Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Hollanda-Avustralya / MAÇ ÖZETİ

Eurosport Türkiye

Güncellendi 19/06/2014 - 11:01 GMT+3

Hollanda-Avustralya maçı özetini ve gollerini Eurosport.com Türkiye aracılığıyla izleyin! Maçın heyecanını yeniden yaşayın...

Robin van Persie insists Holland must deal with raised expectations

Görsel kaynağı: PA Sport

Hollanda ile Avustralya arasında oynanan karşılaşmanın maç özeti ve detaylarını bu haberde bulabilirsiniz. Hollanda ile Avustralya'nın mücadelesinde Van persie, Arjen Robben ve Cahill'in golleri maça damgasını vurdu. Hollanda-Avustralya'yı karşı karşıya getiren maçın geniş özetini, gollerini, tartışmalı pozisyonlarını ve hakem kararlarını maç özeti haberimizde bulabilirsiniz.
2014 FIFA Dünya Kupası B Grubu maçında Hollanda, Avustralya'yı 3-2 yendi. B Grubu'nda ikinci maçlar, Avustralya ile son şampiyon İspanya'yı 5-1 yenen Hollanda arasındaki karşılaşmayla başladı. İki ekip, Porto Alegre kentindeki Beira-Rio Stadı'nda karşılaştı. Dengeli bir oyuna sahne olan karşılaşmanın 20. dakikasında, orta sahada Wilkinson ile girdiği mücadelede topu rakibinden kurtaran Hollandalı Robben, rakip ceza sahasına girdi. Robben, soldan uzak direğe yaptığı vuruşla topu ağlarla buluşturdu: 1-0. Hollanda'nın gol sevinci yalnızca bir dakika sürdü. Santra sonrası orta sahanın sağından yapılan ortada, altı pasın sol köşesinde topla buluşan Cahill'in gelişine vuruşunda top, üst direğe çarpıp kale çizgisini geçti: 1-1. 43. dakikada sarı kart gören Cahill, Avustralya'nın üçüncü maçında cezalı duruma düştü. İlk yarı 1-1 eşitlikle tamamlandı.
İkinci yarının başında hakemin sarı kart gösterdiği Hollandalı Van Persie, sonraki karşılaşmada cezalı duruma düştü. 53. dakikada Avustralya'nın yedek oyuncusu Bozanic'in ceza sahasının solundan yaptığı orta, yakın mesafedeki Janmaat'ın eline çarptı. Hakem, Hollandalı futbolcuların itirazlarına rağmen penaltı noktasını gösterdi. Penalltı atışını kullanan Jedinak, Avustralya'yı 2-1 öne geçirdi. Hollanda'nın eşitliği sağlaması fazla zaman almadı. 58. dakikada ara pasla ceza sahasının solunda topla buluşan Van Persie, maça denge getirdi: 2-2. Bu andan itibaren kontrolü ele geçiren Hollanda, 68. dakikada skor tabelasında da üstünlüğü yakaladı. Oyuna kenardan giren Depay'ın ceza sahasının dışından yaptığı vuruşta seken top, direğin dibinden filelerle buluşunca "Portakallar" 3-2 öne geçti. Kalan sürede de Avustralya kalesinde tehlikeli pozisyonlar bulan Hollanda, bunları gole çeviremeyince maç 3-2 sona erdi.
Avustralya: 2 - Hollanda: 3
Stat: Beira-Rio
Hakemler: Djamel Haimoudi, Redouane Achik, Abdelhak Etchiali (Cezayir)

Avustralya: Maty Ryan, Alex Wilkinson, Matthew Spiranovic, Ryan McGowan, Jason Davidson, Mile Jedinak, Matt McKay, Mark Bresciano (Dk. 51 Oliver Bozanic), Mathew Leckie, Tommy Oar (Dk. 77 Adam Taggart), Tim Cahill (Dk. 69 Ben Halloran)
Hollanda: Jasper Cillessen, Stefan De Vrij, Ron Vlaar, Bruno Martins Indi (Dk. 45 Memphis Depay), Jonathan De Guzman (Dk. 78 Georginio Wijnaldum), Nigel De Jong, Daryl Janmaat, Daley Blind, Wesley Sneijder, Arjen Robben, Robin Van Persie (Dk. 87 Jeremain Lens)
Goller: Dk. 20 Arjen Robben, Dk. 58 Robin Van Persie, Dk. 68 Memphis Depay (Hollanda), Dk. 21 Tim Cahill, Dk. 54 Mile Jedinak (penaltıdan) (Avustralya)
Sarı kartlar: Dk. 43 Tim Cahill (Avustralya), Dk. 47 Robin Van Persie (Hollanda)
Dünya Kupası'nda ilk maçlar geride kalırken, B Grubu'nda ikinci maçlar da başlıyor. İlk maçta İspanya'yı bozguna uğratan Hollanda'nın ikinci tur vizesi için Avustralya karşısına çıkacağı maçla ilgili aradığınız her şey Eurosport.com Türkiye'de...
Maçtan dakikalar;
2' Mark Bresciano (Avusturalya) serbest vuruştan başarısız bir orta yapıyor ve defans oyuncularından birisi topu rahatlıkla uzaklaştırıyor.
20' Arjen Robben (Hollanda) ceza sahasına giriyor ve topu sağ alt köşeye gönderiyor. Kalecinin bu pozisyona yapacak hiçbir şeyi yoktu. Bireysel beceriye dayalı, harika bir gol.
21' Tim Cahill (Avusturalya) çok güzel pozisyon alıyor. Yerden gelen pasta topu kontrol ediyor ve çok güzel bir şut çıkartıyor. Oyuncunun güzel vuruşu direkten sekip üst direğin hemen altından ağlarla buluşuyor.
31' Mark Bresciano (Avusturalya) ceza sahasından güze bir vole vuruyor, ancak top çok az bir farkla üstten dışarı gidiyor.
54' Mile Jedinak (Avusturalya) penaltı vuruşunu kullanıyor ve yerden sol direğin içine yaptığı vuruşla kaleciyi çaresiz bırakıyor.
58' Robin van Persie (Hollanda) skoru değiştiriyor! İsabetli pasta topla buluşan oyucu soğukkanlılıkla topu sol üst köşeden ağlara gönderiyor.
68' Memphis Depay (Hollanda) topu alıyor ve yaklaşık 25 metreden şut çekmeye karar veriyor. Top kaleye gidiyor ve sağ alt köşeden ağlarla buluşuyor.
90+4' Son anlarda da skor değişmedi ve maç 3-2 sona erdi.
Üç ülke Dünya Kupası'na veda etti
Dünya Kupası'nda oynanan karşılaşmalar sonucu turnuvaya erken veda eden takımlar belli oldu.
A Grubu'nda Hırvatistan'a 4-0 mağlup olan Kamerun iki maç sonunda hiç puan alamayarak gruptan çıkma şansını kaybetti. 2008 ve 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası ile 2010 FIFA Dünya Kupası'nı kazanarak Brezilya'ya gelen İspanya ve Avustralya B Grubu'nda iki maç sonunda puan alamayarak 2014 FIFA Dünya Kupası'ndaki gruptan çıkma şansını kaybetti.
Hollanda
Bir önceki organizasyonda finalde kaybettikleri İspanya ile aynı grupta yer alan ve Dünya Kupaları tarihinin en renkli takımlarından biri olan "Portakallar" tecrübeli ve başarılı futbolculardan kurulu bir ekiple Brezilya’ya gidiyor. Turnuvalara hep göz dolduran futboluyla damga vuran Hollanda Milli Takımı ilginç bir rekorun da sahibi. Katıldığı Dünya Kupası turnuvalarında tam üç kere finale çıkma başarısı gösteren Hollanda bunların hepsini kaybederek rekor kırmıştır. En son katıldığı Dünya Kupası’na büyük ümitlerle gelen Hollanda takımı gruplardan çıkamamış ve bütün herkesi şaşırtmıştı. Total futbolun merkezi kabul edilen Hollanda’nın Dünya Kupası’na susamışlığı kendilerine artı bir motivasyon kaynağı olurken, gruplarında bulunan diğer takımların güçlü olması biraz endişeye de sebep oluyor. İster gruplardan çıkamasın ister finalde kaybetsin Hollanda Milli Takımı bu Dünya Kupası’nın da en renkli takımlarından biri olacak ve futbolseverlere heyecan dozu yüksek maçlar seyrettirecektir.
