NBA'de yeni sezon heyecanı başlıyor! İşte 17-18'e ön bakış

Hem somut hem de osyut bağlamda çok hareketli geçen bir sezonun ardından NBA'de 2017-18 sezonu geldi çattı. Yaz aylarının çoğunu meşgul eden Kyrie Irving takasının ardından gecenin 3'te oynanacak Cleveland - Boston maçıyla beraber açılması, son yıllardaki en yüksek mücadele ortamının olması beklenen bu sezona başlamak için muazzam bir alternatif.

Önce geçmişe gidelim. Kevin Durant, Stephen Curry, Klay Thompson ve Draymond Greenli, belki de NBA tarihinin en iyi kadrosuyla Cleveland Cavaliers'ı devirerek şampiyon olan Golden State Warriors, bu sezon da favori olsa da, işi bu sezon o kadar da kolay olmayacak. Batı Konferansı öyle bir hal aldı ki, San Antonio Spurs ve Los Angeles Clippers dışında hemen her takım kadrosunu bir ölçüde geliştirdi. Sezonu triple-double ortlaması ile (!) tamamlayan Russel Westbrook, yeni sezonda Doğu Konferansı'ndan iki MVP Paul George ve Carmelo Anthony ile aynı takımda oynayacak. Teksas'a indiğimizde Houston, sezonu 11.9 ortamala ile asist kralı olarak tamamlayan James Harden'ın yanın Chris Paul (?) gibi bir dehayı takviye etti. Artık yıldız adayı statüsünden çıkıp şimdiden ligin en iyi oyuncuları arasına giren 22 yaşındaki Karl-Anthony Towns'lu Minnesota, Doğu'dan iki All-Star Jimmy Butler ve oyun kurucu Jeff Teague'i kadrosuna kattı. Denver, yine bir Doğu All-Star'ı Paul Millsap'i Nikola Jokic'in aynına monte etti. Utah Jazz ise Gordon Hayward'ı kaybetmesine rağmen Rudy Gobert gibi dominant bir uzunun en çok isteyeceği oyun kuruculardan olan Ricky Rubio'yu kadrosuna kattı. (Gobert ile Rubio bir maçta ortalama kaç kere pick and roll yapar?)

Bu kadar All-Star'ı koparılıp Batı'nın çorak topraklarına kaçırılan Doğu Konferansı'nda ise işler son birkaç yıldır olduğu gibi kesat. Fakat, yazın en çok konuşulan olayı burada. Normal sezonu geçen sene ilk sırada bitiren Boston, normal sezonu ikinci bitirip playofflarda konferans şampiyonu olan Cleveland'ın yıldız oyun kurucusu Kyrie Irving'i çalkantılı bir takas döneminin ardından Isaiah Thomas, Jae Crowder, Ante Zizic ve iki seçim hakkı karşılığında takas etti. Batı'daki yıldızların çokluğundan orada hak ettiği değeri göremeyen Utah Jazz'in forveti Gordon Hayward'i de kadrosuna katan Boston, artık (bu yıl olmasa bile) yakın bir zamanda NBA şampiyonluğu adayları arasında yer alabilecek bir takımın temellerini kurdu.

Cleveland ise nokta atışlar yaptı. Irving takası ile gelen Isaiah'ın yanı sıra eski MVP Derrick Rose ile Jose Calderon'u kadrosuna katan Cleveland, daha önce yaşadığı, LeBron James'in de sert bir şekilde belirttiği oyun kurucu eksikliğini en azından temelde çözmüş gibi duruyor. Yine Boston takasından gelen Jae Crowder defansif anlamda ve üç sayı tehdidi ile çok büyük fark yaratması beklenen oyunculardan olurken, bana göre, ligin bu sezon sonundaki kaderini belirleyecek hamle en son geldi: Dwyane Wade. Miami Heat günlerinden sonra Chicago Bulls'a geçen fakat orada da istediğini alamayan Wade, beraber şampiyonluk yaşadığı eski takım arkadaşı ve en yakın kişisel arkadaşlarından James'in yanına gidebilmek için dolgun kontratından vazgeçti ve Cleveland ile imzaladı. Wade, normal sezonda Cleveland'a inanılmaz şeyler getirecek birisi değil. (Zaten mevcut Doğu Konferansı'nda gerek de yok) Fakat playofflarda, hele ki Boston - Los Angeles Lakers rekabetinden sonra günümüzün en büyük rekabeti haline gelen Golden State-Cleveland finalinde Wade, şampiyonu değiştirebilecek kalitede bir oyuncu. Özellikle Irving'i kaybeden Cleveland'ın bu sezon tekrar finale çıkacağını, fakat Golden State'e karşı maç bile kazanamayacağını düşünüyordum. Fakat, tüm NBA tarihinin en iyi 3 şutör guardından birisi olduğunu düşündüğüm ve sayısız başarısı olan Wade, beklentilerimi değiştirdi.

