Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Almanya Ligi - Jürgen Klopp: Bir tutku hikayesi

Eurosport
TarafındanEurosport

Güncellendi 21/05/2013 - 11:38 GMT+3

Borussia Dortmund'un nev'i şahsına münhasır teknik patronu Jurgen Klopp, kapsamlı bir röportaj verdi.

Jürgen Klopp - VfB Stuttgart vs Borussia Dortmund - Bundesliga 2012/2013 (Reuters)

Görsel kaynağı: Reuters

Borussia Dortmund'un başarılı teknik direktörü Jürgen Klopp ile Guardian Gazetesi'nden Donald McRae bir röportaj gerçekleştirdi. İşte o açıklamalardan öne çıkan satırbaşları.
"Ben futbol oynarken cumartesi günleri maçlarımıza 800 kişi geliyordu. Sahada ölsek ne kimsenin haberi olurdu ne de cezanemize birisi gelirdi. Ama biz kulübü seviyorduk. Aynı şeyi şimdi Dortmund'da da hissediyoruz.
Mainz'dan 18 senenin sonunda ayrıldığımda, verdikleri veda partisi bir hafta sürmüştü. Orda çok tutkulu çalışıyordum işime kendimi çok kaptırıyordum. Ayrılınca yeni işimde böyle olmaması gerektiğini çünkü bunun sağlıksız olduğunu düşündüm. Ancak Dortmund'a geldikten bir hafta sonra da aynı tutkuyu hissetmeye başladım.
Bayern Münih'in Barcelona'nın yaptığı gibi bir domoniasyon yaratmak istediğini anlıyorum. Paraları var ve bu başarı için önemli. Ancak para başarıyı garanti etmiyor. Bizim kulübümüz onların kullanabileceği bir süper market değil. Bizim de paramız var ancak biz başarıya Real Madrid'in veya Bayern'in ulaştığı yoldan ulaşmayacağız.
Kagawa gittiği zaman birbirimize sarılıp 20 dakika ağlamıştık. O benim gördüğüm en iyi merkez orta saha oyuncusu. Ayrıca golü koklama yetisi de çok yüksek. Onu Manchester United'da kanatta görmek can yakıcı. Eğer futbolcular yeteri kadar tutkulu olup burada kalırlarsa biz de dünyanın en büyük takımlarından birisi olabiliriz.
18 yaşında bütün dünyayı gezmek istiyordum. Ancak o günden beri sadece Mainz ve Dortmund oldu hayatımda. İnsanlar başka yerlere gitmek istiyor ancak sonrasında görüyorlar ki gittileri yer geldikleri yer gibi değil. Götze'nin transferini duyduğumda, kalp krizi geçirdiğimi sandım. Genel menajer Michael Zorc antrenman sahamızda bana doğru geliyordu, sanki birisi ölmüş gibiydi. Bana durumu söyledi ve konuşmak isteyip istemediğimi sordu. Ben de gitmek zorunda olduğumu söyledim. Bu haberi aldığım günün akşamında eşim ile sevdiğimiz bir aktörün filminin galasına davetliydik. Eve gittim ve ona dışarı çıkabilecek halde olmadığımı söyledim. Kulüpten birileri arayıp buluşup konuşmak istediklerini söyledi. Ancak onlara yalnız kalmak istediğimi ve yarışa yarın kaldığım yerden devam edeceğimi ilettim.
Almanya 2. Ligi'nde olmamıza rağmen Mainz ile liberosuz 4-4-2 oynayan ilk takım biz olduk. Arrigo Sacchi'nin Milan'da yaptığı işlerin videosunu saatlerce izledik. Çok çalışarak bu taktiği benimsedik. Sonunda biz de anladık ki taktik diziliş sayesinde daha iyi takımları yenmek mümkün oluyor.
Mainz ile 2004 yılında bir sezon başı kampına gittik. Takım ruhundan bahsedebilirsiniz veya onu yaşayabilirsiniz. İsveç'te elektrik olmayan bir bölgeye gitik. Yanımıza yiyecek almadık. Böylece kendileri balık tuttular. Birkaç kişi takıma idman yaptırmanın daha faydalı olacağını düşünüyordu. Ancak ben onlara birlikte her şeyin üstesinden gelebileceklerini göstermeye çalıştım. Yardımcılarımdan birisi kesinlikle gerizekalı olduğumu düşünüyordu.
Bazıları oyuncularımın bana Kloppo demesinden rahatsız bunu saygısızlık olarak görüyorlar. Hatta bu yüzden bazıları beni takımlarına uygun bile bulmadı. Ancak yaşabileceğim bir şey yok. Ben Mainz'da bir anda teknik adam oldum ve futbolcuların hepsi arkadaşımdı onlardan bana Sir demelerini istemedim."
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam