zico alex de souza

Fenerbahçe’yi kuruluşunun 100. yılında şampiyonluğa taşıyan, Şampiyonlar Ligi’nde sarı-lacivertlilere çeyrek fina başarısı yaşatan Arthur Zico, İstanbul’da Habertürk Spor’dan Necati Mete ve Hasan Ercazip’in sorularını yanıtladı.

Fenerbahçe’yi takip etme şansınız oluyor mu?
Bir futbol adamı olarak dünyanın en iyi takımlarını zaten takip ediyorsunuz. Ancak ben Fenerbahçe’yi özellikle takip ediyorum. Çünkü çalıştığım bir yer ve geride çok değerli arkadaşlar bıraktım. Bu durum, çalıştığım diğer kulüpler için de geçerli. Fenerbahçe’nin tercümanı Samet’le telefonda sık sık görüşüyoruz. Alex’le mailleşiyoruz. Zaten benim dönemimden Brezilyalı olarak bir o kaldı.

Söz Alex’ten açılmışken soralım... Türkiye yu an Alex emekli olunca yerinin kim tarafından doldurulabileceği konuşuluyor. Sizce alternatifi kim olabilir?
Dört torunum var, Kasım’da beşincisi geliyor. Onlardan biri gelebilir (Gülüyor). Bence oyuncuların yaşına bakmamak lazım, idman performansları ve üretkenlikleri önemli. Eğer bu özelliklerini koruyorsa, bence yaş çok da önemli değil. Alex’in de bu özellikleri yerinde ve daha iş yapar. Ancak yerine kimin gelebileceğini bilmek çok zor şimdiden. Alex Fenerbahçe için çok önemli. F.Bahçe’nin Alex gibi karakterli bir oyuncuyu bulmak için uzun uğraşlar vermesi gerekiyor. Bu taktikle, bir Alex’e ihtiyaçları her zaman olacak. Böyle bir futbolcu bulmak zor. İstanbul’u özlediniz mi? Sadece İstanbul’u değil tüm Türkiye’yi çok özledim. Çünkü burada sadece İstanbul’da değil her yerde beni seviyorlardı. Sadece Fenerbahçeliler değil, diğer takım taraftarları da bana ilgi ve alaka gösteriyorlardı. Bu sevgi özleniyor. Burayı ailem gibi çok sevmiştim.

‘Stajyer’ yorumunu normal karşıladım
Türkiye’de benim için ilk etapta yapılan yorumları doğal karşılıyorum. Çünkü kağıt üzerinde, teknik direktör olarak hakikaten çok bir kariyerim yoktu, Avrupa’da ilk kez mücadele edecektim ve bana bu muameleyi yapmalarını hoş gördüm. Ancak konuşanlar benim neler yapabileceğimi bilmiyorlardı.

Türkiye’deki şike operasyonlarıyla ilgili ne hissediyorsunuz?
Çok üzülüyorum. Fenerbahçelilerin ne kadar tutkulu olduklarını çok iyi biliyorum. Çok fazla demoralize olduklarını tahmin edebiliyorum. Böyle şeyler F.Bahçe’den milli takıma gidecek oyuncuları, dolayısıyla ülke futbolunu da etkiliyor. Futbolun böylesine önemli olduğu bir ülkede, Türkler Avrupa’da yoklar! Ben bunları F.Bahçe’deyken başkan Aziz Yıldırım’a da söylemiştim. Tamam, Türkiye’de şampiyonluk önemli. Ama Avrupa’da da başarı çok önemli. İsterim ki, Avrupa’daki takımlar buraya gelsinler ve Fenerbahçe’ye saygıları daha da artsın. Camp Nou’da 80 bin Barcelona taraftarı var ancak sadece “Barça” diye bağırıyorlar. Kadıköy ise tam bir cehennem havası yaratabiliyor. Bu operasyonlar ise bütün bu hedefleri sekteye uğrattı.

Bu kadar rahat olmanızın sırrı ne?
Aileden geliyor, annem babam da böyleydi benim. Ben de, kardeşlerim de aynı tür insanlarız. Babam terziydi, rahat bir işi vardı, ondan kaynaklanıyor herhalde. Annem her zaman ‘Sen çalış, Tanrı yardım eder’ derdi. Ben de bu şekilde devam ediyorum.

Türkiye’den Avrupa’ya giden futbolcu sayısı yeterli değil. Sizce problem nedir Türk futbolcularda?
Türk futbolcular sıkı idmanları sevmiyorlar. Sadece teknik çalışmak istiyorlar ancak futbolda teknik kadar fizik ve taktik de önemli bir yere sahip. Özellikle deplasmanlarda fiziki idmanların ne kadar önemli olduğunu farkediyor olmalılar. Türklere 2 saat topla idman yaptırın, ses çıkarmazlar. Ama 20 dakika istasyon çalışması yaptırsanız sıkılmaya başlarlar. Bunun mental olarak değişmesi lazım. Türkler’de teknik yönler gelişmiş ancak fizikte sıkıntı var. Oyun içerisinde odaklanamama, zor şartlara katlanamama ise diğer sebepler.

Galatasaray-Fenerbahçe derbisi Süper Final’in kaderini belirleyecek bir maç. Öngörüleriniz neler?
Bence Fenerbahçe öncelikli olarak kaybetmemeli. Kazanmak bir sonraki aşama. F.Bahçe eğer kaybederse yarışa havlu atar. Kazanma şansları oldukça yüksek, ancak kaybetmemek cepte bir sonuç olmalı. İyi savunma yapmalılar ve gol yememeliler. Galatasaray’ın 5 puan önde olmasının bir önemi yok, onların da 4 önemli maçı daha var. Oynayacakları takımlar da öyle küçümsenecek takımlar değil. Daha Trabzon’a gidecekler. Ancak Fenerbahçe 2. olsa bile Şampiyonlar Ligi’ne gitme şansı var. Bu da, yaşanan onca olaydan sonra iyi bir başarı bence. Eğer Süper Final’deki son G.Saray maçına F.Bahçe şampiyonluk şansıyla çıkabilirse Kadıköy’de nasıl bir atmosfer olur sizce? O atmosferi ben hayal edemiyorum. Kafamda çizemiyorum o baskıyı. O baskı zaten şampiyonluğu getirir. Galatasaray kaç yıldır Kadıköy’de kazanamıyor? Kaç yıldı ben unuttum? Umarım Fenerbahçe derbiyi kazanır çünkü biliyorum ki bu yılki şampiyonluk, taraftar için çok önemli.

‘Irak’ta futbol hayattan kaçış’
Iraklı insanlar futbol konusunda fanatikler. Tabi ki sosyal durumdan ötürü mutlu değiliz. FİFA da, güvenlik sebeplerinden ötürü bu ülkede maçların yapılmasını yasakladı. Irak’ın en az 1- 2 yıla ihtiyacı var. Futbol Iraklılar için hayattan kaçış noktası.

Luis Aragones’e yanlış yapmışlar!
Aragones dönemindeki tribünler “I love you Zico” diye bağırmıştı. Bence maç esnasında böyle bağırmakla yanlış yapmışlar. Onların bana destek vermesi tabi ki benim için çok güzel, ancak kulüp ve takım bu tepkiyi hak etmiyor.

Pele ile Maradona sürekli ‘Neymar mı, Messi mi’ tartışması yapıyor. Klasik soruyu size de yöneltelim?
Messi ve Neymar karşılaştırması bence ilginç çünkü Neymar kariyerine daha yeni başladı, kıyaslamak mümkün değil. Futbolda istatistikler önemlidir. Messi, Neymar’ın çok daha önünde

Peki Pele ile Maradona?
Bence Pele, gelmiş geçmiş en iyi oyuncu. Maradona ise kendi döneminin en iyisi. Futbol topuna “Sence gelmiş en iyisi hangisiydi?” diye sorsalar hiç düşünmeden “Pele” derdi eminim ki. Maradona da kendi döneminin efsanesidir. Bana göre Brezilya’nın bir diğer efsanesi, bana göre Maradona’dan da iyi olan Garrincha’dır. Sadece Brezilya’daki başarıları bile yeter. Maradona’yı Garrincha’yla karşılaştırırım, Pele’yle değil. Pele hepsinin üstündedir. Koşma, şut çekme, dribling, fizik, hepsinden daha iyi.