecek tek oyuncu olan Yobo'nun dönüşü buradaki sıkıntıyı biraz olsun aşağı çekecektir.

Savunma-hücum dengesini yakalamak için Fenerbahçe'nin zamana ihtiyacı olduğu özellikle Mersin deplasmanında net olarak görüldü. Bir kütle halinde hareket edemediği için ara ara oyunun kontrolünü rakibe verdi. Ufukta gözüken Emre'nin etkisi ile daha iyi bir takım. Ama daha iyi bir takıma doğru yapılan yolculuk için yol biraz fazla engebeli. Avrupa Ligi etkisiyle de yeterli antrenman zamanı bulunmuyor.

Bu yüzden sahada öğrenecek Fenerbahçe daha iyi bir takım olmayı. Vereceği sınavlar bu maratonda karşısına çıkabilecek en zorlu deplasmanlar olacak. Bunun için UEFA Avrupa Ligi'nde sezon boyunca gösterilen motivasyonu takımın lige de taşıması gerecek. Sarı-lacivertliler, ligin zirvesinde yer alan son şampiyon Galatasaray'ı tahtından indirmek istiyorsa eğer 31 Mart'taki Akhisar maçına en az 18 puanı cebine koymuş olarak çıkmalı. Serinin ilk maçı Trabzon'da. Bugün kaybedilecek puanın telafisi olmayacak. Belki de son yıllarda üzerindeki baskı arttıkça daha iyi oynayan Fenerbahçe, bir kez daha stresi fırsata çevirebilir.