Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

İtalya Ligi - Panaroma: El Shaarawy parlıyor

Eurosport
TarafındanEurosport

Yayınlandı 19/11/2012 - 15:35 GMT+2

Serie A'da geride kalan haftanın panoramasını Mustafa Demirtaş yazdı.

milan chievo bojan El Shaarawy boateng

Görsel kaynağı: AFP

Haftanın maçında Milan, 0-0’dan bile geri dönüşün çok zor olacağı San Paolo’nun boğucu ortamında 2-0’dan gelmeyi başararak 1 puana tutundu. Aslında o geri dönüşü Milan mı yoksa bu sezon yaşından, boyundan, beklentilerden çok yukarıda bir performans gösteren El Shaarawy mi yaptı; ondan emin değilim… Bence o da ne yaptığının farkında değil henüz. Biri gelip kulağına “genç… Milan’ı sırtlıyorsun!” dese, birden irkilip kalacak sanki… Özellikle attığı ilk gol; 1992’da doğmuş bir çocuğun değil de o dönemler Serie A’da boy göstermeye başlamış bir ustanın işiydi; Del Piero gibi mesela…
O golde top ağlara gittiği anda kameralar koşar haldeki El Shaarawy’e döndü; topu filelerden alıp santraya gidecek sandım. Ama o hala koşmaya devam ediyordu… “Kale bu kadar uzak mı yahu, hem dakika olmuş zaten 44; ne bu heyecan?” diye bir-iki saniye de düşündüm hatta. Meğer açık büfe arar gibi su şişesine koşuyormuş; “gol atana kadar su yok!” mu dediler çocuğa bir Erol Taş gülüşüyle, ne yaptılar anlamadım. Ama işe yaramıştı… Şuan için ona ‘yıldız oluyor!’ diyebilir miyiz bilemem ama bu sezonun sönük Milan’ında parıldayan yegâne şey kesinlikle El Shaarawy’dir.
Gerektiği zaman Çin Seddi’nin ardındaki arkadaşını topla buluşturabilecek “ufuk açıcı” orta sahası Pirlo’dan yoksun olan Juventus, Lazio setini dahi aşmakta çok zorlandı. Maç boyunca yine üstün ve gole yakın olan taraf oldular ancak aslında o gole bir o kadar da uzaklardı… 6 adet kritik top çıkaran Lazio kalecisi Marchetti’nin de hakkını teslim etmek lazım tabi. Özellikle kontrpiye kaldığı bir pozisyonda kurtarışı vardı ki; normal bir insan o pozisyon sonrası bir süre sonra koltuk değneklerine mahkûm kalabilirdi.
Inter, son haftaların formda takımı Cagliari karşısında bir şans golüyle beraberliği kurtardı. Hatta son dakikalarda Milito’nun düşürülüşüne hakkı olan penaltı çalınsaydı; her şeye rağmen galibiyet de gelebilirdi. “Her şeye rağmen” diyorum çünkü sahada çok iyi bir Cagliari vardı. Şu sıralar “santrafor yetmezliği” çeken Palermo’nun kendisini neden bıraktığını hala anlamadığım Mauricio Pinilla, sahaya girdikten sonra çok iyi bir ‘hedef santrafor oyunu’ ortaya koydu özellikle.
Mor Menekşeler yine kazanıp; seriyi 5 maça çıkarttı. Vicenzo Montella futbolculuk dönemlerinde “1 faklı giden maçların fişini çekme” şifresini çözmüş ve Roma’nın son şampiyonluğunda ciddi katkılar sağlamıştı. Şimdi ise teknik direktör olarak Serie A’nın şifresini çözmüş gibi… Takımı fazla efor sarf etmiyor, çok hızlı atak yapmıyor ve hatta savunmada da aşırı dirençli değil. Ama oyuncular evvela “yakın oynamayı” biliyor… Bununla birlikte duran topları doğrudan veya dolaylı olarak çok iyi kullanıyorlar; oyun akışında ise topa daha fazla sahip olan taraf olarak, bir şekilde Luca Toni’yi de kullanarak golü kolaylıkla bulabiliyorlar.
Genoa Derbisi’nde ise son haftaların iki kötü takımı karşılaştı ve daha kötü olan taraf kaybetti… Genoa, ‘teknik direktör değişimi gazını’ bile yaşamayan nadir takımlardandır herhalde. Ciro Immobile’e yazık, başka bir şey değil…
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Benzer Konular
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam