Play-off’a doğru

Bu sezonun sonunda akılda kalacakların başında Neven Spahija’nın basın toplantıları en üst sırada yer alacak herhalde. Basın toplantısını okursanız daha sonrasında ne maç yazısı ne de yorumunu takip etmeniz gerekiyor. Oldukça iyi bir şekilde kelimelere döküyor Spahija. Tek sorun bunun neden maç içine yansımadığı. Oldukça kötü geçen bir senede play-off’ta en azından ilk turda ev sahibi avantajını elinde bulundurmak erken tatile çıkıp çıkmamak arasındaki ince çizgi olabilir. Hemen üstündeki Beşiktaş Milangaz’a zaten ikili averajda kaybetmiş bir takımın umudunu son haftaya taşımak için tüm gücüyle oynaması beklenir normal şartlarda.

Aslında Anadolu Efes karşısında oldukça etkili girdi Fenerbahçe maça. Ama yaşlanan ve eriyen kadronun bu sene en büyük handikapı olan kapıyı kapatmak gene sorun oldu. Fark çift hanelere yaklaştıkça Efes cevap verdi. Fakat bunda sarı-lacivertlilerin ani panik havası büyük etken oluyor. Son dört dakikaya önde girmeyi başardı Spahija’nın takımı. Sonrası ise kabus. Son hücumlardaki verimsizlik, Doğuş Balbay’ın ekstra hücum performansı Fenerbahçe’yi play-off’ta misafir takım sıfatına mahkum etti.

Efes cephesinde ise inişli çıkışlı grafik sürüyor. Bunu hafta hafta olarak değil de maç içinde dakika dakika olarak düşünmek gerekir. Karşılaşmaların belli bölümlerinde durdurulamaz bazı bölümlerinde ise küm düşmekten son anda kurtulmuş bir takım oluyor lacivert-beyazlılar. Fenerbahçe karşısında da arka alandan verim alamayınca pota altına yöneldiler. Batista ve Savovic’in oyun zekası pek çok oyun kurucuyu kıskandıracak düzeyde olunca 69 sayının 32’si bu ikiliden geldi. Doğuş’un form tutması ve Kerem Tunçeri’den süre alması Efes’in sezon sonu kupaya uzanmasını sağlayabilir.

Uzatma kabusu
Sezonun sonu yaklaştıkça Galatasaray Medical Park vites küçültmeye başladı. Bu planlanan bir olay mı yoksa yorgunluk ve Shipp’in yokluğu mu soru işareti. Eğer plan doğrultusunda ve play-off’ta tekrar tempo yapabilecek durumdalarsa şampiyonluk sarı-kırmızılılara çok yakın. Ama eğer ikinci neden doğruysa kısa zamanda toparlanmaları gerekiyor. Önce Mersin, üstüne Erdemir karşılaşmaları uzatmaya gitti. İlki kaybedildi, ikincisi kazanıldı ama asıl problem altı maç sonu topundan sadece birince istenilen gerçekleşti. Oktay Mahmuti’nin faul stratejisi sene başından beri çok konuşulsa da savunmasıyla buraya gelen bir takımın kendi karakterine güvenmemesi kafa karıştırıcı olabiliyor.

Sarı-kırmızılılarda asıl sevindirici nokta Jaka Lakovic’in play-off yaklaştıkça büyüyen performansı. Zaten Lakovic’ten normal sezonda Antalya maçını kazandırmasını beklemekti belki de yanlış olan. Sene başındaki Euroleague elemeleri, sezon içindeki büyük maçlar düşünüldüğünde Lakovic’in play-off’ta Galatasaray’ın en büyük silahı olmasını beklemek abes değil.

Arroyo ile mutlu yarınlar
Sezon başı Deron Williams, Semih Erden ile oluşturulan kadro her ne kadar kağıt üstünde nefes kesse de, Beşiktaş Milangaz’ın bugünkü kadrosu şampiyonluğa daha yakın. Rotasyon sorunu baki kaldı belki de ama artık bir oyun karakteri ve oturmuş sistemi var siyah-beyazlıların. Can Akın’ın kaybı onları çok etkilese de Arroyo o kadar iyi bir sene geçiriyor ki, play-off boyunca hiç çıkmadan oynasa şaşıran olmayabilir. Erwin Dudley’in Türk pasaportuyla oynaması saha içinde oyuncu tercihlerinde Ergin Ataman’ın en büyük yardımcısı durumunda. Onun performansı iyi olduğu sürece sıkıntı yaşamayacaktır Beşiktaş. Ama ondan verim alamadıklarında yabancı sınırına takılıyorlar ve istedikleri basketbolu sahaya yansıtamıyorlar.