İtalya Ligi - Bir Francesco Totti hala var!

Pescara’yı şaha kaldırdıktan sonra tekrar Serie A’nın büyük hedefli bir takımına dönüş yapan Zeman, oldukça tartışma yaratmıştı. Luis Enrique’nin pasa dayalı yavaş oyunundan sonra, Zeman’ın güzellik ve çılgınlık arasındaki futboluna Roma ayak uydurabilecek miydi? Soru işareti çoktu, ancak bir şey açıktı: Francesco Totti yeniden hayata dönecek, “No Totti, No Party!” pankartları rafa kaldırılacaktı…

Zeman’la ilk buluştuğu 1997-98 sezonu da, Totti’nin parlamaya başladığı dönem olmuştu zira… 14 yıl sonra; onunla yeniden dikine oynayan, kalabalık ve hızlıca hücum eden 4-3-3’ün sol forvetine yerleşen Totti, bu sene de Roma’nın en etkili silahı olacağa benzer.

Fiorentina karşısında attığı 2 gol, bir asist ve bir asist öncesi pasla; maça damgasını vurdu. Oysa geçen seneki hocası onunla alakalı olarak “Roma artık Totti’siz de oynamasını bilmeli” diyordu. Bugün Zeman olmasaydı, belki tıpkı birçok yaşıtlarında olduğu gibi onun adını da “bir Francesco Totti vardı…” cümlesiyle anacaktık. Ama gerek kalmadı; çünkü Totti hala var!

Bir hafta önceki değerlendirmemizde, Fiorentina maçının Roma için “turnusol” olacağını, zirve takımı olmak ve olmamak arasındaki ayırt edici çizgiyi çizeceğini söylemiştik. Ve Roma, yine tempolu ve dikine oyunundan ödün vermeyerek; ligin en kompakt ve mağlup edilmesi çok zor takımlarından biri olan Fiorentina’yı, tam 4 golle geçmeyi başardı.

Sezonun flaş isimlerinden Lamela’dan yoksun olunmasına rağmen, üst üste 4’üncü maçını da kazandı. Tabi bu seride Mattia Destro’nun da katkısı çok büyüktü. Totti – Destro – Lamela lezzet üçlüsü için, geri sayım başladı…

Juventus, yağmurla ağırlaşan Renzo Barbera zemininde zorlansa da; Palermo’yu Lichtsteiner’in golüyle geçmeyi başardı. Tıpkı namağlup şampiyonluklarında olduğu gibi; “atanın kazanacağı” maçlarda, bir şekilde dengeyi tutturup, o kilit golü bulan taraf olmayı başarıyorlar. Bu sebeple onlar için şimdiden “şampiyon” diyebiliriz sanıyorum.

Robinho bu hafta “Robinho gibi!” bir gol atarken, Milan da Milan gibi sonuçlar almaya devam etti ligde. El Shaarawy’ye Robinho’nun yüksek formuyla destek vermeye başladığı hücum hattı, Milan’ın takım savunmasını iyi yaptığı her maçı bir şekilde getirecektir.

Inter - Napoli karşılaşmasında futboldan çok, taraftarların yaşattığı atmosferden bahsetmek gerek. İnsanın yeniden dünyaya gelip, futbolcu olmak isteyeceği bir görüntü vardı. Zira bu işi zaten başarıp, o sahada futbolcu olanların yüzlerinden de bu okunuyordu…

Cassano’nun döndüğü Inter, güçlü Napoli karşısında kazandı ve kötü gidişini en azından bu haftalık durdurdu. Milan’daki durum, onlar için de geçerli. Cassano - Milito - Palacio üçlüsü sahada olduğu vakit, skoru getirecek işler yapacaklardır. Hücumun bu katkısı, takım savunmasının iyi yapılmasıyla galibiyete dönüşecektir.