Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Atkı açtı, işinden oldu

Eurosport
TarafındanEurosport

Güncellendi 13/01/2011 - 13:40 GMT+2

Dün, başkanlar Türk Telekom Arena'yı ziyaret ederken, bir işçi arkadaşıyla beraber Galatasaray ve Fenerbahçe atkısı açan işçilerden Fenerbahçeli olanının bugün itibariyle işine son verildi. Bu düşündürücü olayı, Cem Dizdar, Alp Ulagay, Tan Morgül ve haberi bugün kaleme alan Cem Kerpiççiler'e sorduk.

galatasaray, fenerbahce, atki, 2011

Görsel kaynağı: AA

Türk Telekom Arena'da dün yaşanan bir olay, emeğin, emekçinin ve belki de tek eğlencesi tuttuğu futbol takımı olan bir işçinin, birçok kesim tarafından yok sayıldığını gözler önüne serdi. Belki, bugün yükselen seslerden sonra Fenerbahçeli işçi arkadaş işine geri dönecek. Ama zihinlerdeki düşüncelerin aynı kalacağı gerçeği değişmeyecek.
Bu olayı, Cem Dizdar, Alp Ulagay, Tan Morgül ve Cem Kerpiççiler'e sorduk...
"Nereden baksan tutarsızlık"
Milliyet yazarı Cem Dizdar ise, stadyumların kutsal bir mabet olarak anılmasının tehlikeli olduğunu söylerek şunları kaydetti:
"Aslında pek fazla görüş verecek bir şey yok bu konuda. Memleket olarak şuurumuzu hızla kaybediyoruz.
Bir emekçi, sadece tuttuğu takımın atkısını açıyor diye işten çıkartılıyor... Sanırım bu olayın gerisinde, stadyumları 'mabet', kutsal bir yer olarak tanımlamak yatıyor. İnsanların hayatlarında kutsal değerler vardır elbette ama her şeyi bir kutsal haline dönüştürünce bir akıl tutulması yaşanmaya başlanıyor.
Düşünsenize, Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ya da diğerleri için kutsal yerler, statlar, renkler yaratılıyor. Sanırım bu da insanların akıl sağlığını zorluyor.
"Madem Türk Telekom Arena o kadar kutsal bir yer olarak görülüyor, o zaman Yıldırım Demirören ve Aziz Yıldırım o çimlere neden bastı?" sorusu geliyor insanın aklına ister istemez.
Şimdi o stadyumun yapımında emeği geçen herkes Galatasaraylı mı? Orada bir çok farklı siyasi görüşten, farklı takım aidiyetlerinden insanların emeği var. O Fenerbahçeli işçi arkadaş, Galatasaraylı arkadaşıyla birlikte atkı açtıysa bundan ne gibi menfi bir sonuç çıkabilir? Bunun kime zararı var? Bir adam çalıştığı yerde, "Buranın yapımında benim de terim var" dediği bir yerde kendi kavlince bir gülücük bırakmaya çalışıyor hayatına, hayatımıza... O iki işçi yan yana emek harcayıp o stada gidecekler için birlikte çalışmadı mı? Aslında mesele futbola bir oyun, kültür ve mizah olarak bakabilmekte. Futbol mizahtan uzaklaşınca paranoyak-şizofrenik tutumlar ortaya çıkıyor. Bu olay, Ahmet Kaya’nın şarkıda söylediği gibi “Nereden baksan tutarsızlık” durumu. Düşün ki, bu hastalıklı hal üzerine biz bile bir şeyler söyleyerek birbirimizi hasta ediyoruz... Ve devamında hastalık çığı gibi büyüyor!"
"En ufak şakalara tahammül gösterilmiyor"
HaberTürk gazetesi yazarı Alp Ulagay ise şu şekilde konuştu:
"Galatasaray kulübü sadece saha içinde değil, saha dışında da geleneksel ilkelerini sarsan kararlarla yönetilmeye devam ediyor. Salı günü kulüp başkanları için düzenlenen stadyumu turu sırasında bir işçinin hem de Galatasaraylı arkadaşının yanında Fenerbahçe kaşkolu açması bile düşmanca bir tavır gibi algılanıyor. Son yıllardaki başarısızlıklar yüzünden böyle küçük bir olay bile espriyle ya da en kötüsü basit bir uyarıyla geçiştirilecek yerde, işçinin kovulmasıyla sonuçlanıyor. Aslında, şaşırtıcı değil. Türkiye'deki birçok kurumdaki gibi Galatasaray'da da sürekli başarsızlıkların sebepleri dışarıda aranıyor. En ufak eleştiriye ve böyle şakalara tahammül gösterilmiyor. Tek dileğim işçinin en kısa sürede daha iyi bir iş bularak çalışma hayatına dönmesi."
"Bu konunun takip edilmesi gerekiyor"
Tan Morgül ise, U17 maçından sonra söylenenlerin bu olayla bir anlamı kalmadığının altını çizerek, "Bu duruma ne denebilir ki? Kardeşlikten bahsediyorlar, sonra da böyle bir şey yapıyorlar. Bir kere, bir insanı uyarmadan işten atmak ne demek oluyor? Bu konuyu kamuoyunun ciddi ciddi takip etmesi gerekiyor. Galatasaray yönetiminin de bu konuda bir açıklama yapması lazım. Bu öyle havada kalacak bir durum değil. Şu olaydan sonra, U17 maçının ardından söylenen şeylerin bir anlamı kalmıyor. Ama bu zihniyet önce özür diler, sonra da gider Lefter’e geçmiş olsun diler." dedi.
"Bu bir fırsattı"
Haberi medyaya taşıyan Posta.com.tr yazarı Cem Kerpiççiler, bu olayın bir fırsat olduğunu ifade ederek, "Türk sporundaki şiddetin konuşulduğu şu günlerde, Türk Telekom Arena’nın açılışında iki tane işçinin yaptığı bu güzel hareket bir fırsattı aslında. Bizim beklentimiz, Adnan Polat ve Aziz Yıldırım’ın o iki işçinin yanına gidip el sıkışmasıydı. İhtiyacımız olan da buydu. Fenerbahçeli işçinin işine son verilmesi ise işin bambaşka bir boyutu. O stat için gece gündüz çalışan işçilerin beş dakikalık keyfine bile tahammül edemediler" şeklinde konuştu.
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Benzer Konular
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam