kutay ersoz roma serie a

Son yıllarda Avrupa kulüplerinin en büyük hayali kendi takımlarında bir Barcelona modeli yaratabilmek oldu. Geçen sezon başında bu hayali gerçekleştirmeye çalışanlardan biri de Roma'ydı.

Roma, Serie A’nın en köklü ve en ünlü camialarından biri de olsa sadece üç kez şampiyonluğa ulaşarak başarı kavramına rakiplerinden daha uzak kalmaya alışmıştı. Takım, son şampiyonluğunu 2001'de Batistuta, Montella, Totti, Cafu, Emerson gibi isimlerden oluşan efsane kadrosuyla kazandı. Yaklaşık 12 senelik hasret, aslında onlar için çok da uzun bir süre değil. Fakat, futbol pazarının büyümesi ve bir grıp takımla diğerlerinin arasının açılmaya başlaması, Roma gibi takımların arada kalmasına yol açtı. Rekabetçi özelliğini kaybetmeye başlayan Sarı-Kırmızılılar, çözümü Barcelona ekolünde aradı. Takımın başına getirilen isim ise genç ve tecrübesiz Luis Enrique'ydi.

Ama sezon olabilecek en kötü şekilde başladı . UEFA Avrupa Ligi play-off turunda zayıf rakip Slovan Bratislava, Sarı-Kırmızılı ekibi 1-0 ve 1-1'lık skorlarla kupanın dışına itti. Rövanş maçında yaşananlar ise krizin başlangıcı oldu. Roma’nın 2.golü aradığı dakikalarda Luis Enrique'nin “prens” Totti'yi oyundan alması fitili ateşledi. Skor 1-0'dı, Roma'nın bir gol daha atması gerekiyordu. Totti oyundan çıkarken tribünler Luis Enrique’yi ıslıklamaya başlamıştı bile. Değişiklikten 8 dakika sonra gelen Bratislava golü, sezonun "Barcelona" olarak sonlanmayacağının göstergesiydi.

Bu yenilgiye rağmen, Luis Enrique sezonu tamamladı. 34 yaşındaki Totti ligde 27 maçta oynadı, Lecce maçı dısında bütün maçlara 11'de başladı. Fakat yine de 7.bitirilen sezondan geriye kalan güzel anılar oldukça kısıtlıydı. Seneler boyunca ambargo konulan İtalya Kupası finaline bile bu sezon uzak kalındı ve turnuva çeyrek finalde noktalandı. Ezeli rakip Lazio'ya 2 maçta da yenildiler. Milan'a, Juventus'a üstünlük kuramadılar. Sadece ezeli rakip sayılabilecek Napoli karşısında deplasmanda alınan 3-1'lik galibiyet vardı.

Bu kadar kötü ve silik geçen bir sezondan sonra yapılan hamle ise en az Luis Enrique tercihi kadar radikal oldu. Genç İspanyol teknik adam yerine, tecrübeli Çek Zdenek Zeman takımın başına getirildi. Zeman'ı Türk futbolseverler, Fenerbahçe'den ve oynattığı 4-3-3 sisteminden hatırlayacaktır. İtalya futbolunun renkli ve bir o kadar da sevilmeyen kişiliklerinden biri olan Zeman, son olarak Pescara'nın başındaydı. Pescara ile bir sezonda 90 gol attı. Serie B için inanılmaz bir rakam. Son 10 yılda bu ligde 80 gol barajını sadece Şampiyonlar Ligi kalibresinde olan Juventus geçebilmişti. Onlar bile 83 golde kalmıştı.

Serie B'deki takımını bir üst lige yükselten Zeman, kendini bir anda Roma'nın başında buldu. Roma, 1996-97 sezonunda 12.sırada noktalanan sezonun sonunda yine Zeman'a sarılmıştı. Tek farkla; o Zeman, ikinci ligden değil ezeli rakip Lazio'nun başından geliyordu. Zeman'ın Sarı-Kırmızı günleri fena geçmemişti. İlk sezon 5, ikinci sezon 4.sırada noktalandı. Ondan sonra ülkeye “doping” ateşini bırakıp Fenerbahçe'nin yolunu tutmuştu.

Roma için Zeman yeni bir macera olmasa da, Zeman'ın sisteminin nasıl işleyeceği soru işareti. O nedenle belki de bu sezon İtalya Ligi'nin, lige yeni yükselen takımlar dahil, en "kapalı kutu" olarak gözüken takımı Roma.

Sarı-Kırmızılı takım, bu kapalı kutu halini transfer dönemini hareketli geçirerek atlatmaya çalıştı. En dikkat çeken transfer genç yıldız Mattia Destro oldu. 21 yaşındaki hücum oyuncusu, geçen sene Genoa ile sadece 5 kez ilk 11'de çıkabilse de saçtığı ışıkla büyükleri beşinden koşturdu. Roma, onu Juventus'un elinden almayı başarardı, tabi bunun için de hatırı sayılır bir ücreti ödemek zorunda kaldı.

İtalya milli takımının sol beki Federico Balzeretti , 4.5 milyon Euro'ya Palermo'dan transfer edildi. Zeman sisteminde en büyük yükü sırtlayan bek mevkisinin sağ tarafına ise Ivan Piris kiralık olarak alındı. Chievo'da Serie A'ya alışan ABD'li milli futbolcu Michael Bradley; Pjanic, Perotta, Simplicio ve De Rossi gibi isimlerle forma savaşına girecek.

Hücum hattında ise Desro’nun yanı sıra Krkic, Osvaldo, Borini, Lamela, Boriello gibi isimler yer alıyor. Ve tabii ki Totti. Tam Zeman'a göre...

Roma’da başarılı olmak için uyulması gereken altın kurallardan biri Totti ile iyi geçinmek diyebiliriz. Zeman daha önce de Roma çatısı altında beraber çalıştığı Totti için, imza töreninde şu açıklamayı yapmıştı: "O kadromuzun bir oyuncusu ve ona takımın diğer oyuncularına davrandığım gibi davranacağım"

Çek teknik adam, Totti ile 13 yıl önce beraber çalıştıklarını hatırlatarak, “O zamandan bu yana çok gelişti. Fiziksel olarak biraz düştüğü de doğru. Onu henüz tam olarak nasıl kullanacağıma karar vermedim ama mutlaka faydalı olacaktır” diyerek 35 yaşındaki kaptanından vazgeçmeyeceğini ifade etti.

Ve tabi ki De Rossi olayı. Son günlere damgasını vuran transfer girişimi De Rossi'nin Totti'den kalan "bayrak adamlık" vasfına uygun bir şekilde sonlandı. Zeman’ın gelişiyle beraber yaz boyunca içine kapanan ve taraftarlarını meraklandıran Roma, ihtiyacı olan tutkuyu ve coşkuyu De Rossi'nin İngilizler’e verdiği ret cevabıyla yakaladı. Bu coşku ve tutku onların Juventus ve Inter ile mücadele etmesine yeterli olmayabilir ama Zeman’ın oynatacağı çılgın futbolla birleşirse Olimpico’ya gelenler unutamayacakları bir sezon yaşayabilirler.