Premier Lig - Turgay Keskin: Ev sahipleri bir adım önde

Bugün futbolseverlerin gözü kulağı İngiltere'de olacak, önce Manchester United-Liverpool ardında da Arsenal-Manchester City maçı var. Sizce nasıl bir gün bizi bekliyor?
Son haftalarda Premier Lig’de bol gollü ve sık sık geri dönüş yaşanan maçlar izledik. Bugün oynanacak iki maç da her şeye açık mücadeleler. Manchester United’a karşı oynayan takımlar 2 farklı öne geçseler de rahat edemiyor, çünkü Sir Alex Ferguson’ın ekibi son ana kadar maçı bırakmıyor. Üstelik bu kez karşılarında ezeli rakipleri Liverpool var. Her ne kadar Everton-Liverpool maçları tam anlamıyla bir derbi olsa da bu maç tabii ki daha büyük bir gerilime sahip. Liverpool da şu ana kadar Premier Lig’de bekleneni veremedi ve onlar da bu maçı kazanarak taraftarlarını sevindirmek isteyecek. Old Trafford’da genel olarak Manchester United’ın üstünlüğü hakim, bu maçta da zaten biraz daha ön plana çıkan taraf bence Manchester United. Kazanmaya yakın gözüküyorlar.

Günün diğer maçında da yine iki güçlü ekip karşılaşacak. Geçtiğimiz sezon 8 puan geriye düşmesine rağmen Manchester City şampiyonluğa ulaşmayı başarmıştı, bu sezonda da gerideler ama daha hiçbir şey bitmiş değil. Tabii diğer maçta Manchester United’ın bir puan kaybı yaşaması onları daha fazla motive de edebilir. Ancak Arsenal cephesi için de bu maç önemli. Takımın önemli isimlerinin rakiplerine transferi artık onlar için can sıkıcı bir hale geldi. Hatta şimdi de Walcott'ın sözleşme uzatıp uzatmama kararı bekleniyor. O yüzden Arsenal de bu tip maçları kazanarak rakiplerine gözdağı vermek amacında. Ama diğer maçta olduğu gibi yine daha şanslı gözüken taraf bence ev sahibi.

Manchester United'da Robin van Persie oynadığı futbolla takıma çok şey kattı. Hollandalı Liverpool'a karşı oynadığı son 6 maçta beş gol attı. Sizce Liverpool karşısında neler yapabilir?
Robin Van Persie ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu Manchester United formasını giyer giymez gösterdi. Uyum sorunu yaşamadı ve takımın en golcü ismi oldu. Rooney’nin yokluğunu da düşünürsek Hollandalı tabii ki takımın en önemli kozu olacak. Liverpool, Premier Lig'de oynadığı son 4 maçın 3'ünde gol yemedi ancak bu iyi performansa rağmen Old Trafford'da zorlanabilirler. Robin Van Persie'nin de konuk ekibin başını ağrıtması sürpriz olmaz.

Liverpool, Daniel Sturridge'ı kadrosuna kattı. Sizce Liverpool'da Sturridge kendinden bekleneni verebilecek mi?
Bence bu durum biraz da beklentilerin oranıyla ilgili. Sturridge’in eğer takımı taşımasını veya tek başına sürekli maç almasını beklerseniz sonu hayal kırıklığı olabilir. Ama iyi bir oyuncu olduğu ve iyi bir takımda iş yapabileceğini zaten Chelsea’de zaman zaman gördük. Brenden Rodgers da 12 milyon sterlin ödeyerek onu kadroya kattı. Luis Suarez gibi hücum yükünü neredeyse tek başına çeken bir forveti rahatlatabilecek bir isim Sturridge, ben genel olarak takıma katkı sağlayacağını düşünüyorum.