İlk maçta son Dünya Kupası Şampiyonu İspanya'yı 5-1'le bozguna uğratan Hollanda, ikinci maçta da Wesley Sneijder, Arjen Robben ve Robin van Persie'den oluşan imha timine güveniyor. Türkiye'nin de yer aldığı Dünya Kupası Avrupa Elemeleri D Grubu'nu 10 maçta 9 galibiyet, 1 beraberlikle tamamlayan Louis van Gaal'in ekibi, ilk maç sonunda gösterdi ki Brezilya'daki Dünya Kupası'nın en büyük favorilerinden biri.
Kilit oyuncu: Arjen Robben
Kariyerinde sayısız kupa ve başarısı bulunan Hollanda’nın yıldızı Robben üçüncü kez Dünya Kupası’na katılacak. 2010 yılında gerçekleştirilen turnuvada takımının finale kadar çıkmasındaki en büyük pay sahiplerinden biri olan Robben bu sefer kupayı kaldıran isim olmak istiyor. Adam eksiltme becerisi çok yüksek olan ve hızlı, fuleli adımlarla ceza sahasına girerek kalecilerin korkulu rüyası haline gelen Robben, Portakallar’ın en önemli oyuncularından biri.
Robben-Casillas
Teknik direktör: Louis van Gaal
Bugüne kadar Avrupa’nın en üst düzey kulüplerinde görev alan Van Gaal 2012 yılında ikinci sefer Hollanda Milli Takımı’nın başına geçse de teknik direktör olarak ilk kez Dünya Kupası’nda görev alacak. Yıldızlarla dolu kadrosuna pozitif futbol oynatan ve seyir zevkini arttıran hücum organizasyonlarıyla gollü maçlar izlettiren Louis van Gaal, Manchester United’ın başına geçmeden önce Dünya Kupası’nı kazanmak istiyor.
Sneijder / Hollanda
Avustralya
2006 yılına kadar Dünya üzerindeki futbol organizasyonlarına Okyanusya kıtasından katılan Avustralya bu tarihten itibaren Asya kıtasından katılma kararı aldı. Amerikan Samoası’nı 31-0’lık skorla yenerek milli maçlar tarihindeki en farklı skoru elde eden Avustralya bugüne kadar sadece üç kez Dünya Kupası organizasyonunda yer aldı. Son iki senedir üst üste bu turnuvaya katılma başarısı gösteren Avustralya bu yaz Brezilya’da düzenlenecek Dünya Kupası’nda çok zorlu bir gruba düştü. İspanya, Hollanda ve Şili gibi rakipler ile birlikte gruplardan çıkmaya çalışacak olan Avustralya tarihindeki ilk puanını ise yine grubunda bulunan Şili’den aldı. Avustralya, 1974 yılında Almanya’da yapılan Dünya Kupası’nda grubun son maçında Şili ile berabere kalarak bir puanla turnuvayı kapattı.
Brezilya’da düzenlenecek Dünya Kupası’nda bulunduğu grubun en zayıf halkası gibi görünen Avustralya’da genç ve yaşlı futbolcuların mayası tutarsa B Grubu’nda büyük sürprizler yaşanabilir. Harry Kewell, Mark Viduka, Mark Bresciano, Tim Cahill ve Mark Schwarzer gibi yıldızlardan oluşan altın jenerasyondan çok uzak bir görüntü çizen Avustralya ilk B Grubu'ndaki ilk maçında Şili'ye 3-1'le mağlup olmuştu. Gruptan çıkma şansı ikinci maçlar öncesinde son derece zayıf görünen Angelos Postecoglou'nun ekibi Hollanda karşısında sürpriz bir galibiyete imza atması halinde kartları yeniden dağıtabilir.
Harry Kewell
Kilit oyuncu: Tim Cahill
Takımın en tecrübeli isimlerinden biri olan 34 yaşındaki Tim Cahill kariyerinin son Dünya Kupası’nda adından sıkça bahsedilmesini istiyor. Kariyerinin büyük bir bölümünü İngiltere’de geçiren Cahill, Amerika’nın New York Red Bulls takımında forma giyiyor. Akıllı oyun yapısı, attığı goller kadar yaptığı asistlerle de göz dolduran Cahill takımının gol yükünü çekmeye hazırlanıyor.
Teknik direktör: Ange Pastecoglou
Kariyerinin büyük bir kısmını Avustralya’da geçiren Yunan teknik adam takımı ile sadece iki karşılaşmaya çıktı. Holger Osieck’in yerine takımın başına getirilen Ange’nin takım bütünlüğünü ve taktik anlayışını futbolcularına yansıtması zaman alabilir.
Tim Cahill
Muhtemel 11'ler;
Hollanda: Jasper Cillessen, Stefan de Vrij, Daley Blind, Daryl Janmaat, Bruno Martins Indi, Ron Vlaar, Wesley Sneijder, Nigel de Jong, Arjen Robben, Jonathan de Guzman, Robin van Persie
Avustralya: Matthew Ryan, Jason Davidson, Ivan Franjic, Alex Wilkinson, Matthew Spiranovic, Mark Milligan, Michael Jedinak, Mark Bresciano, Matthew Leckie, Thomas Oar, Tim Cahill
Louis Van Gaal (l.), Robin Van Persie
İddaa oranları;
Hollanda: 1.15
Beraberlik: 4.75
Avustralya: 9.00
Hakem: Djamel Haimoudi
Saat: 19:00
Stadyum: Beira-Rio
Portekiz Milli Takımı kampında flaş bir gelişme yaşandı. Dünya şokta ve Portekizli yıldızdan gelecek haberi bekliyor.
Brezilya'da düzenlenen Dünya Kupası'nın en büyük haberi geldi. Cristiano Ronaldo için Portekiz Milli Takımı'ndan yapılan açıklama şok etkisi yarattı. Reral madrid de konu için acil bilgi almak üzere Portekiz'in kamp yaptığı otele çıkarma yaptı. Ronaldo şoku
Dünya Kupası'nın ilk büyük sakatlığı Ronaldo'yu vurdu. daha önce de dizinde yaşadığı sakatlık sebebiyle Real madrid formasından uzak kalan Cristiano Ronaldo, bugün yapılan idmanı yarıda bıraktı. Dizinde büyük bir şişlik oluşan Portekizli yıldız idman sonrası imza dağıtmaya devam etti. Ancak kötü haber Portekiz Milli Takımı doktorundan geldi. Yapılan açıklamada Ronaldo'nun kendisini zorlaması durumunda futbol hayatının sona erebileceği açıklandı. Ronaldo'nun dizindki şişin inmesi halinde bile oluşan ödemin Ronaldo'yu dinlenmeye sevk ettiği ifade edildi. Ronaldo'nun ısrarcı şekilde oynamak istemesine Real Madrid de sert çıktı. İspanyol kulübü Ronaldo'nun forma giymemesi için otele baskın yaptı. Ayrıca son durumu hakkında da bilgi alınacak.
Neymar, Messi, Van Persie, Robben, Müller, Benzema, Cavani, Sturridge, Balotelli, A. Sanchez... Bu isimlerin ortak özelliği "Kupaların Kupası"nın ilk maçlarında golle tanışmış olmaları. Listede kimin olmadığını hemen söyleyeceğinizi biliyorum... Cristiano Ronaldo. Evet Almanya maçında tribünlerin en çok ıslıkladığı, takım arkadaşlarının içten içe sinirlendiği Ronaldo.
Milli formayla istediği performansı, özellikle gol yollarında sağlayamayan Cristiano Ronaldo, Paulo Bento’nun gelişi ile birlikte büyük bir değişime uğradı. Önceleri Max Roach’un davul soloları gibi aksak bir ritmle oynayan CR7, Avrupa Şampiyonası Elemeleri'nde Danimarka maçıyla birlikte golle geri dönmüş, rakip kalecilere ‘dikkatli olun’ uyarısını yaptıktan sonra 4/4’lük bir ritme geçmeye karar vermişti.
Bu uyarı, gelecek gollerin habercisiydi, zira “Dünyanın en iyi futbolcusu kim?” sorusunun iki cevabından biri olan yıldız, elemedeki yedi maçta, tam sekiz kez ağları sarsacaktı…
Bento geldi dertler bitti
Biraz daha geriye gidelim... Tarihler 20 Eylül 2010’u gösterirken Sporting Lizbon’u dört yıl çalıştıran Paulo Bento’nun adı takımın yeni patronu olarak duyuruldu. Büyük bir yükün altına giren Bento yönetimindeki Portekiz, ilk galibiyetini alma umuduyla Danimarka karşısına çıktı. Porto’da oynanan müsabaka öncesi yüzler gülüyordu. Ronaldo sahalara dönmüş, ideale yakın kadro yeşil sahanın üstündeki yerini almıştı. Takım artık sahipsiz değildi!
Manchester United’ın yıldızı Nani 29 ve 30’da sahneye çıkıyor, yeni hocasına ‘hoşgeldin’ hediyesini takdim ediyordu. Hatta bu hediyelerin ikincisini çok cancanlı bir pakete koyuyor, alışılageldik Portekiz geri dönüyordu. 79. dakikada Ricardo Carvalho’nun ters kafa vuruşu, Danimarkalıları umutlandırsa da, Ronaldo bitime bir dakika kala rakibin fişini çekiyor, Bento ve öğrencileri üç puanla tanışıyordu.
Maçtan sonra basına konuşan Nani, “Kendimizi kutlamalıyız. Bu galibiyet bana ve takım arkadaşlarıma büyük bir mutluluk verdi. Güçlü bir takımız ve beraber oynamaya alıştıkça seri galibiyetler gelecektir” diyordu. 27 yaşındaki yıldız müneccim değildi ancak bunu tahmin etmek çok da zor değildi. Yıldız futbolcunun dediği gibi Portekiz bu maçtan sonra fırtına gibi esmeye başladı...
Bento’nun gelişi sonrası yaşanan ivmelenme görmezden gelinemezdi. Bunda elbette yıldız isimlerin bireysel performanslarının etkisi büyüktü. Forvet sorunu orta sahanın ceza sahasına yaptığı koşularla en aza indirgenmeye çalışılırken, iki yönlü oyuncu eksikliği ve takım savunmasındaki zafiyet kafalarda soru işareti olarak kaldı.
Pepe, Alves, Coentrao gibi topla oynamaktan beis duymayan savunmacıları, Meireles, Veloso, Moutinho gibi savaşan ve her geçen gün daha iyi milli takım performansı gösteren orta sahaları, Ronaldo ve Nani gibi klas hücumcularıyla, girdiği turnuvalarda favoriler arasında sayılan, ancak basiretsizlik, santraforsuzluk ve çeşitli saha dışı sebepler nedeniyle önceki turnuvalarda kupayı kazanamayan bu takım, Bento ile olumsuz yönlerini en aza indirgemeyi başardı. Ama o sorunlar Almanya müsabakasında tekrar baş gösterdi.
Panzerler ile oynanan müsabakayı hatırlayın. Nani maçın başında baskı yaptı, kaleyi cepheden gören noktadan topu kaptı. Ejderhanın zayıf noktasını bulmuştu ki, solda top isteyen Ronaldo'ya yuvarlandı meşin yuvarlak... İçeriye tekrar çevirse tehlike olabilirdi. "Dünyanın en iyisiyim" diyen Portekizli kaleye vurmayı yeğledi. Neuer için alıştırma vuruşu...
Ronaldo için takım olgusu yok
Her noktadan şut çekti, frikikleri kaleye göndermekten başka bir şey düşünmedi, savunmaya yardım etmedi. Üçüncü golden 'sadece kendi karizması' için birazcık kıpırdandı. Tamamen ego kaynaklı. Onun için Dünya Kupası'nda uğruna savaşılacak bir takım yoktu. Onun için tek önemli olan şey Ronaldo'ydu. Gerisini at çöpe gitsin.
Portekiz'e iyi bakın. Ronaldo'yu tatmin etmeye çalışan 10 futbolcu var. Hepsi ona çalışıyor. İşler kötü gittiğinde de eleştiri oklarının hedefinde yine Ronaldo oluyor. Eğer ikinci maçta da işler yolunda gitmezse Real Madrid'in yıldızına tepkiler artacak. Belki de fırçayı Meireles'ten yiyecek. Ya da Nani 'Bırak artık biraz da biz oynayalım' diye çıkışacak.
Evet İsveç'i turnuva dışına iten play-off müsabakasında harikalar yaratan yine aynı Ronaldo. Fakat işleri kişiselleştirdikçe nihai hedeften uzaklaşıyor. Belki de sırf bu yüzden "Messi" diyenler gün geçtikçe çoğalıyor.
Hollanda-Avustralya
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam