Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Andrea Trinchieri: Fenerbahçe'ye karşı planımız... / Özel Röportaj

Eurosport
TarafındanEurosport

Güncellendi 13/12/2012 - 14:03 GMT+2

Cantu koçu Andrea Trinchieri, Euroleague'de her şeyin belli olacağı Fenerbahçe Ülker maçı öncesi takımını, kariyerini ve Avrupa basketboluna bakışını Eurosport Türkiye'ye anlattı.

2010-11 Serie A Bennet Cantù Andrea Trinchieri

Görsel kaynağı: Resmi Siteden Alınmıştır

Fenerbahçe ile Cantu'nun grupların kader maçına çıkması artık bir klasik halini aldı. Geçen sene de son maçta karşı karşıya gelmiştiniz. Neler düşünüyorsunuz?
Evet ama bu sezon farklı bir senaryo var. Geçen sezon uzatma sonucunda İstanbul’da yenilmiştik ama Desio’daki maça Top 16’yı daha önceden garantileyerek çıktığımız için durum şimdiye oranla biraz farklıydı. En basitinden, iki takımı geçen seneyle karşılaştırdığımızda sadece dört tane oyuncunun ve bir koçun aynı kaldığını görüyoruz. Sırf bu detay bile majör değişikliklerin yansıması. O günler geride kaldı.
Aynı kalan tek bir şey var. Herkesin diline pelesenk ettiği ribaund problemi. Fenerbahçe Ülker'e karşı nasıl bir plan hazırladınız?
Ben bir koçun en önemli görevinin, rakamları doğru yönden analiz etmek olduğunu düşünüyorum. Fenerbahçe özelinde bu konuyu konuşacak olursak Simone Pianigiani bence sistemini savunmadaki agresiflik temelinin üzerine kuruyor ve bu da gayet doğal biçimde uzunları çemberden uzaklaşmasıyla sonuçlanıyor. Üzerinde konuştuklarımız gerçekleştiğinde de biz ribauntlarda üstünlük sağlayabiliriz.
Maç konusunda ise benim odaklandığım tek bir nokta var, o da Türk oyuncular. Bence farkı onlar yaratacaklar. Emir, Ömer ve Oğuz belki şu anda kariyerlerinin en iyi basketbolunu oynamıyorlar ama hâlâ iyiler. Bu nüans önemli. Türk oyuncu grubunun maçta önemli bir performans göstermesini bekliyorum.
Cantu, takım halinde oynamaya çalışan, bireysel anlamda oyuncuların çok fazla öne çıkmadığı bir hüviyete sahip. 40 dakikalık oyunda fazla iniş çıkışlar yaşamadan, performansımızı dengede tutarak maçları kazanmaya çalışıyoruz. Burada bulunduğum süre içerisinde de hem hücumda hem de savunmada oyuncuların birbirine yardım ettiği bir yapı oluşturmaya çalıştım. Ancak bugün farklı bir maç olacak ve evet, bunu biliyoruz. Daha güçlüler ama biz takım hüviyetimizi koruyacağız.
Cantu'nun Avrupa geleneği 70'li yıllara dayanıyor. O dönemlerde Avrupa çapında büyük başarılar elde eden bir kulübün başındasınız. Bu nasıl bir his?
70’ler artık çok uzakta kaldı. O yıllarda Cantu’nun elde ettiği başarıların sayılacağını pek zannetmiyorum. Elbette bunun geçerli olmasını dilerdim ama dediğim gibi bu çok da mümkün değil. Sanki bana iki farklı takımmış gibi geliyor.
picture

andrea trinchieri, interview, roportaj, eurosport, cantu

Görsel kaynağı: Eurosport

Avrupa basketbolunda artık devir değişti. Şimdi gerçeği konuşalım ve Fenerbahçe Ülker’in en etkin güçlerden biri olduğunu kabul edelim. Evet, öyleler. Biz ise aynı bu sezon olduğu gibi, her yıl makul bir bütçeyle beraber Euroleague’e katılma hakkı elde etmeye çalışıyoruz. İki sezondur Euroleague’deyiz mesela. Geçen sezon Top 16’ya kalmayı başardık, bu yıla baktığımız zaman da son maça gelindiğinde hâlâ şansımız sürüyor. Gruptaki bütün takımlar Avrupa tecrübesi olan, önemli ekipler. Ben bu takvim yılı özelinde harika bir iş çıkarttığımızı düşünüyorum.
Ben burada kalmayı seçtim, belki harcayacak çok paramız yok ama sahip olduğumuz şey sadakât. Güvenilir ve daha önceden söylediğim gibi stabil bir kulübüz. Belki kadromda Bo McCalebb, Romain Sato, David Andersen ve Emir Preldzic yok ama sahip olduğum oyuncular üzerindeki forma için mücadele veriyorlar. Cantu, işini yapmak isteyen koçlar için kıtadaki en sağlıklı yerlerden biri. Bunun için minnettarım.
Cantu’nun Avrupa geleneğini geri getiren isim olarak tanımlayabiliriz sizi. Kulübe nasıl bir gelecek biçiyorsunuz?
Şu anda Avrupa’daki etkin güçlerle Cantu’nun arasında büyük bir fark var. Biz kendimizi “orta seviye” bir takım olarak nitelendirebiliriz. CSKA takvim yılına her zaman iddialı girer, Real ve Barcelona da aynı şekilde Euroleague şampiyonluğunu hedefleyerek sezona başlar. İki veya üç Türk takımını, her sene, tabii ki bu gruba dahil edebiliriz. Yani söylemek istediğim, bu yapıdaki kulüplerle Cantu arasındaki farkın her zaman var olduğu. Ekonomik kriz bizi öldürüyor ve kısa vadede buna çözüm bulmak imkansız gibi.
Ülkedeki kriz basketbolu vurmaya devam ederken Berlusconi'nin tekrar başkanlığa aday olması gündemde. Bu nasıl etkiler?
Ben almayayım, lütfen geri gelmesin.
picture

trinchieri

Görsel kaynağı: Eurosport

Mario Monti'den memnun muydunuz?
Memnun muydum? Bilmiyorum. Monti kötü gidişi durduramamış olabilir fakat kanaatimce hayattaki en önemli şeylerden biri saygıdır. Berlusconi'de bunu göremiyoruz. Monti'de var. Bence en önemli fark bu. Berlusconi'nin gelmesini bu yüzden istemiyorum.
İtalyan basketbolunda bir kriz olduğunu düşünüyor musunuz?
Evet. Ligin kalitesi çok düşük, takımlar ve koçlar ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışsa da hiçbir ekibin, hiçbir organizasyonun belirli bir projesi yok. Sistemden bahsetmem mümkün değil çünkü herkes sadece içinde bulunduğu sezonu düşünerek, önündeki maçı kazanmayı amaçlıyor. Kazandınız, sezon bitti. Bir sonraki sene o takımdaki 10 oyuncunun yerine farklıları geldi bile. İtalya Ligi acı çekiyor ve krizin boyutları çok büyük.
İspanya’da da bir krizden bahsetmek mümkün ama onların iki tane büyük, futbol kulübü temelli takımları var. Bunu söylediğim için çok üzgünüm ama dünya futbolun etrafında dönüyor. Egemen konumdaki spor futbol. Bundan ötürü gerçekten ama gerçekten çok üzgünüm. İspanya özelinde, her sezon iki-üç takımı yüksek bütçelerle görebilirsiniz ama lig geneline baktığımızda orada da birçok takım bütçelerinde azalmaya gidiyor. Şimdi kalite Rusya ve Türkiye’de. Gerçekten, açık ara durum böyle. Son olarak Banvit – Fenerbahçe maçını izledim ve size söylemem gerek, sahada birçok iyi oyuncu vardı. Mesela Sammy Meija olağanüstü bir oyuncu.
Peki Cantu'nun bu seneki öncelikli hedefi İtalya Ligi'ni mi kazanmak? Ya da en azından final görmek?
Şu anda İtalya Ligi’nde bir patron yok. Böyle bir durumda da her zaman hâyâl kurma şansınız vardır. Ancak gerçekçi konuşursak, Cantu’nun finali hedeflemesinin adil olduğunu düşünüyorum. Ligde final oynayıp, orada elimizden gelen tüm eforu sarf edersek kendimizi başarılı kabul edebilirim. Milano 12 olağanüstü oyuncusuyla ligin patronu olmalıydı ama onlar hâlâ bir basketbol kimliği oturtmaya çalışıyorlar. Tabii ki son şampiyon Siena ihtimal dahilinde Sezona kötü başlamışlardı ama toparlandılar ve hâlâ son şampiyon onlar. Ve unutmayın, asla bir şampiyonu küçümseyemezsiniz. Asla. Çünkü zamanı geldiğinde kupayı gidip onların evinden almak zorundasınız ve bu kolay olmayacaktır.
Yıllar sonra Siena'dan ayrılıp Fenerbahçe'nin yolunu tutan Simone Pianigiani'nin burada zorlanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sorunuza soruyla cevap vermek isterim. Sizce benim Pianigiani’nin mevcut durumunu eleştirmem doğru mu? Gerçekten böyle bir yargıda bulunabileceğimi düşünmüyorum. O konumda değilim. Her yeni sezonda, her yeni takımın böyle sorunlar yaşama ihtimali vardır. Yeni oyuncular, yeni bir koç ve yeni hedefler... Koçlar, ideallerini gerçekleştirmek için yeterli zamana sahip olduklarını bilmelidirler. Zaman, bir antrenörün unutmadığı tek olgudur. Çünkü takımın felsefenizi anlaması ve bir kimlik kazanmanız için buna ihtiyacınız vardır. Ben başka bir koçun, benim işimi yargılamasından hoşlanmam. Neden ben şimdi Simone’nin yaptıkları üzerinde konuşayım ki? Onun harika bir antrenör olduğunu biliyorum.
picture

andrea trinchieri, cantu

Görsel kaynağı: Eurosport

İtalya dışında bir yerde çalışma düşünceniz var mı? Ülke dışına çıkmaktan korkuyor musunuz? Babanız Amerikalı ve sizin de ABD vatandaşlığınız var. Oraya gitmek ister misiniz?
Hayır böyle bir korkum yok. Ancak ABD? Kaç Avrupalı koç şu anda Birleşik Devletler’de bir takımda görev alıyor? Sıfır? Tüm neden bu sonucun altında yatıyor. ABD’de çalışmanın hâyâlini kurmak bile güç. Onlar bizi istemiyor çünkü onlar, her zaman kendilerinin daha zeki olduğunu düşünecekler ve Avrupa basketbolunun en iyi yönlerini çalacaklar. Belki bazen Ettore Messina gibi isimlere yardımcılık için şans tanıyacaklar ama onlar basketbolun mucidi James Naismith’in Karşıyaka’da veya Bursa’da doğduğunu düşünmüyorlar. Bu asla değişmeyecek. Bana inanın. Babam Amerikalı ve onların düşünce yapılarını en iyi bilen insanlardan biriyim. Bu yüzden imkansıza yakın diyorum...
Ettore Messina gibi ikinci veya üçüncü bir rolde düşünür müsünüz kendinizi?
Herhangi bir yeni deneyim, nasıl olduğu önemli değil, sizi daha komple biri yapar. Bu çok basit bir denklem. Yeni bir koç, yeni oyuncular ve yeni bir takımla beraber farklı bir deneyim kazanırsınız. Bu deneyim de ileride daha iyi bir koç olmanız için önemli bir faktördür. Yaz Ligleri’ne veya Veteran Kampları’na gitmek, milli takımlarda görev almak benim işimde daha iyi olmamı sağlar. Bu fırsatların farkındayım. Karşıma çıktığında bu fırsatları değerlendirmek isterim.
Avrupa basketbolunda en sevdiğiniz, en saygı duyduğunuz koçlar kimler?
Ayasofya ve Sultanahmet gibi. Avrupa’da da bence iki tarz okul var. Birincisi Zeljko Obradovic, diğeri de Ettore Messina. Belki çoğu yönden basketbola bakışları farklı, kişilik olarak da çok benzediklerini söylemek mümkün değil. Ama bana göre ikisi de şu anda dünyanın en iyileri. Açık ara hem de.
picture

andrea trinchieri

Görsel kaynağı: Eurosport

Bir keresinde Obradovic ile tanışma fırsatına erişmiştim. Evet, o harika biri ve onunla konuşmak çok keyifli. Ancak Zoc’un yanındayken bunların da ötesinde bir şey hissediyorsunuz. O özel, doğuştan yetenekli. Koçluk yapmak için yaratılmış. Eğer gerçek yeteneği görmek, bunun farkına varmak istiyorsanız Obradovic’i seyredin. Beklentinizi karşılayacaktır. O bir dahi.
Ettore böyle değil çünkü o kariyerini çok çalışarak ve fedâkarlıklarda bulunarak inşa etti. Kendi kendine kazıya kazıya inşa etti. Mesela bence eğer basketbolunuza yeni parçalar eklemek, bilmediklerinizi doğru yoldan öğrenmek istiyorsanız Ettore Messina’nın bir maçını veya bir antrenmanını izleyin. Ettore çok serttir ama dünyada bu konuda daha iyisini bulamazsınız.
Bu ikisi bu işin en iyileri. Yanlarına ekleyebileceğim Gregg Popovich’e de hayranlık duyuyorum çünkü çok zeki ve uluslararası basketbolu sürekli takip ederek kendini yeniliyor.
Çok zeki, çok yetenekli, tam bir dahi.
Aynı zamanda çok da komik, öyle değil mi?
Evet bu çok doğal. 25 senedir patronsanız bazı şeyler yapabilirsiniz ve bunların karşılığında kimse size ağzını açıp bir şey diyemez. Popovich’in saha içi röportajlarında da tam olarak bunlar gerçekleşiyor. Kulüp onun kontrolünde, kendini nasıl kovsun ki? Düşünsene kendisini arayıp, “Kovuldun” diyor. Bu yüzden o her şeyi yapabilir.
New York Times'ta hakkınızda çıkan meşhur bir yazı vardı. Milano'daki müthiş eviniz ve mimari merakınız üzerine. İlginiz sürüyor mu?
Bu konu hakkında artık konuşmak istemiyorum. Çünkü... Bu çok kişisel, boşverin. (Gülüyor)
Bugün Fenerbahçe’yi yenebileceğinize inanıyor musunuz?
Bir şansımız var. Daha doğrusu bir okumuz var. Hedefi vurabilir miyiz bilmiyorum ama şansımızı deneyeceğiz. Normal şartlar altında, yani her şey beklenildiği gibi geçerse maçı onlar kazanacaktır. Yine de bence, basketbol satranç gibidir ve ben satrançtan anlarım.
picture

andrea trinchieri, ny times

Görsel kaynağı: Resmi Siteden Alınmıştır

Salona gelecek binlerce seyirci sizi korkutuyor mu?
Hayır, onlar oynamıyorlar ki? Korkmak zaten bence yanlış bir tanımlama. Korku duygusu, yaptığınız işe katabileceğiniz en kötü his.
Beni öldürmeyecekler. Evet üzerimde baskı olacak, muhtemelen de tamamen dolu ve hayli gürültülü bir salonda bu maçı oynayacağız. Onların kazanmaya ihtiyacı var. Buraya, bugün gelen herkes Fenerbahçe’nin kazanması için takımını itecek. Ancak en sonunda, ben basketbol oynamak istiyorum. Ve basketbol, şu kenarda gördüğünüz saha çizgilerinin içinde biter. O yüzden ben bu sahanın içinden endişe duyarım.
Son sözüm, Türkiye şu anda hem basketbol anlamında hem de ekonomik dünyanın en önemli, en kilit parçalarından biri. Her şey zor olacak ama şansımızı deneyeceğiz.
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Benzer Konular
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam