Sud'un Nord olduğu gün

Bir Liberty'nin sırtına iki kişi bir pankart tıkışmışız, yavaşından ilerliyoruz kuzeyine şehrin. Nehir boyu şimdiden sıkışık. Hafiften de yağmur çiseliyor havanın nemine yancı olarak. Uzun uzun yürümemiz gerekecek bu açık. Yükümüz çok dert değil ama ne de olsa tribünün aksine soğuk havalar.

İki fena parantezin arasında yazacaklarım. Aslen ikisinin gelişerek devam etmekte olan bir surecin birbirinden bağımsız olmayan iki noktası olduğu, aynen AS Roma taraftarının Lazio'nun içine sıkışmış olması gibi. Kuzey Roma'da yükselen aşırı sağ söylemli politik gücün Alleanza Nazionale'nin hükümete girişiyle, devlette güçlenmesi ile paralel Ultra olarak kanlanıp canlanması üzerine.

Dedik iste. Mac kupa, derbiyi yine kaçırmışız. Üstüne üstlük 3-1 yenilgi ve Di Canio'nun faşist selami. Lazio'nun ideolojisi ayan beyan ortada. Velhasıl tatsız bir sene olacağa benzer 2005.

Curva Sud'da ne olacak belli değil. Bizimkilere güvenim var diyorum. Bir cevap verirler.

Roma taraftarının CUCS oncesi halkçı kimliğini ne kadar koruyabildiği, tepkisinin ne olacağı bu maçta ortaya çıkacak. Sebepse tatlı su taraftarının sayıca az olması. Bu çapta bir maçta Curva Sud'u hayatımda ilk defa tam dolu görmüyorum, Tribuna Monte Mario keza daha beter. Baraj hala dayanıyor ama sesler çatlak, tezahüratlar ayrı. Hem dedik ya hava da sene gibi tatsız.

Rakip Fiorentina. Bizim takımda ise o kadar fırtına kopuyor ki ne çıkarsa bahtımıza. Buraya gelmek bile önemli. Zaten pazar günü gene ayni takımı yenmişiz almışız maçı. Kupaya sırtını dönmüş İtalya'da sahada olacak bir şey yok gibi gelirken, Kaptan giriyor sahaya, ilk devrenin yarısında.

Her şey canlanıyor bir anda maçta. Oyun açısından isin tepe noktasına ilk yarının sonunda De Rossi'nin golüyle varılıyor. Gerisi oyunsuz savunma.

Monte Mario'lular trafiğe kalmamak icin ayaklanıyorlar. “Arabasına düşünen maçın sonunu göremez.” diye dalgamı geçerken ne kadar gaflette olduğumu bir bilsem.

Maçın bitmesine beş dakika kala bir anda Curva'dan “DUUUU...” diye bir ses yükseliyor ve anlıyoruz ki milletin derdi arabayı değil kendini kurtarmak. Curva'ya baktığımda Koca bir Kelt Haçı. Dünyanın tersine döndüğü Sud'un Nord olduğu gündeyiz.

“CEEEEEEEEEE!” diye tamamladıklarında faşist çığlıklarını... Bir anda meşaleler “Duce” diye bagirmaya devam ederken faşist selama duran Giovinezza'nin üstüne akarken, kökü 1940'lara dayayan Reparto Celere'nin robocopları, meşaleleri atan Fedayn'in üstüne yağıyor. Sonrası izdiham, sonrası tatsız.

İşin ertesi günü bütün fakültede kolu askıda, gözü mor arkadaşlar. Konuşuyoruz, diyorlar ki: “En azından Curva Sud'u Lazio'lulara savaşmadan teslim etmeyeceğimizi gösterdik.”

Bir ay sonra Roma-Livorno maçında aynı tezahürat tekrarlanıyor. Bu sefer karşısında duran kimse yok. Sonrasında olanları bilirsiniz.

Belediye Başkanı hala AN kökenli. Hala Roma'da egemen kültür Kuzey Roma.

Diyorum ki yedi yıldır A.S. Roma toparlansa da, Roma'da isler tatsız. Belki de kırık kolu yen içinde tutmaktan.