alper ocal Libertadores

Corinthians tarihinde ilk kez Copa Libertadores şampiyonluğunu mu yaşayacaktı yoksa Boca Juniors 7. kez sevinip Independiente'nin rekoruna ortak mı olacaktı ? Pacaembu'da bu soru cevabını bulmadan önce atmosferin kokusunu ta Türkiye'den hissetmek mümkündü.

Corinthians taraftarları maçtan bir gün önce Boca Juniors'un oteli etrafında gürültü yaparken, antrenmanda da stad dışından içeriye ses bombaları atıyordu. La Doce ise aynı otelin etrafında 2450 kontenjan ayrıldığı halde yaklaşık 6000 taraftarına bilet aramakla meşguldü. O taraftarlar karşılaştığında ise polis 36 kişiyi gözaltına alıp, Sao Paulo semalarında hafif bir gaz bulutu yaratmıştı. Parası olmadığı için çareyi iki gün önce kendilerini stadın tuvaletine kitlemekte bulan iki Corinthians taraftarınınsa bunlardan zerre haberi yoktur.

Sadece taraftarlar değil oyuncular için de özel bir finaldi. Andre Santos eski takımının gurur anını görebilmek için staddaydı, Pato tatilini geçirdiği Sao Paulo'da parti yerine maça gelmişti. Tribünlerde bir çok eski futbolcu vardı ama en merak edileni Tevez'di şüphesiz. Hem Boca hem Corinthians kulübünün idolü ve efsanesi olarak kimi destekleyecekti ?

Eskiler değil sadece yeniler de maça maksimum konsantrasyonla hazırlanmıştı. Corinthians futbolcularından Emerson, Danilo ve Jorge Henrique kramponlarına bir taraftar mottosu olan "jogai por nos" yazdırmış, Alex ise özel bir krampon yaptırmıştı. Boca oyuncuları ise suskundu, maç öncesi konuşmaya çalışan tek isim olan Clemente Rodriguez'in röportajını da kaptan Riquelme yarıda kesmişti.

Atmosfer maçtan çok David Lynch'in gerilim filmlerinden birini andırıyordu. Kolombiyalı hakem startı verdiğinde bunun sahaya da yansıdığı görüldü. Zaten savunma odaklı oynayan iki takımın maçını seyir açısından kötü kılan başlıca unsur da buydu. İspanyol spikerler haliyle bol bol şamata yaptılar. Corinthians oyunda daha baskın görünse de ilk yarı boyunca kaleyi bulan sadece tek isabetli şut vardı. Alex dışında kaleyi gören yoktu. Devrede tek akılda kalan an kaleci Orion'un sakatlanarak kenara gelmesiydi ve sonrasında devre bitene kadar gözyaşlarını tutamamasıydı. UEFA Avrupa Ligi'nde finali Atletico Madrid'e kaybeden Bilbao oyuncuları en son benzer enstantaneyi vermişti. Duygu doluydu.

İkinci yarı başladığında Corinthians bir türlü golü bulamıyor ve reji yavaş yavaş ilk maçın kahramanı Romarinho'yu keserken, sahneye beklenmeyen bir isim çıkıyordu. Katar'da geçirdiği ve ülkenin milli takımına kadar yükseldiği yıllardan ötürü Şeyh lakabıyla anılan Emerson bir karambolde topu ağlara yollayan isim oluyordu. Corinthians istediğini bulmuştu. Turnuva boyunca sadece 4 gol yemiş bir takım için artık yolun yarısı geçilmişti ve en iyi yaptıkları işi tekrarlamak onları yaklaşık 40 kilo ağırlığındaki dev kupayı kazandıracaktı.

Boca cevap vermeye çalışsa da ev sahibinin katı savunmasını delemiyordu. Riquelme ile birebir oynayan Ralf zaten yaratıcılığı düşük olan Boca'nın hızlanmasına imkân vermiyor ve aslında Cvitanich'in ilk maçın son dakikasında boş kaleye atamadığı gol hâlâ Boca'nın peşinden geliyordu. Falcioni hücumunu önce Viatri sonra da Cvitanich'i alarak hareketlendirmeye çalışsa da golü bulan yine Corinthians oldu. 40 yaşındaki Schiavi kariyerinin en büyük hatalarından birini yaparak topu Şeyh Emerson'a verdiğinde bu iş bitmişti. Geçen sene Santos karşısında Penarol formasıyla finali kaybeden kaleci Sosa golü yediğinde çimleri yumrukluyordu.

Corinthians futbolcusu Danilo maçtan evvel "kupayı forma kazanmaz" derken haklıydı. Sao Paulo'da yaşayan Arjantinli bir arkadaşım maçın başlamasına birkaç dakika kala attığı mesajda dünden beri atılan havai fişeklerden bahsetmiş, günün Corinthians günü ve tüm hafta bu atmosferde yaşamaktansa keşke uzaya gidebilseydim demişti.

Timao 102 yıllık tarihinin en önemli sportif sayfasını yazdı. Dr. Socrates ve arkadaşlarının bile başaramadığını başardı.

Şeyh Emerson ligde son 3 şampiyonun kadrosundaydı ve koleksiyona artık bir de Copa Libertadores ekledi. Müridleriyle birlikte, özel hazırlattığı ve üzerinde Swarovski elmaslarından adının yazılı olduğu şişeyle o anı kutladılar. Bize de yarasın demek düşer.