Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

euro 1964 tarih

Eurosport
TarafındanEurosport

Güncellendi 04/06/2012 - 15:03 GMT+3

14. Avrupa Şampiyonası öncesinde Eurosport.com Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Ali Murat Hamarat bizi Euro 1964'e götürüyor.

ispanya euro 1964

Görsel kaynağı: Resmi Siteden Alınmıştır

Avrupa Uluslar Kupası adıyla başlayan Avrupa Futbol Şampiyonası'nın ikinci ve üçüncü turnuvalarında ev sahipleri gülerken, statüde değişiklikler yapılmaya başlanmıştı.
Sovyetler Birliği’nin zaferiyle sonuçlanan ilk Avrupa Uluslar Kupası’nın üzerinden iki yıl geçmişti ki bir sonraki şampiyonanın elemeleri başlamıştı. Organizasyona ilgi artmış, katılımcı sayısı katlanmıştı.
Almanya’ya 1954’te Dünya Kupası kazandıran teknik direktör Sepp Herberger, turnuvanın zaman kaybı olduğu konusundaki ısrarını sürdüredursun, Finlandiya tamamen ‘duygusal’ sebeplerden elemeleri pas geçmişti. Kıbrıs’ta ortalık karışıktı, İskoçya’da federasyon. UEFA’nın 33 üyesinden 29’u elemelere katılmış, Yunanistan kurada Arnavutluk ile eşleşince kupadan çekilmişti.
Statüye göre yine rakiplerini eleyen son dört takım şampiyonluk için buluşacaktı. Organizasyon, bu dört ülkeden birinde yapılacaktı.
İtalya’dan yarım düzine
Türkiye’nin rakibi zorlu İtalya idi. İlk maç için Bologna’nın yolunu tutan ay-yıldızlılarda hedef İstanbul’daki rövanş için iyi bir netice almaktı. Federasyon Başkanı Orhan Şeref Apak oyuncularına güven aşılamaya çalışsa da gök-mavililer karşısında savunmanın işleyip işlemeyeceği merak konusuydu.
İlk düdükle birlikte o zamanların Comunale Stadı’nda fırtına başlıyordu. Teknik direktör Spajiç’in defans taktiği sadece 15 dakika tutmuş, ilk yarı tabelada yazan dört bir manada her şeyin sonu olmuştu. Milan’ın efsane maestrosu Gianni Rivera ile Türk futbolu o gün tanışırken, Roma’nın forveti Alberto Orlando, Türkiye’nin ipini çekiyordu.
İtalya’nın altın çocuğu Rivera’nın iki, Orlando’nun dört golüyle karşılaşma 6-0 bitiyordu. Bologna’da çimlere gömülen ay-yıldızlılar, 27 Mart’ta formalite maçına çıkarken, karşılaşmadan sonra bozgun manşetleri atılıyordu. Mithatpaşa’daki rövanşı da Brezilya asıllı Sormani sayesinde kazanan gök-mavililer yoluna devam ederken, Türkiye ikinci turnuvaya da daha ilk turdan veda ediyordu. Yeniden teknik direktörlük koltuğuna oturan Sandro Puppo da dertlere derman olamamıştı.
Bir sonraki turda Sovyetler Birliği ile eşleşen İtalya, kolay teslim olmuştu. İlk Avrupa Uluslar Kupası’nı getiren Viktor Ponedelnik, yine iş başındaydı. Moskova’da yüz bini aşkın izleyici önünde avantajı eline geçiren Ruslar, Roma Olimpiyat Stadı’nda güle oynaya istediğini elde etmişti. Son şampiyon, sonradan İsveç’i de geçerek son dörde kalmıştı.

Bir önceki on yıla damgasını vuran Macaristan elemelerde ikinci baharını yaşıyor, Florian Albert ile Frenc Bene’nin işbirliğiyle yoluna devam ediyordu. Fransa’yı deviren Lajos Baroti’nin öğrencilerinin Avrupa Uluslar Kupası’ndaki performansı merak ediliyordu.

