Haritada bir nokta: Andorra

Fransa ile İspanya arasına sıkışmış 85 bin nüfuslu küçük prenslik, bir zamanlar dünyadan soyutlanmıştı. Bu iki büyük ülke dışındakilerle uzunca bir süre bir bağı olmayan Andorra, 1993’te Birleşmiş Milletler’e üye olmuştu.

Topraklarının sadece yüzde ikisi tarıma elverişli olan Andorra’da kişi başına düşen milli gelir, Türkiye’dekinin dört katından fazla. Yılda gelen 10 milyon turist toprakları ihya ediyor. Vergi cenneti olmaları da cabası...

1278’den bu yana sınırlarını koruyan toprakların yönetim biçimi de ayrıca dikkat çekiyor. Ülke, Katalunya’daki Urgell Başpiskoposluğu ile Fransa’ya bağlı. Başka bir anlatımla Fransa’nın seçimle gelen devlet başkanı, Andorra’nın iki prensinden biri oluyor. Andorralılar, oylarıyla başbakanlarını seçiyor, Fransızlar ise sandıkta ayrıca başkalarının geleceğini tayin ediyor.

Resmî dili Katalanca olan Andorra’nın yeşil sahalardaki serüvenin gelince... İlk kez 1996’da Estonya ile buluşan minikler, tarihlerinde üç galibiyet almış durumda. Belarus ve Arnavutluk’u hazırlık karşılaşmalarında deviren ekip, resmî maçlarda bir kez güldü. 13 Ekim 2004’te o zamanlar İspanya ikinci liginde Elche’de top koşturan Marc Bernaus’un golü tarihe geçmişti.

Haritada bir nokta olan Andorra, özetle futbol dünyasında o bile değil. FIFA sıralamasında 203. sırada yer alan minikler, tarihlerinde en yüksek de 125. basamakta yer almış. UEFA üyeleri arasında Liechtenstein, San Marino ve Faroe Adaları’ndan sonra en küçük dördüncü nüfusa sahip.

Milli takımın temelini oluşturan FC Andorra, İspanya’da mücadele ediyor. En yüksek üçüncü kümede oynamış takım, bugün beşinci lig seviyesinde mücadelesini devam ediyor.

Kadroda Real Madrid’in ikinci yedek takımındaki Marc Vales ile ülke tarihinin en golcü ismi Ildefons Lima dikkat çekiyor. Milli takımın en fazla fileleri havalandıran oyuncusunun sadece 7 gole imza atmasına dikkat çekmek gerekiyor.

Andorra, 2014 Dünya Kupası elemelerinde bugüne kadar dört maçta henüz ağları sarsamadı, puan alamadı. Milli takımımızın geçmişte yaşadıkları unutulmamalı. Ciddiyet bu maçta her türlü kapıyı rahatlıkla açacaktır.

Türk Milli Takımı’nın Andorra’dan pek de farklı görünmeyen San Marino ile yaşadıklarını hatırlarsak ciddiyet mutlaka sahaya yansıtılması gereken ilk ‘taktik’ olmalı. Yoksa yeni bir San Marino macerası yaşarsak kimse şaşırmasın...