Liverpool yine bir yeniden yapılanma sezonunda. Acaba ne zaman tatmin edici bir başarıları olacak?
Avrupa'da alınan başarıları bir kenara koyarsak Liverpool taraftarı için "sabır" artık can sıkıcı bir kelime. Premier Lig'de başarılı olmak ve şampiyonluk yaşamak istiyorlar ancak önlerinde çok güçlü rakipler var. Üstelik son yıllarda yapılan yüksek maliyetlere rağmen - birkaç oyuncuyu saymazsak - takımın kadro kalitesi diğer takımların oldukça altında. Ancak Brenden Rodgers gibi bir menajer ve doğru bir planlamayla Liverpool yeniden zirveye oynayabilir. Rodgers bu sezon takıma genç oyuncuları da monte etti ve özellikle son haftalarda Liverpool iyi sonuçlar almaya başladı. Ancak bu sezonda skorlardan öte oyunun önemli olduğunu düşünüyorum. Rodgers gelecek sezonda da takımın başında kalır ve istediği bazı transferleri yaparsa Swansea'de olduğu gibi yine bize keyifli bir takım izletebilir. Ve Liverpool da yakın zamanda zirve yarışın da kendine yer bulabilir.

Maçı ise Howard Webb yönetecek. Webb'in geçmiş performanslarını da düşününce sizce nasıl bir performans sergiler?
Hakemler dünyanın her yerinde tartışılıyor ve sanırım hiçbir zaman bunun sonu gelmeyecek. Premier Lig'de de hakemler hakkında sürekli konuşuluyor ve Howard Webb de bunların başında gelen isimlerden biri. Özellikle geçen sezon 3-3 biten Chelsea - Manchester United maçında verdiği penaltı kararları da epey tartışılmıştı ve genelde Manchester United mücadelelerini yönettiğinde her şekilde konuşuluyor. Bu maçın başında oluşacak herhangi bir gerilim hem takımları hem de Howard Webb'i fazlasıyla etkileyebilir. Umarım Webb maçın sonucunu doğrudan etkileyecek bir hata yapmaz ve biz de sadece futbola odaklanırız.

Günün diğer büyük buluşmasının taraflarına dönersek, Arsenal bu sezon sizce ilk dörde girebilir mi?
Premier Lig’de Manchester United, Manchester City ve Chelsea’nin ilk 3 sırada yer alacağını düşünüyorum. Arsenal’in dördüncülük için en büyük rakibi de tabii ki Tottenham. Liverpool bu sezon şimdiden çok fazla puan kaybetti, WBA ise bu iyi gidişi aynı şekilde devam ettiremeyebilir. Everton’ın da dar kadrosuyla Şampiyonlar Ligi biletini alması kolay değil. Sonuç olarak Arsenal ezeli rakibi Tottenham’la dördüncülük için çekişecek gibi gözüküyor. Yapılacak bir transfer bile her şeyi değiştirebilir ama şu anki performanslarına bakarsak Tottenham bu yarışta daha şanslı gözüken taraf.

Manchester City''da Roberto Mancini'nin oyuncu tercihleri çok sık tartışılıyor. Sizce İtalyan teknik adam bu sezon Manchester City'de başarılı mı?
Her ne kadar müthiş bir kadrosu olsa da geçtiğimiz sezon yaşanmış bir şampiyonluk var ortada ve o takımın menajeri de Roberto Mancini. Ancak özellikle geçen sezon çok sık gördüğümüz ilginç değişiklikler birçok kişinin tepkisini çekti ve aslına bakarsanız haksız da sayılmazlar. Tek farklı üstünlük yakaladığı maçlarda hücum oyuncusu yerine sürekli savunmacı alan Mancini’nin eleştirilmesi de gayet normal. Bu sezona gelirsek takım geçen sezon gösterdiği performansın bir hayli uzağında. Oyun olarak da pek etkileyici değiller ancak o kadar kaliteli isimler var ki zirvenin çok da gerisine düşmediler. Ama Roberto Mancini herhangi bir zaman diliminde görevinden alınsa buna bazı futbolseverler eminim şaşırmayacaktır. Bu da sanırım Mancini'nin Manchester City için vazgeçilmez olmadığının bir kanıtı.