Fatih Terim: ''Kadroya almak demek, gönlümü almak demek değil''

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, Kosova maçı sonrası yıldız isimleri tekrar kadroya almasını değerlendirdi ve "Bir defa hala aynı noktadayım. Bu tartışmalara yol açan olayları yok saymam mümkün değil. İçime sinerek verdiğim bir karar olmadı." dedi.

''Kadroya almak demek, gönlümü almak demek değil''
Elemelerdeki ilk 3 maça çağrılmayan isimlerin tekrar kadroya alınmasını değerlendiren Fatih Terim, olayları unutmayacağını söyledi.

"Bir defa, hala aynı noktadayım. Bu tartışmalara yol açan olayları yok saymam mümkün değil." diyen Terim şöyle devam etti, "Ancak, kadro konusunda en azından bazı şeyleri şöyle söyleyelim, kadroya almak demek, gönlümü almak demek değil. Eskiye dönecek, eski ilişkilere dönecek diye de bir kaide yok. Ama milli menfaat bunu gerektirdiği için, artı benim açıklayacağım kadro için o gün önemli bir telefon aldım.

Bazı şeylere de açıklık getirelim. Daha öncesi değil. Kosova kadrosunu açıklayacağım gün bir telefon aldım. Emre Belözoğlu, çok sevdiğim çok da önem verdiğim bir kişiliktir. Yoksa bir çok aracı okuyorum. Aman ya Rabbi, arayı şu bulmuş, bu bulmuş. Yönetici, gazeteci, galerici en son ailem var. Çok ayıp. Söylüyorum ismini işte. Emre'nin ve Arda'nın söyledikleri almam için bana kafi geldi. Ondan sonra hep beraber kadroyu açıkladım. Önce Emre'yle ardından Arda'yla konuşmam beni tatmin etti ve bu kararı verdim.

İçime sinerek verdiğim bir karar da olmadı. Yaşanmışları olmamış gibi kabul edemem; ancak hepimiz profesyoneliz. Hepimiz işimizde öyle davranmalıyız. Bana verilen görev ve sorumluluğu oyuncularıma veririm, onlar da antrenman ve maçlarda bunları uygular. Üzerlerine düşenleri de yaparlar. Bir şey yaşandı, hiç itiramız yok.

Sayın Cumhurbaşkanının bile talimat verdiğini söylüyorsunuz. Türkiye'nin bu kadar çok işi varken, sayın cumhurbaşkanımıza bunu atfetmek biraz haksızlık olmuyor mu? Her maç sonrası bizi aramıştır. İyisinde kötüsünde hep yanımızda olmuştur. Yanlış işlerde hepimizi korumuştur. Ama bu konuyla ilgili ne al ne alma diye tek kelime etmemiştir. Bir çok defa da açar söyler ama hiçbir şey söylememiştir. Ben olduğum ve durduğum yerdeyim. Alıyorum başka bir almıyorum başka bir şey."