Futbolsuz haftanın ilacı

Futbolda milli maç araları geldiği zaman Türkiye nüfusunun büyük bir oranı için hafta sonları hayalete döner. Sabah kalkınca günün programını yaparken kafalar karışır, akşamları dışarı biraz daha erken çıkılır. Sohbetlerde futbolun dozajı azalır. Bir de üzerine A Milli Futbol Takımı insanı futboldan bu kadar soğutursa muhabbetlerin de bir yerden sonra tadı kaçar.

Bu kadar futboldan uzak geçirilen haftalarda yıllardır gururla “ikinci en önemli sporumuz” bayrağını taşıyan basketbol devreye girer. Galatasaray Medical Park-Anadolu Efes karşılaşmasının futbolsuz bir haftaya denk gelmesi basketbol tanrılarının dikkat çekme çabası olabilirdi.

Ligin iki yenilmezi, iki Euroleague temsilcisi, iki en kaliteli kadro karşı karşıya geldi. Galatasaray Medical Park, Anadolu Efes’i Abdi İpekçi’de ağırladı. 12.000 kişilik salon tıklım tıklımdı. Ki Abdi İpekçi Spor Salonu’na gitmenin de İstanbul’dan Viyana’ya gitmekle aynı zorlukta olduğunu yola çıkanların pek çoğu da biliyordu.

Sahadaki mücadele tek kelimeyle harikaydı. Yılın maçları kategorisine girecek olan karşılaşmada her şey vardı. Takımların ve oyuncuların iniş-çıkışları, müthiş savunma gösterileri, iki el üzerinden sayılar, bomboş kaçan şutlar, sürekli değişen momentum, koçların yerinde ve yerinde olmayan müdahaleleri... Efes çok da üstün olmadığı maçtan galibiyetle ayrıldı. Burada Kerem Tunçeri’ye yer vermek gerek. Zira kısa rotasyonunda onun dışında takımına katkı veren olmadığı gibi kritik yerlerde müthiş sorumluluklar aldı Kerem.

Galatasaray ise yine klasikleşmiş bir şekilde çok iyi mücadele etti. Kendisini yerden yere atanlar yine çoğunluktaydı. Mücadele, çoğu maçta galibiyet için yeterli olabilir. Ama boş şutlar kritik yerlerde girmiyorsa Efes gibi üst düzey rakipler karşısında galip gelinemiyor.

Fenerbahçe Ülker?!?!?!
Hafta arasında Bilbao’yu deplasmanda yenen Fenerbahçe Ülker ise Türk Telekom deplasmanındaydı bu hafta. İspanya’da yine iyi oynamamıştı FKanarya ama galibiyetin bu kadar kötü bir dönemlerinde en azından onlara güven vermesini beklerdik.

Ama sarı-lacivertliler o kadar dağınıktı ki karşılarında Telekom değil de Hacettepe olsa yine sonuç değişmezdi gibi. Telekom maçın başında pota altında çadırını kurdu. Bir daha da çıkmadı. Fenerbahçe’nin oyunu dengeleme çabaları her seferinde Ukic’in yokluğunda Jerrels’ın savruk ellerinden döndü. Fenerbahçe’nin en iyisi Engin Atsür iyi olduğu zamanlarda Tanjevicvari bir şekilde Spahija tarafından kenara alındı.

Mehmet Okur-Kaspars Kambala-Ali Karadeniz (Michael Wright daha güzel ya ama neyse) üçlüsü 83 sayının 63’üne imza attı. Ki Memo son çeyrek yaptığı ikinci kasti faulden sonra atıldı. Yine de bir şey değişmedi Mehmet Okur atıldıktan sonra. Konuk takımda kimse kafa olarak Ankara’da olmayınca 19 sayılık fark da kaçınılmaz son oldu.

Lokavt bitmezse Beşiktaş şampiyon mu?
Dörtte dörtle lige başlayan Beşiktaş Milangaz bu hafta da deplasmanda Mersin BB’yi 98-82 ile geçti. Siyah-beyazlıları beş haftada savunma yaparak durdurabilecek bir takım çıkmadı. Henüz Galatasaray-Efes-Fenerbahçe üçlüsünden herhangi birinle oynamadılar. Ama şu an her takımın canının yakabilecek kapasitedeler.

Bunun baş sorumlusu tabii ki Deron Williams. Bu hafta da 28 sayı attı, beş asist yaptı, müthiş smaçlar vurdu, iki takıma da hükmetti. Tabii ki çok tartışılabilir ama NBA’deki oyun kurucular arasında Deron Avrupa basketboluna en kolay uyum sağlayabilecek yıldız olabilir. Ortalama bir savunmacı, üçlük tehdidi çok yüksek, penetreleri zaten tartışılmaz. Erceg, Hawkins gibi yanındaki oyuncular da ortalama bir isabet oranı tutturunca Beşiktaş her maçını kazanabilecek kapasiteye geliyor.

Başka başka...
Sezona yeni yeni ısınan Banvit haftanın eğlenceli maçında Tofaş’ı yenmeyi başardı. İki takım da ara ara savunmayı unuttu. Ki skor zaten 96-85. Ama oldukça keyifli bir mücadeleydi. Banvit’te skor iyi oldukları her zamanki çok kişiye dağıldı. Tofaş’ta ise ilk haftadaki sekiz asistinden sonra haber alamadığımız 16’lık Kenan Sipahi 9 sayı 4 asistle oynadı. Gıpta ederek izlemeye devam.

Trabzonspor da ligdeki ilk galibiyetiyle bu hafta tanıştı. Dar bir kadro ve bütçeyle onur mücadelesi veren bordo-mavililer, yine benzer durumdaki Olin Edirne’yi deplasmanda yendi.