Ayrıca, milli gururumuz Cedi Osman da NBA havuzuna Cleveland'da mekanın en havalı abileriyle beraber giriyor. Onun için bundan daha iyisi olamaz. Maç başına 5 dakika süre alsa bile (en az) 1 yıl Wade, LeBron, en genç MVP olan Rose ve Kevin Love ile beraber antrenmanlara çıkacak.

Cleveland ve Boston'ın Doğu'daki diğer takımlarla arası hayli uçuk. Toronto, Milwaukee ve Washington belirli önderler eşliğinde 3 4 ve 5. sırayı tamamlayacaktır. Fakat ileride Doğu'da yukarıları ve konferans finalleirni tehdit eder hale gelmeleri için kesinlikle fark yaratan oyuncu ihtiyaçları var.

Batı konferansı'nda Golden State her takımdan bir adım önde. Finallere çıkamaması çok büyük bir sürpriz olur. Doğu'da ise Cleveland-Boston konferans finali neredeyse kesin. Aynı şekilde daha komple bir takım haline gelen Cleveland, yine finale çıkacaktır. Şampiyonluk için %50 Golden State %50 Cleveland diyorum. Üçüncü bir takım yok.

Konferanslarda playoff sıralama tahminim

Batı Konferansı'nda ilk 8'ime giremeyen takımlardan New Orleans Pelicans ve Los Angeles Clippers, Portland Trail Blazers ve belki Los Angeles Lakers bile Doğu Konferansı'nda olsa zorlanmadan Cleveland ve Boston'ın arkasında yer alacak takımlardan olurdu. Bu da Batı'daki yoğunluğu ve belki de şanssızlığı gösteriyor. Batı'da 8-9-10-11-12-13 sıraları inanılmaz bir savaşa sahne olacak.

Önemli tarihler
17 Ekim: Lig başlangıcı
7 Aralık: NBA Meksika Günü: Brooklyn Nets - Oklahoma City Thunder
9 Aralık: NBA Meksika Günü: Brooklyn Nets - Miami Heat
11 Ocak: NBA Londra Günü: Philadelphia 76ers - Boston Celtics
8 Şubat: Takas son günü
16-18 Şubat: NBA All-Star haftasonu
11 Nisan: Normal sezon sonu
14 Nisan: Playoff sezonu başlangıcı
30 Nisan / 1 Mayıs: Konferans finalleri başlangıcı
15-16 Mayıs: NBA finalleri başlangıcı
21 Haziran: 2018 NBA Draftı

Ödüller için adaylar
Yılın oyuncusu (MVP): LeBron James (Cleveland) Plase: John Wall (Washington)
Önce Golden State karşısında finalde yetersizlik, daha sonra yazın Irving'in Boston'a gitmesi... LeBron'un tekrar MVP olabilmesi için gerekli mental koşullar hazır. LeBron'un MVP olması için gereken tek şey bunu istemesi.
John Wall ise Washington'ın mutlak lideri ve takımını 25 sayı 10 asist ortalamaları ile Doğu'da üçüncülüğe taşıması onu MVP yarışına çok rahatlıkla sokacaktır.

En çok gelişme kaydeden oyuncu (MIP): Rudy Gobert (Utah) Plase: Myles Turner (Indiana)
Defansif anlamda ligin en iyi oyuncularından olan (bana göre en iyisi) Gobert, geçen sezon ofansif anlamda yapabileceklerinden ufak ışıklar verdi. Bu sezon ise takımın 1. skor opsiyonu Hayward artık yok ve Rubio gibi onu en iyi besleyebilecek oyunculardan birisiyle beraber.
Myles Turner harika bir yetenek ve Rudy Gobert ile çok benzer hikayeye sahip. Indiana'dan Paul George gitti ve Myles Turner şu anda takımın 1 numaralı hücum gücü.

En iyi altıncı oyuncu: Lou Williams (Los Angeles Clippers) Plase: Andre Iguodala (Golden State)
Chris Paul'u kaybeden Los Angeles Clippers'ta, NBA kariyeri 6. adamlıkla geçen Lou Williams özellikle skor anlamında büyük katkı sağlayacaktır.

Yılın defansif oyuncusu: Draymond Green (Golden State) Plase: Rudy Gobert (Utah)
Hayward Utah'tan ayrılmasa seçimim Gobert olurdu fakat Fransız pivot artık hücumla uğraşacak. Draymond, üst üste 3. yılın defansif oyuncusu ödülünü rahatlıkla kazanacaktır.

Yılın çaylağı: Lonzo Ball (Los Angeles Lakers) Plase: De’Aaron Fox (Sacramento)
Ball, Los Angeles Lakers'ta sahaya çıktığı ilk dakikadan itibaren takımın lideri konumunda olacak. 8-9 asist aralığında bir ortalama yakalamasını bekliyorum ve bu ona büyük ölçüde yılın çaylağı olması için yetecek.