Popüler Sporlar
TÜM SPORLAR
Tümünü göster

Melis çok formda

Eurosport
TarafındanEurosport

Güncellendi 07/03/2012 - 10:27 GMT+2

Dünya Salon Atletizm Şampiyonası’nda uzun atlamada mücadele edecek sporculardan Karin Melis Mey, iki yıldır olmadığı kadar formda. Erkeklerde çıtayı kısa sürede yükselten Alper Kulaksız ise final kovalayacak.

karin melis mey, atletizm, uzun atlama

Görsel kaynağı: Reuters

Cuma günü start alacak Dünya Salon Atletizm Şampiyonası’nda kamuoyunun madalya beklediği sporculardan biri, Karin Melis Mey. 2009’da Berlin’de açık pistte dünya üçüncüsü olan Güney Afrika asıllı milli atlet, “Benim ülkem” dediği Türkiye’ye bu kez salonda madalya getirmenin hayalini kuruyor. Fakat eşi ve antrenörü Charley Stohmenger temkinli: “Karin iki yıldır bu kadar formda olmamıştı. Uzun süre sakatlıklarla boğuşmuştuk, ama bu kez hiçbir sorunumuz yok. Yine de, şampiyonalar hep kumar gibidir. Ne olacağını söylemek zor. Her şey planladığımız gibi giderse, bu koşullar altında ideal olan, madalya kazanmak. Fakat bazen altın madalya hedefiyle çıkarsınız, elemelerde bir şey ters gider ve final bile göremezsiniz. Sporda bu her zaman mümkündür.”
Tecrübeli sporcunun ve antrenörünün, Türkiye’deki seyircilerin Melis’i fazla strese sokmaması için böyle konuştuğundan şüphelenip, şampiyona sonrası hedeflere de aynı yaklaşımı sergileyip sergilemediklerini soruyorum: “Evet, benzer şeyleri Helsinki ve Londra için de söyleyebiliriz” diyor Charley Stohmenger. “Bu üç şampiyonada da final görmek, tabii ki mükemmel olur. Londra’da final hedefliyoruz. Finale kalırsanız, her şey mümkündür. Bir bakarsınız, boynunuzda bir madalya var.”
Güney Afrika’da kamp yapan 1983 doğumlu Karin Melis Mey ve antrenörüyle sık sık kesilen telefon görüşmelerini kısa mesajla desteklemek zorunda kalıyoruz. Sahi, niye orada kamp yapıyorlar? “Karin’in bünyesi alerjik reaksiyon göstermeye çok müsait. Kan testlerinde de bu sonuç çıktı. Çevresel değişikliklere reaksiyon gösterebiliyor. Almanya ve Türkiye’yi denedik, ama en sağlıklı ve verimli antrenman yapabildiği yerin Güney Afrika olduğuna karar kıldık. Bu yüzden buradayız.”
Emeklilik ne zaman?
“Daha dur yahu!” tonunda bir cevap alabilme umuduyla, Melis’in emeklilik planlarını soruyorum. “Şimdilik 2016’da Rio’da düzenlenecek olimpiyattan sonrası gibi görünüyor. Fakat bu tip planlar, her zaman performansınızla şekillenir. Olur da, çok büyük bir düşüş yaşanırsa, tarihi geri çekebiliriz. Ya da her şey iyi giderse Rio’dan sonraki sezonda da devam edebiliriz.” Zaten emekliliğinin ardından da spordan kopma niyeti yokmuş Melis’in. İşletme eğitimini, uluslararası organizasyonlar düzenleyen bir kuruluşun bünyesinde çalışarak değerlendirmek gibi planlar yapıyormuş.
Hatırlayanlar çıkacaktır, Melis’in Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçiş süreci biraz ilginç olmuştu. Güney Afrika Atletizm Federasyonu ile yaşadığı sıkıntılar, milli atleti başka bir ülke adına yarışma arzusu duymaya itmiş, Yunanistan gibi bazı ülkeler de o dönemde devreye girmişti. Peki, Türkiye’yi seçtiği için hiç pişmanlık duymuş mu? “Hayır, asla. Mesela hayatımdaki en güzel anlardan biri, Berlin’de Türk bayrağıyla tur attığım andı. Ülkeme böyle bir başarı kazandırdığım için gurur duymuştum. Vatandaşlığa geçtiğimden beri her şey çok güzel gitti. Federasyon başta olmak üzere, herkesten büyük destek gördük. Herkes arkamızdaydı. Bütün ilişkilerimiz çok sıcak ve güzel.”
Son olarak, atlayıştan hemen önce aklından geçenleri merak ediyorum. Atlayıştan başka hiçbir şey düşünmüyormuş. Antrenörü, atlayışı kahve yapma sürecine benzetiyor. “Nasıl ki kahve yapmadan önce gereken malzemeleri ve aşamaları planlarsınız. Atlayış da bir bakıma böyledir. Harekete nasıl başlayacaksınız, adımlarınızı nasıl atacaksınız, nasıl sıçrayacaksınız; bunları hep kafanızda yaşarsınız.”
Alper Kulaksız: Babam olmasaydı burada olmazdım
Kamp dönemini İstanbul’da geçiren ve yüz yüze konuşma fırsatı bulduğum Alper Kulaksız da uzun atlamada mücadele ediyor. 1992 Sivas doğumlu milli atlet, üç senedir birlikte çalıştığı Ziya Özel ile birlikte bu işi eskiye göre daha ciddiye almaya başlamış. Antrenörü gibi, Alper’in üzerinde büyük emeği olan diğer kişi ise babası: “Ben antrenmanlara gitmediğim zaman, babam çok kızardı. Zamanında iki yıl güreş yapmış, ama elinden tutan olmamış. Bu yüzden, sporun bana katabileceklerini biliyordu. Biraz da arkadaş ortamım yüzünden, spora yönlendirdi beni. Zaten atletizmden önce bir sene güreş de yaptım. Babam olmasa, ben de buralarda olamazdım.”
Salonda bu yılki en iyi derecesi, geçen ayki Balkan Şampiyonası’nda atladığı 7.40 olan Fenerbahçeli milli atlete, İstanbul’daki hedeflerini soruyorum: “İlk hedef final yarışmak. Bunun için de 7.80’in üzerinde bir derece lazım. Atlayacaklar içinde muhtemelen en genç sporcu ben olacağım. Final hedefimi gerçekleştirebilirsem, bu sefer 7.95’lik Helsinki barajına gözümü dikeceğim. Londra için 8.10 lazım. O da 10 yıldan uzun süredir kırılamayan 8.08’lik Türkiye rekorunun kırılması anlamına gelir.”
Bu ihtimaller bir yana, Alper’in daha büyük bir sıçrama göstermeyi planladığı yıl, 2013: “Gelecek yıl Akdeniz Oyunları Mersin’de düzenlenecek. Universiade ve 23 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası da gelecek sezon. Bu üç şampiyonanın birinde madalya alabilmek istiyorum.”
picture

alper kulaksiz, uzun atlama

Görsel kaynağı: Eurosport

“Bahçem çiftlik gibidir”
Spor sohbetinden biraz uzaklaşıp, boş zamanlarında neler yaptığını soruyorum: “Bahçem çiftlik gibidir. Ne ararsanız bulabilirsiniz. Köpek hobim vardır. Kangal beslerim. Bir de güvercin ve cins tavuklarım var.” İçimde aniden beliren Sivas’a taşınma isteğini bastırıp, müzikle arasının nasıl olduğunu soruyorum. Mesela kamptaki çoğu isim arabeskle mesafeli. “Ben müzik konusunda her türlü ortama uyarım” diyor. “Arabesk benim motivasyonumu düşürmez. Tabii dinlerken neler düşündüğünüz önemli.” O bunu söylerken, gülle atmada mücadele edecek Hüseyin Atıcı’dan ufak bir sataşma geliyor: “Yahu o arabeskten başka bir şey dinlemez zaten!”
Kamuoyunun ilgisizliğinden konuşmak bile keyfimizi kaçırmıyor: “Şampiyonanın Türkiye’de olması bir avantaj. Son yıllarda ilgi anlamında ufak bir kıpırdanma vardı. Bu organizasyon da buna katkı sağlayacaktır. Bizim için de kendi seyircilerimiz önünde yarışmak, onların tezahüratlarını duymak bir avantaj.” Son olarak, ailesinin de o tezahürat yapacak seyirciler arasında olup olmayacağını soruyorum: “Babam gelecek. Ailenin geri kalanını da getirir herhalde.”
Ertan Hatipoğlu: Uzun atlama sürprize açık
Söze, her zamanki gibi, Türkiye’nin önde gelen atletizm teknik direktörlerinden Ertan Hatipoğlu’nun değerlendirmeleriyle nokta koyalım:
Kadınlarda bu sezonki en iyi derecenin sahibi olan Olga Kuçerenko İstanbul’a gelmekten vazgeçti. Altını öngörmek çok zor. Brittney Reese, Darya Klişina ve Elena Sokolova altın madalyaya tâlip, ama hepsi aynı hizada. Favori yok. Britanyalı Shara Proctor da madalya alabilir.
Karin Melis Mey’e gelince; Karin kesin finalde. Onu söyleyeyim. İlk 6 da kesin. Gönül isterdi ki ilk 3 kesin de diyebilelim. Ama madalya mümkün demekle yetiniyorum. Şu an çok formda. Dereceleri giderek yükseliyor. Madalya kazanması için hem kendisini geçmesi, yani 6.80 gibi bir dereceyi zorlaması lazım; hem de diğerlerinin yıkılması gerekiyor. Misal, Sokolova’nın üç faul yapması lazım. Her şeye rağmen, madalya mümkün diyebiliriz. Fakat kolay olmayacak.
Uzun atlama, sürprize en açık branşlardan biridir. Hele de salonda... Bu durumu erkeklerde çok iyi görüyoruz. Aleksandr Menkov 8.24 atlayıp saklandı. Gençlerde dünya şampiyonu olan Will Claye de var. Üç adımda da yarışacak ama burada elemeler üç adımdan önce olacağı için, buraya daha taze girecek. Sebastian Bayer gelmiyor. Godfrey Khotso Mokoena da gelmiyor. Louis Tsatoumas çok kapasiteli, ama 10 yıldır büyük yarışlarda hep yıkıldı. Ona güvenmiyorum.
Yani, erkeklerde herkes şampiyon olabilir, fakat Menkov ile Claye bir göğüs farkla önde. Ne var ki atletizmde bir göğüslük fark hiçbir şey ifade etmez. O gün kimin gününde olacağı belirleyici olacak. Alper’in ise buradaki hedefi, kariyerinin en iyi derecesini yapmak olmalı. Bunu yaparsa, başarılı olmuş kabul edebiliriz.
YARIN: Merve Aydın ve Halit Kılıç’ın mücadele edeceği 800 metre.
NOT: Röportajların hem hazırlık hem de yazıya dökülüş sürecinde katkılarını esirgemeyen turkatletizm.com yazarlarından Kamer Durgeç’e teşekkürler.
Uygulamada 3M+ kullanıcı'a katılın
En son haberler, sonuçlar ve canlı spor yayınları ile güncel kalın
İndir
Bu yazıyı paylaş
Reklam
Reklam