İspanya Kral Kupası - Madrid'de iç savaş

Geçen yılı şampiyon olarak tamamlayan Real Madrid'de sezon başında işlerin bu kadar kötü gideceğini kestirmek güçtü. Kadrosunu korumuş, sezona İspanya Süper Kupası'nda zaferle başlayan Jose Mourinho ve öğrencileri için işler kağıt üzedrinde göründüğü gibi gitmedi. Saha dışında fazlasıyla karışan takımdaki "tatsızlıklar" saha içini fazlasıyla ekşitti. Geçen yılın 21. haftasında hanesine 55 puan yazdıran Real Madrid bu sene ise 43 puan ile kendilerinin 12 bu yılın lideri Barcelona'nın ise 15 puan gerisinde kaldı.

Papazlarla kavga
Aslında hikayenin basına yansıyan tarafı geçen yıl yine Kral Kupası'nda Barcelona'nın 2-1 kazandığı maçtan sonra başlamıştı desek hata yapmış olmayız. Marca'nın haberine göre o mücadele sonrası yapılan bir idmanda Sergio Ramos ile Jose Mourinho tartışmaya başlamış sonrasında ise takımın kaptanı Iker Casillas da Portekizli teknik adamın kendisi hakkında söylediklerini duyup olaylara dahil olmuştu. Bir yıl öncesinin şimdiden en önemli farkı ise işlerin La Liga'da oldukça iyi gitmesiydi. Takım Kral Kupası'nda elenmiş olmasına rağmen rövanş maçında oynadığı futbolla herkesin beğenisini kazanmış, ligin ikinci devresindeki El Clasico'yu Camp Nou'da kazanmış ve hepsinden önemlisi 100 puan ile şampiyonluğa ulaşmıştı. Bütün bunlar ise suları sadece yeni sezona kadar durultmuştı.

26 Ağustos'ta Getafe'ye karşı kaybedilen maçtan sonra takımın genelini isim vermeden sert bir dille eleştiren Jose Mourinho ile oyuncular arasındaki soğuk rüzgarlar 2012 Eylül ayında iyice sertleşti. 16 Eylül'de Sevilla maçından sonra Portekizli soyunma odasında yine terör estirirken ilk ciddi hamlesini yaptı ve Şampiyonlar Ligi'nde oynanan Manchester City maçında takımın ağır Madridistalarından Sergio Ramos'u yedek bıraktı.

30 Eylül'de ise Ramos içinde Mesut Özil forması ile sahaya çıkarak yedek bırakılan takım arkadaşına destek oldu. Bütün bunlar yaşanırken ise basında sıklıkla "Casillas neden gollere sevinmiyor" başlıklı haberler çıkmaya başladı ve sonrasında İspanyol kaleci ile Mourinho arasındaki kriz patlak verdi.

Casillas yedek kaldı, "Daha fazla çalışacağım açıklamaları" yaptı, yedek başladığı maçta Adan kırmızı kart görünce oyuna girdi ve derken tecrübeli file bekçisi sakatlandı. En azından şimdi Jose Mourinho'nun onu yedek bırakması için taraftarları tatmin etmeyen açıklamalar yapmasına gerek yok.

Çok değil bir yıl önce Mourinho'nun doğum günü pastasını bu iki isim getiriyordu antrenman sahasına bu yıl ise kuru bir "İyi ki doğdun Jose" dedikleri şüpheli.

"Marca yalan söylemez"
Tüm bu gelişmelere bir de Marca etkisini eklemek lazım. Daha bir yıl önce demişti Jose Mourinho "Milli takımda çok iyi olduğunuz için basın sizi koruyor" Casillas ve Ramos'u kast ederek. Sonuçta herkesin malumu Marca, Real Madrid'e "yakın". Tabloya bakınca da Real Madrid'de ev sahibi olan iki İspanyol futbolcu, Jose Mourinho ise her ne kadar "özel biri" olsa da Madrid'de misafir.

Öyle ki bir hafta önce Marca, bu iki ismin başkan Florentino Perez'e "Ya Mourinho ya biz" dediğiniz yazmış ve gazetenin çıktığı gün başkan Perez yaptığı basın toplantısı ise gazetenin haberini oldukça ağır bir dille eleştirmişti. Gazetenin bu basın toplantısında yapılan eleştirilere yanıtı ise oldukça netti "Marca yalan söylemez". Başkent kulübü her ne kadar gazetenin haberini yalanlama yolunu tercih etse de anlaşılan o ki onlar da suların durulmasını en azından daha fazla bu şekilde manşetleri süslememeyi tercih etti ve olay kapandı.

Ortak düşmana karşı tek vücut!
Çok değil altı yedi ay önce La Liga'da şampiyonluğu kutlayan Real Madrid şimdi gerçek bir iç savaş yaşıyor. İspanyol basını Jose Mourinho'nun gelecek sezon takımın başında olmayacağından oldukça emin. Bu akşam sahada Casillas sakatlığı Ramos ise cezası yüzünden olmayacak. Rakip ise bütün camianın ortak düşmanı(!) Barcelona. Bir de Jose'nin İspanya'dan ayrılacağı düşünülürse Portekizli, son üç El Clasico'sundan ilkine çıkacak. Bütün bunlar bir tarafa gazozuna bile olsa Madrid cephesi için bu maçın önemi büyük. Alınacak bir galibiyet belki büyük amaçlara hizmet etmeyecek ancak hem biraz suları durultur hem de fazlasıyla yıplanan camiaya moral olur.

Kötü giden sezonda hem Real Madrid ezeli rakibini yenip taraftarının ağzına bir parça bal çalmak isteyecektir hem de Jose Mourinho, Barcelona galibiyetleri hanesine bir çizik daha atmak.