Şampiyonanın yolunu tutan üçüncü takım ise birçoklarını şaşırtmıştı. İskandinavya’nın İsveç’in gölgesinde kalan ülkelerinden Danimarka, elemelerde gösterdiği performansla göz doldurmuştu. Takımın ileri ucundaki Ole Madsen, turnuva yolunda ülkesinin attığı 19 golün 11’ine imza atmıştı. Son turda Lüksemburg ile eşleşen Vikingler, deplasmanda 3-3, kendi sahalarında da 2-2 berabere kalmıştı. O zamanlar dışarıda atılan gole bakılmadığından Amsterdam’da oynanan üçüncü maçı kazanan Danimarka vizeyi kapmıştı. Üç karşılaşmada atılan altı gole de imzasını kazıyan Madsen, kim bilir belki de bugün olsa çoktan kapışılmıştı.
picture

ispanya euro 1964

Görsel kaynağı: Resmi Siteden Alınmıştır

Kulüpler düzeyinde Şampiyon Kulüpler Kupası’na ambargo koymuş İspanya, Sovyetler Birliği ile eşleşince, elemelerden çekilmiş ve 1960 Uluslar Kupası’na gitme şansını tepmişti. General Franco’nun idaresindeki ülke elemelerde Romanya’yı geçtikten sonra İrlanda’nın kuzeyi, serbesti dememiş, adını son dörde yazdırmıştı.

İspanya’daki turnuvanın ilk maçında ev sahibiyle Macaristan Santiago Bernabeu Stadyumu’nda buluşmuştu. Boğalar’ın beyni Luis Suarez hafif sakatlığı nedeniyle tam randıman veremediyse de açılışta rol oynamıştı. Jesús María Pereda’nın golüne uzun süre karşılık veremeyen Baroti’nin öğrencilerinde sahne alan 19’luk delikanlı Bene, karşılaşmayı uzatmalara taşımıştı. Golde hatası olan Bask file bekçisi Jose Angel Iribar sonradan vites yükseltmişti. 115. dakikada sahne alan Real Madrid’in sağ dışı Amancio Amaro skoru ilan etmişti: 2-1.
picture

ispanya euro 1964

Görsel kaynağı: Resmi Siteden Alınmıştır

Camp Nou’daki yarı final randevusuysa tahmin edilenden kolay geçiyordu. Sovyetler Birliği, Danimarka’nın gözünün yaşına bakmazken, Torpedo Moskovalı Valeri Voronin perdeyi açıyordu. Pazartesi attığı golle 1960’ta kupayı getiren Bay Pazartesi Ponedelnik farkı artırıyor, Valentin Ivanov skoru ilan ediyordu: 3-0.
Üçüncülük maçında Macaristan ile Danimarka kozlarını paylaşırken, tribünlerde ise inlerle cinler top oynuyordu Camp Nou'da. Çok az kişinin izlediği mücadelede Bene favoriyi öne geçiriyordu. Son dakikalarda fileleri bulan Carl Bertelsen İskandinavları sevindirse de uzatmalarda sahne alan Deszö Novák fişi çekiyordu. Ferençvaroş’un savunma oyuncusu biri penaltı, diğeri frikik olmak üzere iki duran topla Macaristan’ın Avrupa üçüncülüğünü ilan ediyordu.

Franco’nun muradı
21 Haziran 1964’te Bernabeu’da buluşmuştu finalistler. General Franco’nun bir önceki kupanın elemelerinde siyasi gerekçelerle Sovyetler Birliği’ne göndermediği İspanya, komünistler karşısında faşist liderinin gözlerinin önünde, on binlerce taraftarının desteğiyle zafer kovalıyordu.
Müthiş başlamıştı karşılaşma. Henüz dakikalar 6’yı gösterirken Boğalar öne geçmişti. Suarez’in sağdan ortasını Sovyet savunması sektirince, top önünde biten Pereda, yarı finalde yaptığı gibi çilingir rolüne soyunmuştu. Lev Yaşin’in yapabileceği hiçbir şey yoktu. Hemen iki dakika sonrasında tabela eşitlenmişti. Tatar Galimzyan Khusainov kendisine çok sert giren rakibine aldırış yapmadan can havliyle vurduğu top filelerle buluşmuştu. 84. dakikada yine sağdan yapılan ortaya kafayı yapıştıran Marcelino Martinez, başta Franco olmak üzere İspanya’yı havaya uçurmuştu. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca, İspanya ikinci Avrupa Uluslar Kupası’nın sahibi olmuştu.
Tesadüfün böylesi, Marcelino Martinez üç gün sonra da Camp Nou’da oynanan Fuar Şehirleri Kupası finalinde sahne almış ve bu sefer 83. dakikada attığı golle Valencia karşısında Real Zaragoza’yı zafere taşımıştı. Tabelada yine 2-1 yazması şaka gibiydi…
*Kasım 2011 tarihli Tam Saha Dergi'nin 84. sayısından alınmıştır.
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Benzer Konular
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam